1992 yılının 26 Şubat gecesi, Hocalı isimli bir kasaba haritalardan silindi.
Ermeni ordusu, kadın-çocuk, yaşlı-genç ayırt etmeden 613 kişiyi hunharca katletti.
Yirmi bir yıl önce gerçekleştirilen bu insanlık ayıbı birçok ermeni yazar tarafından kaleme alındı.
Zori Balayan 1996 yılında yayımlanan "Ruhumuzun Canlanması" adlı kitabından...
ÇOCUĞU DUVARA ÇİVİLEMİŞLER
"Ben ve Haçatur ele geçirdiğimiz bir eve girdiğimizde şahit olduk. Askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi.
Çocuk bağırıyordu. Haçatur çocuğun sesini kesmek için annesinin kesilmiş döşünü çocuğun ağzına soktu. Daha sonra 13 yaşındaki çocuğun derisini yüzdük. Saate baktım Türk çocuğu yedi dakika sonra öldü.
Sonra çocuğun cesedini doğrayarak aynı soydan geldikleri köpeklerin önüne attık. Akşam aynı olaya üç kez daha şahit oldum. Türk çocuklarına yaptıklarımdan bahtiyarlık duyuyorum!”
Zori Balayan'ın yazdıkları insan olan herkesin kanının donduracak nitelikte.
“ÖLÜLERDEN KÖPRÜ YAPTIK”
David Herdiyan'ın "Haç Uğrunda" kitabında yazdıkları da Balayan'ıninkinden farksız değil.
Herdiyan ise kitabında şu cümlelere yer veriyor: "Bataklıktan geçmemiz gerekiyordu ancak sabah hava çok soğuktu, biz de kendimize ölülerden köprü yaptık. Ben önce cesetlerin üzerine basmak istemedim ancak Ohanyan bana korkmamamı söyledi. Adımlarıma 9 yaşlarında bir kızın sinesine basarak başladım. Ve böylece bin 200 kişinin üzerinden geçtim."