Parçalı Bulutlu 14.2ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Sağlık
25.09.2017 09:42

Reflü hastaları bunları sakın yapmayın

Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, uzun zaman tedavi edilmeyen reflünün, yemek borusu ve gırtlak kanserinin gelişmesine zemin hazırladığına dikkat çekti.

Reflü hastaları bunları sakın yapmayın

İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, uzun zaman tedavi edilmeyen reflünün, yemek borusu ve gırtlak kanserinin gelişmesine zemin hazırladığına dikkat çekti.

Mide ve yemek borusu arasında bulunan kasların normalde asit salgısının yukarı doğru gitmesine izin vermediğini kaydeden Gümürdülü, eğer asit kaçağı yemek borusuna kadar geliyorsa hastalığın gastroösefagial reflü (GÖR), boğaza kadar geliyorsa gofaringeal reflü (LFR) olarak adlandırıldığını ifade etti.

"Çok sık görülen bir hastalık"

Reflünün çok sık görülen bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Gümürdülü, şöyle devam etti:

“Reflüye neden olan faktörleri, midenin fazla asit salgılaması, sigara, alkol kullanımı, fazla yağlı yiyecek tüketimi, mide fıtığı, obezite, mide ile yemek borusu arasındaki kaslardan oluşan kapağın gevşemesi, devamlı sırt üstü yatmak olarak sıralayabiliriz. Yemek borusuna kaçışta, göğüste yanma, hıçkırık, sindirim bozukluğu gibi şikayetlerin yanında bazen de yalancı kalp ağrısı şikayetleri görülebiliyor. Reflü bazen hiçbir belirti de göstermeyebilir.”

Yapılmaması gerekenler

Asit salgısının boğaza kadar yükselmesi halinde boğazda gıcık hissi, kronik öksürük ve ses kısıklığı gibi belirtilerin görülebileceğini dile getiren Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, hastalığın seyrini hafifletecek önerilerde de bulundu.

Gümürdülü, reflünün tedavisinde hastaların, sırt üstü yatmama, midelerini tıka basa doldurarak yemek yememe, uykudan 3 saat önce çay, kahve, alkol, çikolata ve gazlı içeceklerden uzak durmaya özen göstermeleri gerektiğini söyledi. Ayrıca, sigara içen reflü hastalarının da en kısa zamanda bu alışkanlıktan kurtulmaları gerektiğinin altını çizen Gümürdülü, kilo problemi yaşayan hastaların kilo vermesinin reflünün tedavisinde etkili olduğunu vurguladı.

Sigara içenlerin tedavisinde başarı oranı düşük

Gastroösefagial reflüye neden olan etkenlerin başında sigaranın yer aldığına işaret eden Gümürdülü, vücuttaki defans mekanizmasında, tükürüğün içerisinde bulunan bikarbonat maddesini yüzde 50 azaltan sigaranın, insanların reflü hastalığına yakalanmasında birebir etkisi olduğunu söyledi.

Reflü hastası sigara tiryakilerinin tedavisinde başarı oranının, sigara içmeyenlere göre çok daha düşük olduğunu vurgulayan Gümürdülü, “Sigara içildikten sonra mukozadan emilen nikotin, salgı miktarını azaltarak yemek borusuna kaçan asidin temizlenmesini engeller, yemek borusunun hareketlerini ve yemek borusunun alt ucundaki kapağın fonksiyonlarını bozarak reflüye neden olur” dedi.

Sıradaki Haber
Ev yapımı konserve hazırlarken dikkat!
Yükleniyor lütfen bekleyiniz