Çok Bulutlu 25.7ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Medya
AA 02.08.2014 11:06

"Titizlikle karar veriyoruz"

BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, eleştiriler üzerine açıklama yaptı.

"Titizlikle karar veriyoruz"

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, "Birileri gerçekten mağdur ediliyorsa, birileri zan altında bırakılıyorsa o insanların haklarını korumak bizim vazifemiz, mesleğimizin, gazeteciliğin özgürlük alanını geniş tutmak da bizim vazifemiz. İkisi arasında bir denge olmaya çalışıyoruz" dedi.

Atalay, Rize Küçükçayır köyünde gazetecilere yaptığı açıklamada, 53 yıllık bir kurumun, kurulduğu günden itibaren Basın Ahlak Yasasına göre ceza verme yetkisi ve görevi olduğunu, yıllardır bu görevi yerine getirdiğini belirtti.

"BASIN İLAN KURUMU DÜZENLEYİCİ DENETLEYİCİ KURUM OLARAK CEZALARI VERİYOR”

Kurumun gazeteleri, haberleri ve köşe yazılarını bizzat inceleyerek ceza verebildiği gibi şikayet üzerine de ceza verilebildiğini ifade eden Atalay, şunları söyledi:

"Basın İlan Kurumu düzenleyici denetleyici kurum olarak cezaları veriyor. Tesadüfen oluşan bir şey değil, günümüzdeki ihtiyaçlardan ortaya çıkmış bir durum. Kuruluşundan bu yana uyguladığı bir olay. Bugün ele alınan konularda özellikle 17 Aralık'tan sonra çok daha fazla şikayetler olmaya başladı. Şikayetler sebebiyle elimize yaklaşık 200 dosya geldi. Bu dosyalardan bazılarını sonuçlandırdık. Sonuçlandırdığımız dosyaların içerisinde 'cezaya gerek yoktur' diye karar verdiklerimiz de var, ceza için karar verdiklerimiz de var. Bunları herhangi bir görüşe veya kuruma yapma kaygısıyla değil, gerçekten çok ciddi titiz bir inceleme ile yapıyoruz."

“SON DERECE SAĞLIKLI KARARLAR VERİLİYOR”

Kararların bireysel verilmediğini, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu tarafından alındığını vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:

"Yönetim Kurulunda kamunun atadığı iki kişi var, tarafsızlar grubundan gelen iki kişi var, basını temsilen iki üye var. Devletin atadığı kişiler genel müdür ile birlikte üç kişi, tarafsızlar grubu 4 kişi ve son derece sağlıklı kararlar veriliyor. Raportörümüz de Prof. Dr. Celal Göle olayları son derece titizlikle ele alıyor. Avrupa normları, dünyadaki uygulamalara kadar rapor hazırlıyor ve biz bir karar veriyoruz. Kararlarda son derece objektif olmaya çalışıyoruz. Objektif olmaya çalışırken basın özgürlüklerini alabildiğince geniş tutmaya çalışıyoruz ama kişilerin de haklarını koruyarak karalama kampanyası varsa belgesiz bilgisiz, insanlara suç isnat ediliyorsa bunları da görmezden gelemeyiz. Basın İlan Kurumu her şeyi titizlikle ele alarak karar veriyor.''

“ÇOK DAHA BÜYÜK CEZALAR VAR”

Bazı gazetelere yayın hayatı boyunca ilk kez ceza kesildiğini ve buna şaşırdıklarını dile getiren Atalay, şunları kaydettii:

"Acaba neden oluyor bunlar diye sormuş olabilirler. Biz kendilerine de söyledik. Örnekleri var, çok daha büyük cezalar var. Özellikle 28 Şubat sürecinde belli bir kesim çok fazla mağdur edildi. Biz yeni mağdurlar yaratmayalım diye o zaman yapılan bana göre tartışmalı kararları bu dönemde vermeyelim diye çok çaba sarf ediyoruz. Bundan sonra Basın İlan Kurumu bu yetkisini kullanmaya devam edecek, gücünü kullanmaya devam edecek. Birileri gerçekten mağdur ediliyorsa, birileri zan altında bırakılıyorsa o insanların haklarını korumak bizim vazifemiz, mesleğimizin, gazeteciliğin özgürlük alanını geniş tutmak da bizim vazifemiz. İkisi arasında bir denge olmaya çalışıyoruz. Bu konudaki görevlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Görevlerimizi kullanmazsak suç işlemiş oluruz."
 

Sıradaki Haber
Kemal Öztürk'ten Netanyahu'ya mektup
Yükleniyor lütfen bekleyiniz