Lübnan`da 1930`da doğan Yağcı, İkinci Dünya Savaşı nedeniyle çocuk yaşlarda annesi ve kardeşleriyle Türkiye`ye geldi.
2
Trablusşam`da kalan babasının yıllar sonra şehit olduğunu öğrenen Yağcı,1950`de 20 yaşındayken vatani görevini yapmak için Konya Muharebe Alayı`na gitti.
3
Yağcı, acemi birliğindeki eğitimin ardından Kore`ye gitmek için başvuruda bulundu.
Başvurusu kabul edilen Yağcı, aynı yıl İskenderun Limanı`ndan kalkan Türk askerlerinin olduğu gemiyle Kore`ye ulaştı.
4
Yağcı, 15 ay görev aldığı savaşta sele kapılması nedeniyle sağ kulağındaki işitme yetisini kaybetti.
5
Yaşamını Yenişehir ilçesi Pirireis Mahallesi`nde sürdüren 95 yaşındaki Yağcı, ülkesine döndüğünde gazilik madalyasıyla ödüllendirildi.
6
Yurdun çeşitli kentlerinden ve Güney Kore`den sık sık ziyaretçi ağırlayan Yağcı, yıllardır gururla koruduğu madalyasını yanından ayırmıyor.
7
Adil Yağcı, Kore Savaşı`nda bazı silah arkadaşlarının şehit düştüğünü söyledi.
8
"Yemeğimizi oradaki çocuklara veriyorduk"
Savaş öncesi Ankara`da 1 ay özel eğitim aldığını dile getiren Yağcı, "İskenderun Limanı`ndan bindiğimiz gemiyle 31 günde oraya vardık. Beni muharebe taburuna verdiler. Çok büyük savaş oldu. Yemeğimizi oradaki çocuklara veriyor, onları sırtımızda taşıyorduk." dedi.
9
"24 saat suyun içinde kaldım"
Yağcı, savaşta şehit olan Albay Nuri Pamir`in emri altında görev yaptığını ifade ederek, "Komutanım çok değerli biriydi, orada şehit oldu. Muhabere yapmak için yanına gittiğimde bana `Miğferin nerede?` diye sordu. `Miğfer ağır, başım ağrıyor` diye cevap verince o da `Seni doktora götürelim` dedi. Doktordan döndüğümde Albay Nuri Pamir`in şehit olduğunu söylediler. " diye konuştu.
10
Savaşın zorlu şartlarda geçtiğini anlatan gazi Yağcı, "Han Nehri taştığında her şeyimiz su altında kaldı. 24 saat suyun içinde kaldım, arkadaşlarım gelip kurtardı. Hastanede `Artık kulağın duymayacak` dediler. O zamandan beri kulağım duymuyor." ifadesini kullandı.
11
"Babam, Albay Nuri Pamir`i hiç unutmuyor"
Gazinin 52 yaşındaki kızı Betül Ezerer de babasının Kore`ye gönüllü gittiğini vurgulayarak, şunları anlattı:
"Babam, Kore`ye gittiğini annesinden saklamış. O zamanlar annesine bir mektup bırakıp gönüllü olarak Kore`ye gitmiş. Babam, Albay Nuri Pamir`i hiç unutmuyor. Koreli askerler onu ziyarete geldiğinde çok duygulandı. Askerleri görünce `Türkiye ve Güney Kore` diye haykırmaya başlayıp `Siz bizim kalbimizde ve yüreğimizdesiniz` dedi. Ellerini hiç bırakmadı, defalarca teşekkür etti."