Arnavutluk'un Berat şehrinde MÖ 4. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Berat Kalesi, asırlardır ülkenin tarihine tanıklık ediyor.
1
Gözetleme kulelerinden biri ise bugün "bir yerin savunulması için özel yapılmış ve silahlarla güçlendirilmiş yapı" anlamına gelen ve Türkçeye de Arapçadan geçmiş "tabya" ismini taşıyor.
2
Kalenin içi ise barındırdığı birçok tarihi eserin yanı sıra meydanlarıyla da adeta küçük bir kasabayı andırıyor.
3
Benzerine az rastlanır bir şekilde günümüzde de meskun olan bu kaledeki yapılar, burada kurdukları işletmelerle vatandaşlara da gelir kapıları açıyor.
4
Kalenin güçlendirilmiş surlarından, Berat şehrinin tamamının yanı sıra Adriyatik Denizi`ne dökülen Semen Nehri`nin kollarından Osum ile bu nehir üzerindeki tarihi Gorica Köprüsü de görülebiliyor.
5
Tarih boyunca İlliryalılar, Bizanslılar, Bulgarlar, Sırplar ve Osmanlıların da kullandığı kalenin sınırları içerisinde bugüne ulaşabilen 10 kilise ile İkinci Bayezid döneminde inşa edilmiş Fetih Camisi`nin minaresi de bulunuyor.
Arnavutluk`un en eski camilerinden biri olan bu cami, kırmızı tuğlaları nedeniyle "Kırmızı Cami" olarak da biliniyor.
6
Kalede ayrıca Hristiyanlık dinini ilk kabul eden ve İlir kökeni olduğuna inanılan Roma imparatoru I. Konstantin`in de dev büstü bulunuyor.
7
Berat, UNESCO Dünya Mirası Listesi`nde de yer alıyor
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Listesi`ne 2008`de dahil edilen Berat şehri, 1961`de komünist diktatör Enver Hoca tarafından "Müze şehir" ilan edilmişti.
8
Beyaz evleri nedeniyle Sırplar tarafından Belgrad (Beyaz Şehir) olarak da anılan ve bu yüzden Osmanlı döneminde Belgrad-i Arnavud olarak bilinen Berat, çok pencereli tarihi evleri nedeniyle halk arasında "üst üste pencereli şehir" olarak adlandırılıyor.
9
Dağ yamacına kurulmuş çok pencereli tarihi konakları nedeniyle Amasya`yı andıran şehirde, birçok Osmanlı eseri de mevcut.