BDP'li Kaplan Yeni Yargı Paketini Eleştirdi

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, bugün açıklanan 3. yargı paketini eleştirdi.

Mecliste basın toplantısı düzenleyen BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Hırant Dink cinayeti davasında hukukun ayaklar altına alındığını öne sürerek, AİHM kararlarına rağmen cinayeti ''çoluk çocuk işi, bireysel cinayet'' gibi görenlerin siyasallaşmış yargı sürecine müdahale ederek kamu vicdanını kanattığını, yaygın ve birbirinden farklı kesimlerle irtibatlı, dokunulmaz, hesap sorulmaz bir yapı yarattıklarını, artık hiç kimsenin yaşam güvencesinin olmadığını gösterdiklerini söyledi.

Kaplan, ''Birbiriyle kavgalı kurumlar, Dink cinayetinin hazırlanmasında, işlenmesinde, katil zanlılarını kahraman göstermede, delileri karatmada, derin bir zihniyet, içselleştirme uyumu yaşamışlardır. Dink artık bir dosya adı değil, kanayan bir yaradır. Mücadele sürecek'' dedi.

"Reform Değil Kandırmaca"
Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından bugün açıklanan 3. yargı paketinin reform değil, cezaları artıran bir kandırmaca olduğunu iddia eden Kaplan, şöyle konuştu:

''Adalet Bakanı, adaletin olmadığı, Dink kararının vicdanlarını sızlattığı, binlerce siyasetçinin, seçilmişin, milletvekili, belediye başkanının tutuklandığı, dünyada terör ve basın suçlarında rekor kırarak birinci olan ülkemizde, yeni cezalar ihdas etmeyi yargı paketi, yargı reformu adı altında yutturmaya çalışmakta, yargının hızlanmasından söz eden bir aymazlık içindedir.

Özel yetkili mahkemeleri mi kaldırdınız, adil yargılamayı mı sağladınız? Yargıyı hızlandırmak için 7 yıldır çalışmayan istinaf mahkemeleri mi çalışacak? Dink davasında adaleti ayaklar altına alan, siyasi muhalifleri sorgusuz sualsiz, hukuksuz tutuklayan, iktidarın emrindeki özel mahkemeleri mi kaldırdınız, bağımsız ve tarafsız mahkemeleri mi kurdunuz? Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü mü getirdiniz? Uzun tutukluluk süresini mi kısalttınız? Gizli dinleme, gizli tanık, gizli soruşturma, gizli delilleri mi kaldırdınız? Kimi kandırıyorsunuz?

Adaletsizliği, vicdanları kanatan konuların hiçbirine bir düzenleme getirmediniz. Milletvekillerinin evini basıyorsunuz, ilk sizin okuduğunuz görüşme notları nedeniyle milletvekillerini, parti başkanlarını, siyasetçileri terör örgütü olmaktan tutuklatan, Dink cinayetinde 'örgüt yok' diyen engizisyon mahkemeleri gibi çalışan yargının sorunları bunlar değil. Adaletin olmadığı yerde barış olmaz. Adaletin olmadığı yerde herkes suçlu duruma düşebilir.''

Kaplan, bir gazetecinin ''BDP'li belediyelerin alternatif lig kurması'' ile ilgili soruya, ''Futbol oynamak, spor yapmak yasak mı bu memlekette? Bizim belediyelerimiz 1999 yılından beri kendi içlerinde spor müsabakaları yapıyor. İllerde, ilçelerde yapıyorlar, bölgelerde de yapabilirler. İlla gidip başka yerde faşist, ırkçı, küfür, sövgü, tehdit mi alalım? Bunu kaldırmayanlar düşünsün. Bunlar son derece yasal. Ligler de kendi aralarında birkaç kümeye ayrılıyor. Biz de kendi spor hakkımızı, hukukumuzu kullanıyoruz, kupa da dağıtıyoruz. Bunun için birilerinden izin, icazet almamız gerekmiyor. Bizim liglerde şike, rüşvet, teşvik yasak. Biz bunlarda yokuz. Bizden de bu kadar'' dedi.