62 yaşındaki İmam’ın okuma azmi

Aksaray'da bir mescidin din görevlisi 62 yaşındaki Halis İğdeli, Kur'anı Kerim'in ilk ayeti olan "Oku emri"nden etkilenerek başladığı eğitim sürecinde üniversite bitirdi. Ekecik Siteler Mescidinin din görevlisi olan ve 40 yıldır çeşitli yerlerde imamlık yapan 62 yaşındaki Halis İğdeli, ilerlemiş yaşına rağmen Kur'anı Kerim'in ilk ayeti "Oku emri"nden yola çıkarak orta, lise ve üniversiteyi açıktan okumak istedi. Evli ve yaşının ilerlemiş olmasından dolayı ailesi dahil birçok kimse, İğdeli'nin bu denli okumak istemesine bir türlü anlam vermedi.

Ancak 70 yaşındaki imam, etrafındaki olumsuz düşüncelere hiçte aldırış etmeden derslerine sımsıkı sarıldı. Yaz Kur'an Kurslarında çocuklara İslami bilgiler öğreten İğdeli, anlayamadığı dersleri, kurslara gelen çocukların yardımıyla öğrendi. Azmin zaferi dedirtecek bu süreçte, Anadolu Üniversitesi İlahiyat Ön Lisans Bölümünü başarıyla bitiren imamın şimdiki hedefi lisansını tamamlamak.

İmam İğdeli, yaptığı açıklamada, Aksaray'ın çeşitli cami ve mescitlerinde yaklaşık 40 yıldır din görevlisi olarak görevini yerine getirdiğini söyledi.

Üniversite okumasındaki en önemli etkenin din görevlisi olmak olduğunu belirten İğreli, "Allah'ın ilk emri 'Oku'dur. Bende okumanın fazileti ve değerini kendim, çocuklarım, torunlarım ve gençlere örnek olması için okudum. İmamın, kültürlü ve bilgili olması gerekiyor. Çünkü imamlara her zaman ihtiyaç vardır. İnsanların en mutlu günü olan evliliklerinde ve en mutsuz oldukları gün olan cenazelerde de imam vardır. Bu yüzden imamların çok okuması gerekiyor" dedi.

Daha çok derslere evde çalıştığını aktaran İğdeli, "Tabi evde çalışmakta sıkıntılı oldu. Eşim, çocuk ve torunlarım, zaman zaman tatlı sitem de etti. Bunlara aldırış etmeden çocuk ve torunlarımın yanına oturdum. Onlardan fizik, kimya ve buna benzer dersleri bir çocuk gibi onların seviyesine inerek öğrendim" şeklinde konuştu.

İğdeli, Yaz Kur'an Kursları ve boş zamanlarda çocuklara İslami bilgiler öğrettiğini belirterek, şunları anlattı: "Çocuklara dinini, imanını, Kur'anını öğrettikten sonra 'evladım bende okuyorum. Benimde bilmediğim dersler var' dedim. Çocuklar ilk zamanlarda 'hocam sizin bilmediğiniz ders var mıdır, siz herşeyi bilirsiniz?' derdi. Çocuk, bizi demekki o gözle görüyor. Çocuklara 'bilgisayardan geçemedim, 

Türk dilini yapamadım. Sizde bunları bana öğretin' dedim. Onlarda edep dahilinde, nezaketle öğrettiler. Bu sayede İlahiyat bölümünü bitirdim. Allah, can sağlığı verdiği müddetçe yüksek lisansı da bitirmek istiyorum."