Çağın hastalığı kanser

Trthaber\özel

Bu hafta kanserle mücadele haftası…

Türkiye’nin hatta dünyanın en korktuğu hastalıkların başında kanser geliyor.

Çünkü gelişen teknoloji tam anlamıyla kansere bir tedavi bulamadı.

Ancak uzmanlar umutlu konuşuyor. Gelecekte kanser çaresiz hastalıklar listesinde olmayacak.

Kanser haftasında TRT Haber’e konuk olan Uluslar arası kanser kontrol örgütü gelecek dönem başkanı Prof. Tezer Kutluk, Gülben Yalçın'a önemli açıklamalarda bulundu.

Her yıl dünyada 13 milyon insan kansere yakalanıyor. Kansere yakalanan 7,5 milyon insan kansere yenik düşüyor.

Tezer Kutluk bu rakamları, “dünya savaşlarda bile bu kadar kayıp vermedi, üstelik tedavisi mümkünken…” sözleriyle yorumluyor.

Birleşmiş Milletler dünya kamuoyunu bu konuda uyarıyor. Çünkü istatistiklere göre kalp, şeker, kanser ve solunum yolları hastalıklarından ölenler, dünyadaki ölümlerin yüzde 60’ını teşkil ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü bu rakamları azaltmak için büyük bir görev üstlendi.

2025 yılına kadar bu ölümlerin yüzde 25’inin azaltılması DSÖ’nün çalışmalarında yer alıyor. Yapılan çalışmalarda alkol tüketimi, tuz tüketimi, obezitedeki artış hızının azaltılması amaçlar arasında...

PEKİ KANSERDE RAKAMLAR NEDEN ARTIYOR?
Kutluk, rakamlardaki artışın sebebini, başta nufüs artışına bağlıyor. Diğer nedenler arasında hareketsiz bir hayat, tütün ve tütün mamüllerinin kullanımındaki artış başlıca faktörler. Kanser hastalıkları bölgesel olarak farklılık gösterebiliyor. Uzak Doğu’da beslenme alışkanlıklarından kaynaklı mide kanserine fazlaca rastlanıyor. Endüstri toplumlarında meme kanseri daha fazla görülebiliyor. Çok az olmakla beraber etnik kökenli kanserlerle de karşılaşılabiliyor.

CEP TELEFONU BEYİN TÜMORÜNE NEDEN OLUYOR MU?
Prof. Tezer Kutluk bu konu hakkında çok fazla haberin verildiği bazen birbiriyle çelişen haberlerin olduğunu söyledi. Kutluk Nordik ülkelerinde yapılan araştırmayı paylaştı.

Araştırmada 1975’den bu yana, cep telefonu kullanımıyla beyin tümörüne yakalanma vakalarının arasındaki paralellik olup olmadığı test edildi. Çıkan sonuç özetle, olmadığı yönünde. Yani bu araştırmaya göre cep telefonu beyin tümörü oluşumu arasında doğrudan bir bağlantı yok.

Ancak Tezer Kutluk bir uyarıda bulundu; “kanıt yok diye, risk yok demek doğru değildir. Benim şahsi görüşüm cep telefonunu ihtiyacımız kadar kullanalım. Yatağa bile cep telefonuyla girmek doğru değil.”