Suriye'deki iç savaş nedeniyle Lübnan sınırındaki Bekaa kentine bağlı Arsal kasabasına göç eden Suriyeli 300 Türkmen aile, zor şartlar altında hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor.
Lübnan askerlerinin güvenliği sağlamak için zirvesinde konuşlandığı dağların eteklerinde yer alan Arsal kasabasındaki 90 bin Türkmen, soğukların hissedilmeye başlandığı bu aylarda yağmura ve kara dayanıklı olmayan çadırlarda yaşıyor. Kar ve yağmurların beklendiği bu aylarda bölgeyi gezerken su baskınlarını engellemek için kaya parçalarıyla çevrilmiş yırtık çadırlar yaşanan trajedinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Ülkelerinde bir gün dahi kimseye el açmayan bu insanlar, belki yardım eli ulaşır umuduyla acı ve hüzün dolu hikayelerini paylaşmak istiyor.
Humus'un Kusayr beldesinden 3 yıl önce göç etmek zorunda kalan Türkmen Abduşşaman Accac, "Burada her türlü sıkıntıyı yaşıyoruz. İş yok, özellikle biz Türkmenler yeterli yardımı alamıyoruz. Arsal'da yaşayan Türkmen ailelerin çoğu çadır kiralıyor. Çadırların kirası 40 bin Lübnan lirası (26,5 dolar). Bu durum aileleri zorluyor" dedi.
Lübnan ordusu, Hizbullah ve Suriyeli silahlı gruplar arasında zaman zaman yaşanan çatışmalar nedeniyle çadırlara isabet eden kurşunları gösteren Accac, göz yaşlarını tutmaya çalışarak, "Hangi insan böyle bir yaşama razı olabilir? Durumumuz son derece zorlaştı ve dayanılmaz bir hal aldı" dedi.
Accac, "Ben iki şehidin babası, iki şehidin kardeşiyim. Kusayr'da evimiz bombalandığında dört amcam şehit oldu. Evimiz yıkılana kadar barış ve güvenlik içerisinde yaşıyorduk. Bugün (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'dan bizi yaşadığımız bu durumdan kurtarmasını istiyoruz" diye konuştu.
- "Çadırların üzerindeki arazi sahipleri gitmemiz için tehdit ediyor"
Kusayr'dan Suriyeli Türkmen Halil Ebu Hammud, içinde yaşadıkları naylon çadırlara yağmur sularının dolduğunu, karların birikmesi sonucu ise bu çadırların yıkılacağını belirterek, "Bu dondurucu soğukta ısıtıcımız da yok" dedi.
"Yardım dağıtan taraflar, bize bir şey vermiyor. Oysa en ufak bir yardıma bile çok ihtiyacımız var. Çocuklarımız hasta oluyor. Onları besleyemiyor ve tedavi edemiyoruz" ifadelerini kullanan Ebu Hammud, çadırlarının üzerinde bulunduğu arazi sahiplerinin de sürekli kendilerini gitmeleri için tehdit ettiğini, bunun da içinde bulundukları durumu daha karmaşık ve zor hale getirdiğini söyledi.
Arsal'daki Türkmen sığınmacılara yapılan yardımların azlığından şikayet eden Şehine de "Bizi ısıtacak ne yatağımız ne de battaniyemiz var. Çadırlarımız yırtık. Her yerden su alıyor. Yer taştan. Oturmaya da uyumaya da elverişli değil" diye konuştu.
Şehine yardımdan başka bir şey istemediklerini belirttiği Türk halkı ve hükümetine dualar ederek sözlerini tamamladı.
Durumu diğer Türkmen sığınmacılardan farksız olan Fevziye İzzeddin Arafat ise gözyaşlarını tutamayarak yardım beklediklerini ifade etti.
Arafat, "Bu yağmur, çamur arasında kışı nasıl geçireceğiz? Kendimizi soğuktan koruyacağımız hiçbir şey yok" dedi.
Arsal beldesi yardım dernekleri birliğinden yetkili Hasan Rayid ise bölgedeki çadırların yenilenmesi, yaşanılır hale getirilmesi ve ısıtıcı ihtiyaçlarının giderilmesi gerektiğini kaydetti.
AA
23.1ºC
Ankara
