Kalandiya beldesinde yaşayan Hamed ailesinden, 12 Kasım`da İsrail makamlarından gelen tebligatla 20 gün içerisinde evlerini boşaltmaları istendi.
2
Bu evi 30 yıllık emek ve çabanın semeresi olarak 2011 yılında inşa eden aile, 4 ailenin ve 35 kişinin barınağı olan bu evden zorla çıkarılma ve yerinden edilme tehdidiyle karşı karşıya.
3
Söz konusu aile, 14 yıl önce inşa ettikleri evlerinden mahrum edilme acısını yaşayan tek aile değil; İsrail makamları birkaç gün önce iki ailenin yaşadığı mücavir evde kalan Filistinleri de benzer içerikli tebligat gönderdi.
4
Belde sakinlerini endişelendiren bir diğer durum ise İsrail`in kendisine ait olduğu iddiasıyla 150 dönümlük arazinin daha istilasını öngören planı. Filistinli kaynaklara göre bu plan, bölgenin atık geri dönüşüm tesisine dönüştürülmesi riskini de beraberinde getiriyor.
5
"Bu araziyi resmi olarak dedelerimizden miras aldık"
Hamed ailesinden Velid Hamed yaptığı açıklamada, "Bu ömürlük evden bir anda kendimizi sokakta bulabiliriz. Başka bir evimiz; alternatifimiz yok. Eğer evi yıkarlarsa hepimiz darmadağın olacağız." dedi.
Mülke ait 1936 tarihli tapu belgelerini gösteren Hamed, "Bu araziyi dedelerimizden resmi şekilde miras aldık, nasıl olur da bizden almak isterler?" diye sordu.
Hamed, "İsrail`in Filistinlilere ait 150 dönüme el konulmasını kapsayan kapsamlı istila planının parçası olarak ailelerine ait 19 dönümlük araziyi "İsrail devletine" devretmeye çalıştığını" söyledi.
6
Filistinli, "İsrail`in tek derdi arazi. Araziyi atık geri dönüşüm tesisine dönüştürmek istiyor. Bu hem bizim için hem de tüm bölge için bir tehlike." diye konuştu.
Hamed ailesinin evinin yakınlarında yıkılan 16 eve ait kalıntılar hala duruyor. Bu kalıntılar, İsrail makamlarının 2015 yılında "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle, Kudüs Belediyesi`ne bağlı bölgelerde gerçekleştirdiği yıkımın bir kanıtı niteliğinde.
7
Atarot Sanayi bölgesi ve Kudüs Havaalanı
Bölge yakınlarında, beldenin arazisinin çoğuna el konularak yapılan Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) dikkati çekiyor.
Belde üzerinde Atarot Sanayi Bölgesi bulunuyor. Ayrım Duvarı`nın yan tarafında ise askeri ve savunma sanayi tesisine dönüştürülen İsrail`in adını "Atarot Havaalanı" diye değiştirdiği Kudüs (Kalandiya) Havalimanı yer alıyor.
8
Atık geri dönüşüm ve atık su arıtma tesisleri ile cam, inşaat malzemesi test laboratuvarları ve kimyasal madde fabrikalarını barındıran bölge, Filistinlilerin yaşadığı çevre bölgelerde hava kirliliğine yol açıyor.
Kudüs Havaalanı ise 1967`ye kadar Batı Şeria`nın tek havalimanı işlevini görüyordu. İsrail, kontrolü ele geçirdikten sonra havaalanını iç hat uçuşları için kullanılan bir alana dönüştürdü, 2000`de ise tamamen kapattı.
9
Hayatları bölen Ayrım Duvarı
Kalandiya Beldesi Konsey Başkanı Velid Keyşi, "Belde, yıllardır İsrail baskısı altında yaşıyor." dedi.
İsrail`in 2006`da beldede Ayrım Duvarı`nı inşa ettiğini anımsatan Keyşi, başlangıçta bölge sakinlerin Kudüs`e geçiş yapabileceği bir kapı olduğunu, ancak kısa süre sonra bu kapının tamamen kapatıldığını aktardı.
10
Keyşi, bugün ise kapının sadece yılda iki kez açıldığını; duvarın ardında kalan tarım arazilerin ise kullanılamadığını, kuşatma altında olduğunu söyledi.
Beldenin 1970`lerden bu yana geniş araziler kaybettiğine işaret eden Keyşi, "Bunların arasında 1970 ve 1982`de sanayi bölgesi için el konulan araziler bulunuyor. Günümüzde ise yaklaşık 4 bin dönümlük arazinin bin dönümüne düşürülmesini öngören yeni bir karar bulunuyor. Bu arazilerin çoğu duvarla kuşatılmış veya el koyma tehdidi altında." bilgisini paylaştı.
11
Keyşi, tehlikenin sadece Filistinli ailelerin zorla yerinden edilmesiyle sınırlı kalmadığını; atık geri dönüşüm tesisinin yol açacağı çevre ve sağlık sorunlarını da kapsadığını; bunun bölge sakinlerini tamamen tehcire zorlayabileceğini belirtti.
Filistinli yetkili, İsrail makamlarınca alınan kararların uygulanmasının, coğrafi baskıyı artıracağı ve zorunlu göç adımlarını hızlandıracağı konusunda uyardı.
12
Filistin yönetimine bağlı Kudüs vilayeti de 12 Kasım`da yaptığı açıklamada, atık işleme ve enerji geri kazanımı tesisi kurulmasını hedefleyen Tel Aviv planı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Bu planın, onlarca Kudüslü ailenin zorla yerinden edilmesi riski yarattığı ifade edildi.
İsrail Toprak İdaresinin, proje kapsamında arazilere el koymaya zemin hazırlamak için Filistinlilerin, 20 günde evlerini ve arazilerini boşaltmalarını isteyen tebligat dağıttığı belirtildi.
13
Bu projenin, 1970`lerden kalma talimatlara dayanarak, İsrail aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich`in kararıyla yeniden yürürlüğe konulduğu kaydedildi.
Söz konusu projenin, uluslararası hukuka ve Cenevre Sözleşmeleri`ne aykırı olmasının yanı sıra Ayrım Duvarının genişlemesine ve başka araziler el konulmasına yol açacağı; ciddi şekilde çevre ve sağlık sorunları yaratabileceği ve Filistin topraklarını tehlikeli atık sahasına dönüştürebileceği uyarısı yapıldı.