Avrupa'da "Norveç" Korkusu

Norveç’in başkenti Oslo’da hükümet binalarına ve Utoya adasında İşçi Partisi’nin gençlik kampına düzenlenen çifte saldırı Avrupa’da şok etkisi yaptı. Bu saldırı Avrupa'da güvenlik tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Tartışmanın alevlendiği ülkelerin başında Almanya geliyor.

Kişisel Verilerin Depolanması Önerisini Yineledi

Alman Hıristiyan Birlik Partileri'nin Federal Meclis'teki iç politika sözcüsü Hans-Peter Uhl, Norveç’teki saldırıya benzer olayların önüne geçmek için kişisel verilerin saklanması konusundaki önerisini yineledi.

Hans-Peter Uhl, halkın telefon ve internet haberleşme verilerinin düzenli izlenmesi ve depolanmasına ihtiyaç duyulduğunu savundu. Uhl, polisin bu yolla potansiyel saldırganları tespit ederek böylesine üzücü olayların önüne geçebileceğini belirtti.

Almanya'nın resmi yurtdışı haber kurumu Deutche Welle ise, Federal Anayasa Mahkemesi’nin geçen yıl Mart ayında, halkın telefon ve internet haberleşme verilerinin 6 ay süreyle servisi sağlayan şirketlerce depolanmasının “haberleşmenin gizliliği” ilkesine aykırı olduğuna karar vermesi üzerine koalisyon içinde yeni düzenleme konusunda tartışmalar yapıldığını hatırlattı.

Hür Demokrat Partili Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger, mahkemenin kararından memnun olurken, Hıristiyan Birlik Partileri, Adalet Bakanı'nın somut olarak şüphe duyulanların telefon ve internet haberleşme verilerinin takip edilerek, depolanması yönündeki önerisini, yetersiz olduğu gerekçesiyle eleştirmişti.

Hıristiyan Sosyal Birlik Partili Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ise Almanya'nın aşırı sağcı bir saldırı tehdidi altında olmadığını söyledi. Friedrich, Bild gazetesine, Almanya'da aşırı sağcı çevrelerin çok yakından takip edildiğini bildirirken aşırı sağcı grup veya organizasyonların terör saldırısı planladığına yönelik işaret bulunmadığını belirtti.

1990'dan Beri Aşırı Sağcıların Saldırılarında 140 Kişi Öldü

Resmi verilere göre, iki Almanya’nın birleştiği 1990’dan bu yana aşırı sağcı saldırılarda çoğunluğu göçmen 140 kişi öldü. Aşırı sağcıların ideolojilerini yaymak için son zamanlarda etkinliklerini internette ve sosyal medyada yoğunlaştırdıklarını ve Norveçli saldırgan Anders Behring'in Almanya kökenli İslam düşmanı bloglara da yazılar yazmasının rastlantı olmadığını savundu.