Yunanistan’ın 1920–1922 arasında Bursa ve çevresini işgal altında bulundurduğu dönemde, Kral Konstantin tarafından ziyaret edilen Tirilye, 13 Eylül 1922 günü Türk ordusunun gelmesi ile işgalden kurtarılmıştır.
Türk Kurtuluş Savaşı sonrasında beldenin Rum halkından bir bölümü kendiliğinden, bir bölümü de Lozan’da varılan “Mübadele Anlaşması” gereğince Yunanistan’a göç etti.
Onların yerine Selanik ve Girit’ten gelen Müslüman-Türk göçmenler beldeye yerleştirildi.
Ayrıca Selanik, Usturumca, Dedeağaç, Serez, Tikveş, Karacaovalı ve Bulgaristan`dan gelen bazı göçmenler de bölgeye yerleştirildi.
1963’te “Tirilye” adı kaldırılarak yerine "Zeytinbağı" adı verildi. 2012`de ise Zeytinbağı ismi kaldırıldı ve beldenin ismi tekrar “Tirilye” oldu.
1906 tarihli Hudavendigar Vilayeti Salnamesi’nde belde, şöyle tanıtılmaktadır:
“Tirilye bucağı, Mudanya ilçesinin batısında ve Marmara Denizi kıyısındadır. Hoş bir havası vardır. Kasabada bir Cami-i şerif, bir İslam ve iki Hristiyan ilkokulu, yedi kilise ile eski eser niteliğinde üç manastır vardır. Kemerli denen kilisenin iç bölmelerinde bazı eski eserler bulunmaktadır. Başlıca üretimi zeytin, koza ve ev içi imalat sanayinden olarak çeşitli oda dokumalarından oluşmaktadır. Zeytin ürünü Doğu Rumeli ve Karadeniz kıyıları ile İskenderiye dolaylarına gönderilmektedir.”
1909’da Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesi üstüne, bir süre “Mahmutşevketpaşa” adı verilen belde, kısa süre sonra yine eski adıyla anılır olmuştur.