Çok Bulutlu 25.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
19.04.2015 11:42

100 yıllık "kutsal" miras muhafaza ediliyor

Gelibolu Yarımadası'nda tam bir asır önce yaşanan büyük savaştan geriye kalan top, siper gibi unsurlar, yarımadanın belli bölgelerinde sergileniyor.

100 yıllık "kutsal" miras muhafaza ediliyor

Türk tarihinin altın sayfalarından olan, milletin eşsiz kahramanlığının, vatan ve millet sevgisinin sembolleştiği, uğruna canını feda etmeyi bile göze aldığı değerler için Osmanlı coğrafyasının her köşesinden gelenlerin kanlarıyla destan yazdığı Çanakkale Savaşları'nın bir asırdır unutulmayan kutsal mirası, sergilendiği mekanların ziyaretçilerini adeta o günlere götürüyor.

Seddülbahir köyü civarında, savaşlardan kullanılan çok sayıda top, Ertuğrul, Tekke ve Anzak koylarındaki çıkarma gemisi batıkları ile Türk ve İngiliz askerlerinin kazdığı siperler, 100 yıl sonra bile canlılığını koruyor.

İngilizlerin 9 Ocak 1916'da bölgeyi terk ederken bıraktığı bir çıkarma gemisinden kalan iskelet taban ise ziyaretçilerin dikkatini en fazla ilgi gösterdiği eserler arasında yer alıyor.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Lokman Erdemir, büyük zaferin üzerinden 100 sene geçmesine rağmen bazı savaş kalıntılarının bölgede halen canlı olarak durduğunu söyledi.

Gelibolu Yarımadası'nda verilen mücadelelerin Türk tarihi bakımından öneminin, 1990'lı yıllarda anlaşılmaya başlandığını söyleyen Erdemir, "Bu anlamda o günlere kadar da maalesef yarımadada sadece bazı koylarda değil birçok noktada o zamanki köylerin geçim kaynağı savaş kalıntılarını satmaktı. Buralarda savaştan kalan hurdalar, bazı kayıtlarda ve hatıratlarda gördüğümüz kadarıyla kamyonlara yüklenerek belli periyotlarda satılmıştır. Özellikle topların kaide ve namluları gibi ağır metaller, kaldırılamadığı için götürülememiş, satılamamıştır" diye konuştu.

Erdemir, söz konusu kalıntıların muhafaza altına alınması için proje geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguladı.

Savaşlarda yer alan Konyalı Binbaşı Mahmut Sabri Bey'in, hatıratındaki "Senelerden beri rengini muhafaza eden sahilin rengi, millet fedailerinin kurşunlarından çıkan mermilerle ölen İngilizlerin kanlarının rengine dönmeye başlamıştı" ifadesini aktaran Erdemir, bunu muazzam bir tasvir olarak niteledi.

Seddülbahir civarındaki koyun, Mahmut Sabri Bey'in kızıla boyandığını söylediği bölgelerden biri olabileceğini anlatan Erdemir, "Bu koy, Ertuğrul Koyu kadar kanlı olmasa bile belki tarihi yarımadanın ikinci kanlı muharebelerinin cereyan ettiği özellikle Seddülbahir bölgesinde önemli bir yerdir çünkü iki çıkarma bölgesinden biridir" ifadesini kullandı.

"Burası milli bir mirastır"

Lokman Erdemir, bölgedeki kutsal mirasın korunması için buraya kadar uzanan yolların uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesini önerdi.

Bu alanda tarihi mirasın yeterince muhafaza edilemediğini öne süren Erdemir, şunları kaydetti:

"Burası milli bir mirastır. Bölgeyi aslına uygun bir şekilde, betonlaşmaya da fırsat vermeden muhafaza etmemiz lazım. Bunları muhafaza edemezsek gelecek nesillere gösterecek bir şeyimiz kalmaz. Sadece kitaplarda yazılanlar, hatıralarda veya o günün belgelerinde kalan şeyler olur. Madem insanlarımızı buralara getirip yaşanan savaşı anlatmak istiyoruz, bunu yapmalıyız. Bir öz eleştiri yapmalıyız. Maalesef bu konuda çok başarılı olamadık. Yaptığımız şehitliklerin bile birçoğu betona mahkum bir halde. Halbuki buradaki birçok yabancı devlet mezarlarına baktığımız zaman tabiatın en doğal parçası taştan yapıldığını görüyoruz. Ayrıca yürüme yollarının da bölgenin tabii yapısı çimenlik olduğunu görüyoruz. Bunları yapmak için çok geç kalmadık. Hukukta bir kaide vardır; bir şey bütün bütün elde edilmese de bütün bütün terk edilmez. Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılı nedeniyle bölgede başlatılan hamle, Gelibolu Yarımadası'nın korunmasına da vesile olacaktır. 100'üncü yılda son yapılan birkaç çalışma bunu göstermektedir. Bu manada büyük bir hamle var. Bölgenin tabiatını, fıtri yapısını korumak adına restorasyonlar ve yeniden yapılanmalar gerçekleştirilmelidir. Ertuğrul Koyu, güzel bir misalin verilmesine imkan sağlayacak bir bölgedir çünkü burada bugüne kadar hiçbir yapılaşma olmamıştır. Burası için bir proje geliştirilebilir. Bu koy, savaşın orijinal yapısına uygun bir projeyle 100'üncü yılda geliştirilip yeniden düzenlenebilir."

(AA)

Sıradaki Haber
"Üç aylar" ne zaman başlıyor?
Yükleniyor lütfen bekleyiniz