İlerleyen yaşla birlikte vücudumuzda değişime uğrayan ilk bölge olan göz kapakları, estetik görüntü dışında göz sağlığımız için de önemli sorunlara yol açabiliyor. Kaş ve göz kapaklarında düşme, göz çevresinde torbalanmalar ve çökükler, kişiye yorgun ve mutsuz bir ifade verirken zaman içinde kişinin görme yetisini de azaltıyor.
30’lu yaşlardan itibaren cildin yenilenme sürecinin yavaşlaması ilk yaşlanma belirtilerini de ortaya çıkarıyor. Vücudumuzda yaşlanmayla birlikte ilk değişime uğrayan bölgeleri ise üst ve alt göz kapakları oluşturuyor. Göz Grup Uzmanlarından Op. Dr. Sultan Kaya Ünsal, “Yaşlanmayla birlikte göz kapaklarında düşme, alt göz kapağında içe veya dışa dönme, göz çevresinde torbalanmalar, çöküklükler ile kırışıklıklar oluşur. Bu değişiklikler sadece yaşlanmayla birlikte ortaya çıkmaz. Daha genç olan kişilerde de genetiksel olarak görülebilir. Bununla birlikte aşırı alkol ve sigara tüketimi, düzensiz uyku, yerçekimi gibi fiziksel faktörler de göz kapağında değişikliklere yol açmaktadır.” açıklamalarında bulunurken kapak çevresindeki değişikliklerin kişide ne gibi etkiler yaratacağıyla ilgili ise şunları söylüyor: “Göz kapağındaki sarkmalar, gözaltı torbaları ve kırışıklıklar, kişiye yorgun, uykusuz ve mutsuz bir görünüm verir. Ayrıca kapak fonksiyonunu etkileyen durumlarda gözlerde sulanma, kızarıklık, kaşıntı, bulanık görme gibi şikayetler oluşur.”
TEDAVİ ŞEKİLLERİ PROBLEMİN ÇEŞİDİNE GÖRE BELİRLENİYOR
Çoğu zaman önemsenmeyen ve yaşlanmaya bağlanan göz kapağı problemleri, önlem alınmadığı takdirde gözde kalıcı hasarlara sebep olabiliyor. Kapak problemlerinin çok fazla çeşidi olduğunu ve tedavi yöntemlerinin bu çeşitlere göre belirlendiğini açıklayan Ünsal, “Yaşla beraber göz kapağını kaldıran kas tutunduğu yerden ayrılarak gücünü kaybeder. Bunun sonucunda da göz kapağı düşüklüğü (pitoz) gelişir ve pitoz tek göz kapağında ortaya çıkabileceği gibi her iki göz kapağında da aynı anda görülebilir. İki göz kapağında da görüldüğü zaman hasta, çevresini daha iyi görmek için başını arkaya doğru kaldırmak ihtiyacı hisseder. Zamanla kapaklar tamamen düşüp gözü kapatabilir. Bu hastaların kapaklarını kaldıran kas tekrar yerine getirilerek tedavi sağlanabilir. Diğer bir ileri yaş problemi üst göz kapağı derisinin gevşeyip esneyerek ikinci bir kat oluşturmasıdır. Blefaroplasti adı verilen ameliyatlar ile göz çevresinde bulunan fazla, sarkan veya torbalar oluşturan deri ve deri altı yağ dokusunun kısmen çıkartılıp kısmen de onarılarak göz çevresi sağlıklı ve estetik bir görünüme kavuşturulur.” diyor.
GÖZ KAPAĞI PROBLEMLERİ AMELİYATLA DÜZELTİLEBİLİYOR
Yaşla birlikte göz kapaklarının gevşemesiyle göz kapakları dışa veya içe dönebiliyor. Göz kapaklarında dışa dönüklüğün yerçekiminin etkisiyle sıklıkla alt kapakta görüldüğünü belirten Ünsal, “Dışa dönme (ektropiyon)’de gözyaşı sürekli dışarıya doğru akar, göz kurur ve enfeksiyonlara açık hale gelir. Bununla birlikte gözün saydam tabakasının da hasarlara daha açık konuma gelmesi kalıcı görme bozukluklarına sebep olabilir. Bu durumda, kapağın göze doğru çevrilmesini sağlayacak bir ameliyat uygulanmalı ve hasta kaç yaşında olursa olsun tedavi ertelenmemelidir.
Entropiyon olarak adlandırılan göz kapaklarındaki içe dönmede ise kirpikler göze doğru döner, göz yüzeyini çizerek tahriş ve enfeksiyona yol açar. Bu durumda kapaklar dışa doğru çevrilmelidir.” ifadelerinde bulunuyor. Göz kapağı ameliyatlarının görme yeteneğinde sorun yaratmadığını aksine cerrahi müdahaleyle görme zorluğunun da önüne geçilebileceğini belirten Ünsal, görme yetisinin zarar görmemesi ve sürekli mutsuz bir görüntüyle yaşamamak için göz kapak problemlerinin ihmal edilmemesi gerektiğini sözlerine ekliyor.
TRT Haber
22.4ºC
Ankara
