Niğde'de cezaevindeki hükümlü ve tutuklu kadınlar, cam kırıklarını adeta birer sanat eserine dönüştürüp mozaik lamba yaparak hem para kazanıyor hem de boş vakitlerini değerlendiriyor.
Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki 8 hükümlü ve tutuklu kadın, ikinci katta oluşturulan mozaik cam atölyesinde, beyaz önlükleriyle saat 08.00'de işbaşı yapıyor.
Yurt dışından sipariş edilen renkli cam levhalar, cezaevi teknikerlerince çeşitli ölçü ve şekillerde kesilip, cam fanuslara monte edilecek hale getiriliyor. Cam kırıklarını sabır ve incelikle işleyen kadınlar ise eserlerinin sergiye çıkarılacağı günü ve satılmasını heyecanla bekliyor.
Atölyelerinin demir parmaklıklı penceresinden yansıyan güneş ışığı ve cam lambaların ışıltısıyla cezaevinde olduklarını unutan kadınlar, sohbet edip, dinledikleri türkü eşliğinde çalışarak, günlerini daha çabuk ve zevkli geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.
"Çok talep almaya başladık"
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Necati Karacık, hükümlü ve tutukluların boş zamanlarını değerlendirmesi ve eğitim amacıyla açılan "mozaik cam lamba" kursunda yapılan ürünlerin ilgi görmesi üzerine, kurumda atölye açmaya karar verdiklerini söyledi.
Atölyede 8 hükümlü ve tutuklu kadının maaş karşılığında çalıştığını ifade eden Karacık, Türkiye'deki cezaevlerine bağlı iş yurtlarınca açılan sergilere de katıldıklarını bildirdi.
Kurs ve atölye çalışmalarının 5 aylık süreci kapsadığını dile getiren Karacık, şunları kaydetti:
"Ürünlerimiz daha yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. Şu ana kadar 2 sergiye katıldık. Onun haricinde ürünlerimizi cezaevlerinin satış mağazalarına gönderiyoruz. Çok talep almaya başladık. Özellikle logolu ürünler rağbet gördü. Kurumların amblemleri ve bayrak modelli lamba siparişleri alıyoruz. Fiyatlarımız ise 35-200 lira arasında değişiyor."
Karacık, hükümlü ve tutukluların, haftada 5 gün 08.00-17.00 saatleri arasında atölyede çalıştığını belirterek, "Mahkumlarımıza, Adalet Bakanlığının belirlediği günlük 8,5 lira ödeniyor. İş kazalarına karşı sigorta da yapılıyor. Atölyede çok insanın çalışmasını, üretim yapmasını, zamanlarını iyi değerlendirmesini, para kazanmasını ve mutlu olmasını istiyoruz" dedi.
Ceza İnfaz Koruma Başmemuru Arife Ata ise cam süsleme sanatını internetten izlediği videolardan öğrendiğini ve cezaevindeki kadınlara öğrettiğini anlattı.
Yurt dışından getirtilen renkli cam levhaların başka bir atölyede istenilen boyutlarda küçültüldüğünü ifade eden Ata, "Kadın mahkumlarımız, cam kırıkları ve boncukları hazırlanan cam fanusa yapıştırarak rengarenk, desen desen mozaik cam lamba üretiyor. Başarılı olduk, maaşları bağlandı, çok mutluyum" diye konuştu.
"Camlarla, boncuklarla uğraşmak daha güzel"
Kursiyerlerden hükümlü 39 yaşındaki Meral Ünüz de atölyede çalışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Kursa katılmadan önce vaktini koğuşta el işi yaparak geçirdiğini belirten Ünüz, şöyle devam etti:
"Önce öğrenmek için başladık, kendimizi geliştirdik. Yaklaşık 3 aydır maaşlı çalışıyorum. Çok zevkli bir çalışma. Atölye açılmadan önce koğuştaydık, hep aynı ortamdı. Burada camlarla, boncuklarla uğraşmak daha güzel. Arkadaşlarla sohbet ediyoruz, zaman daha çabuk geçiyor. Çok derin düşüncelere dalmıyoruz. Dışarı çıktığımda yaptığımız ürünlerle karşılaşırsam mutlu olurum."
"Koğuştan işe gidiyormuş gibi çıkmak farklı bir duygu"
Yaklaşık 11 yıldır hükümlü olduğunu belirten Songül Develi de daha önce 2 farklı cezaevinde bulunduğunu ve hiç bu şekilde çalışmadığını söyledi.
Cam parçalarını tek tek fanusa yapıştırarak desen oluşturduklarını dile getiren Develi, küçük fanuslardan 1 günde 8, orta boy olanlardan 6, daha büyüklerden ise 3 mozaik cam lamba yapabildiğini kaydetti.
Koğuştan "işe gidiyormuş gibi" çıkmanın farklı bir duygu olduğunu, kendini sorumluluk sahibi hissettiğini bildiren Develi, cezaevinden çıkması durumunda atölye açmak istediğini sözlerine ekledi.
(AA)
24.2ºC
Ankara
