Çok Bulutlu 22.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
AA 25.12.2014 17:37

"Tip 2" diyabete ameliyatlı tedavi

Op. Dr. Ofluoğlu konuyla ilgili açıklama yaptı.

"Tip 2" diyabete ameliyatlı tedavi
Diyabet ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hasan Ofluoğlu, "tip 2" diyabetin tedavisi için "tip 2" şeker ameliyatı (ileal interpozisyon) geliştirildiğini belirterek, "Bu ameliyatla yapılan işlemler neticesinde, yüzde 85-90 arasında ilaçsız, insülinsiz şeker kontrolünün sağlandığı görülüyor" dedi.
 
Ofluoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan araştırmalara göre dünyadaki diyabetli sayısının 382 milyon olduğunu, 2035 yılında da bu sayının 600 milyona ulaşacağını söyledi.
 
Bu nedenle insanları diyabet konusunda bilgilendirmek ve uyarmak gerektiğini ifade eden Ofluoğlu, 2010 yılında yapılan araştırmalara göre Türkiye nüfusun yüzde 7,7'sinin diyabetli olduğunu, bu rakamın şu anda yaklaşık yüzde 14,5 civarında olduğunu anlattı.
 
Ofluoğlu, güncel tedavilerin diyabetin ortadan kalkması için yeterli olmadığına işaret ederek, "Önce tekli ilaç tedavisiyle başlıyoruz. Bu yetmeyince ikili, üçlü kombinasyonlara geçiyoruz. Bu da yetmeyince insülin iğnelerine başlamak zorunda kalıyoruz. Bunlara rağmen diyabetin oluşturduğu organ hasarları önlenemiyor" diye konuştu.
 
Ofluoğlu, şöyle devam etti:
 
"Tip 2 diyabetinin tedavisi için ileal interpozisyon ameliyatı geliştirilmiş. Bu ameliyatla yapılan işlemler neticesinde yüzde 85-90 arasında ilaçsız, insülinsiz şeker kontrolünün sağlandığı görülüyor. Bu şu demek; ileride oluşacak organ hasarlarına 'dur' diyoruz. Bu çok önemli. Bu ameliyatla bu oranların gerisinde kalan yüzde 10'luk kısımda da ilaç miktarı azalıyor, insülin kullanmıyorlar, bir ya da iki ilaçla hayatlarını devam ettiriyorlar. Aynı zamanda organ hasarları da çok çok azalıyor. Öte yandan, yapılan araştırmalar, insanlar daha diyabet hastalığına yakalanmadan tanıları konulursa fiziksel bir kısım aktiviteler ve beslenme alışkanlıklarıyla diyabet gelişmesi yüzde 60 oranında azalıyor."
 
- "Diyabet çığ gibi büyüyen bir hastalık"
 
Diyabet ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Aydın da laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatın sadece "tip 2" diyabet için geliştirdiğini anımsatarak, "Öncelikle midede yeterli bir kısım doku dışarı alınmakta. Bu mide hacminde gerektiği kadar bir sınırlama getirmekte. Ayrıca sık ve fazla yiyen hastanın iştah kontrolünü sağlamaktadır" dedi.
 
İnce bağırsağın duyarsız hale gelen bölümünün alt bölümlerdeki insülin salınımı sağlayacak duvarlı bölümlerle yer değiştirildiğini ifade eden Aydın, operasyondan sonra hastanın bir gece gözlem amaçlı yoğun bakımda tutulduğunu söyledi.
 
Aydın, ameliyattan sonraki gün hastanın yürümeye başladığını, 5-7 gün içerisinde de taburcu edilebildiğini aktararak, şunları kaydetti:
 
"Diyabet çığ gibi büyüyen bir hastalık. Tüm diyabetlilerin yüzde 80'ine yakını tip 2 diyabetli. Bu hastalık genellikle ortalama 40 yaş civarında tespit edilebilmekte. Ancak birkaç yıl habersiz geçen bir mazisi olabilmekte. Dolayısıyla 30'lu, 40'lı yaşlar insan gücü, sağlığı açısından en kıymetli yaş aralığımız. Bu her türlü ekonomik anlamda toplumumuzu etkilemekte. Bu insanlar organ hasarları sebebiyle yeterli konsantrasyonla işlerini gerçekleştirememekte, tedavileri için de ekstra bir para ödemekte. Dolayısıyla her türlü negatif etkisi var. Siz bunu çözdüğünüz zaman, kişinin ülke ekonomisine olan yıllık maliyetinin çok çok üstünde katkı sağlamış olursunuz."
 
- "Yeni doğmuş gibi hissediyorum"
 
"Tip 2" diyabet ameliyatı geçiren 44 yaşındaki Ayhan Sirek ise yaklaşık 5 yıl önce hastalığın teşhisinin konulduğunu anlatarak, "Kan testinde şekerimin çok yüksek olduğu tespit edildi. İlk başta şeker hastası olmadığıma inandım ben. Sorunun kilodan kaynaklandığını düşündüm. Doktorların verdiği ilaçları kullanmak istemedim. Yan etkileri vardı. Kilo vermeye karar verdim. Bir süre şekerim düştü ama kilo aldıkça aynı sorunları tekrar yaşıyorsunuz. İlaçlara başladıktan sonra organlarım etkilenmeye başladı" diye konuştu.
 
En son midesinde çıkan bir sorun üzerine ileal interpozisyon ameliyatını öğrendiğini vurgulayan Sirek, "Karar vermekte çok zorlandım. Sonuçta bir operasyon olacak ve ciddi bir operasyon. Şu anda çok iyi bir süreç geçiriyorum. Annemden yeni doğmuş gibi hissediyorum. Allah bana ikinci bir şans verdi. Bu şansı çok iyi değerlendirmem gerekiyor diye düşünüyorum. Daha önceki hayatımı çok iyi kullanamadım. Dengesiz, hayatın stresi bundan dolayı insan sağlığına önem vermiyor" ifadelerini kullandı.
 
Sirek, yaklaşık 45 gün önce olduğu ameliyattan 2 hafta sonra şeker ilaçlarını doktor kontrolünde bıraktığını ifade ederek, operasyonun ardından kilo kontrolünü de sağlayabildiği için yaklaşık 24 kilo verdiğini dile getirdi.
Sıradaki Haber
C vitamini deposu "Kivi"
Yükleniyor lütfen bekleyiniz