Bu meslekler insanı işkolik yapıyor

Metropol kentlerde yaşayanların gelecek kaygısıyla kendisini işine aşırı adapte etmesiyle ortaya çıkan işkoliklik, tedavi edilmezse hayatı yaşanmaz hale getiriyor.

Psikolojik bir rahatsızlık olan hastalık, beyin gücüyle iş yapanlarda sıkça görülüyor. Dünyada bu rahatsızlığa en çok yakalanan meslek gruplarının başında ise gazetecilik ve borsacılık geliyor.

Modern çağın hastalığı olarak bilinen ve büyük kentlerde yaşayanlarda daha sık görülen işkoliklik hastalığının çıkış noktası olarak gelecek kaygısı gösteriliyor. Kişi gelecek kaygısıyla kendisini yaptığı işe adarken, aile fertleri ve diğer çevresiyle ilgilenemez hale geliyor. Uzmanlara göre, hastalığa, daha çok erkeklerde rastlanıyor. Hastalığın erkeklerde daha sık görülmesinin sebebi ise, erkeğin iş dışında kendisine kadınlar kadar vakit ayıramamasından kaynaklanıyor.

Harvard Üniversitesi'nden bir grup öğrencinin akademisyenler gözetiminde yaptıkları araştırmaların sonuçlarına göre, işkolikliğe yakalanma riskinin en yüksek olduğu meslek grubu, beyin gücü ve zihin kullanılarak yapılan işler. Bunun sebebi ise fiziksel enerji harcanarak yapılan işlerin, vücudun enerjisi tükendiğinde sona ermesi olarak gösteriliyor. Araştırmaya göre, Gazetecilik işkolikliğe sebep olan en büyük meslek olarak gösteriliyor. Ölüm riski ve az miktarda maaş almalarına rağmen savaş bölgelerine giden gazeteciler işkolikliğe yakalanma sırasında başı çekiyor. Gazetecilik gibi, borsacılık faaliyetleriyle ilgilenen şirket borsacılarının sürekli düşünmeye maruz kalarak bu hastalığa yakalanabildikleri belirtiliyor. İşkolikliğin en çok rastlandığı meslekler arasında; bilgisayar programcılığı da bulunuyor. Bir bilgisayar programcısı, gününün 20 saatine yakınını bilgisayar başında geçirirken, az bir uykudan sonra kaldığı yerden işine devam edebiliyor.

İŞKOLİKLİĞİN BELİRTİLERİ

Bir çok psikolojik rahatsızlık gibi işkolikliğin de tedavisi mümkün. Hastalığın belirtileri arasında en sık görülenlerden bazıları şunlar; ertesi iş gününü düşünmek, sinirlilik hali, her şeyi kontrol etme arzusu, kendinden başkasının işi yapamayacağını düşünme, geceleri uyumak yerine riskleri gözden geçirme, aile bağlarının kopma noktasına gelmesi, işyeri dışındaki kişilerle görüşmeme isteği, kimseden yardım almama.
Hastalığın kontrol altına alınması için, kişinin rahatsızlığı kabul ederek, psikolojik tedavi görmesi gerekiyor. Daha çok anksiyete bozukluğunda kullanılan ilaçlar sayesinde, kişinin daha vurdumduymaz olması sağlanabiliyor. Bir çok işkolik, hastalığı inkar ettiği için tedavi edilemezken, bu kişilerin başta aileleri olmak üzere yakın çevrelerine gösterdikleri ilgisizlik sorunları daha içinden çıkılamaz hale getiriyor.