Parçalı Bulutlu 18.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Medya
AA 05.07.2015 12:47

"Devletin kendisi 24 saat yerel dilde yayın yapıyor"

RTÜK Başkanlığı görevi 14 Temmuz'da sona erecek olan Dursun, 6 yıl boyunca yürüttüğü başkanlık göreviyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"Devletin kendisi 24 saat yerel dilde yayın yapıyor"

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanlığı görevi 14 Temmuz'da sona erecek Prof. Dr. Davut Dursun, 6 yıl boyunca yürüttüğü başkanlık göreviyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Dursun, görevdeyken yaptıkları en iyi uygulamanın, daha önceden çalışmaları başlatılan ancak dönemlerinde tamamlanarak bütünüyle değişen 6112 Sayılı RTÜK Kanunu'nun hayata geçirilmesi olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği (AB) müktesebatına uygun olan yasayla, Türkiye'deki yayın hayatını AB standartlarına getirdiklerini dile getiren Dursun, başkanlığı döneminde yapamadıkları ve Türkiye için elzem gördükleri uygulamanın ise frekans ihalesi olduğunu söyledi.

"Devletin kendisi de 24 saat yerel dilde yayın yapıyor"

Farklı dil ve lehçelerde yayının geçmiş dönemlerde Türkiye'nin gündeminde önemli bir sorun olarak yer aldığını vurgulayan Dursun, 6112 Sayılı Kanunun yasalaşmasından bu yana Kürtçe ve Zazaca ağırlıklı olmak zere 39 kuruluşa yerel dillerde yayın izninin verildiğini söyledi.

Yerel dillerdeki yayın sorununun artık Türkiye'nin gündeminden düştüğünü belirten Dursun, "Yasak kalktı, sorun kalmadı. Türkiye artık bunları geçti. Devletin kendisi de 24 saat yerel dilde yayın yapıyor.

"Evlilik programları da eleştirdiğimiz bir alan"

Davut Dursun, yayın kuruluşlarının programlarına niteliksel olarak bakıldığında ise belli kalitenin altında olan televizyonlar bulunduğunu anlatarak, şöyle dedi:

"Tema olarak eleştirilecek konular var. Reyting alsın, ilgi çeksin diye marjinal, ensest ilişkiler gibi şeyler ele alınıyor. Bu, toplumun değerlerini, ilkelerini olumsuz etkiliyor. Evlilik programları da eleştirdiğimiz bir alan ancak netice itibarıyla bu programlar izleniyor."

Dizilerin çok uzun olmasından şikayet eden Dursun, çocukların dizilerdeki şiddetten olumsuz etkilendiğini, herhangi bir sorun karşısında karşılıklı konuşma yerine, sıkıntıların çözümünün silah olduğuna yönelik bir algı oluşturulduğunu kaydetti.

Seçim dönemlerinde yayın kuruluşları

Türkiye'nin son 15 ay içerisinde hem cumhurbaşkanlığı hem genel hem de yerel seçim geçirdiğini belirten Dursun, cumhurbaşkanlığı seçiminde ise düzenlenen 226 raporun 123'üne müeyyide uygulanmasına karar verildiğini, 7 Haziran genel seçimleriyle ilgili ise bugüne kadar 262 rapor hazırlandığını kaydetti.

Yeni RTÜK Başkanı seçimi

Dursun, bazı yayın organlarında geçen hafta istifa edeceği yönündeki iddialarla ilgili, 6 yılı başkanlık olmak üzere RTÜK'teki görevinin 14 Temmuz'da sona ereceğini belirtti.

Dursun, görevi bırakmasının ardından geriye kalan 6 üyenin en yaşlısının başkanlığında Üst Kurul'un toplanabileceğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"6 üye başkan seçebilir de seçemeyebilir de. Bu süreçte biraz sıkıntı yaşanabilir. Eğer Meclis üç üyenin yerine yeni kontenjanları belirlerken 'en yüksek artık' yöntemine göre üye belirleyecekse o zaman AK Parti'nin üye sayısı 5'ten 4'e düşüyor. AK Parti'nin kaybettiği bu bir kontenjan ya MHP'ye ya HDP'ye geçiyor. O da ayrı sorun, hangisine verilecek. Kimi kura, kimisi ise alınan oy miktarı diyor. Bu konuda Meclis Başkanlığı'nca hukukçulara çalışma yaptırılıyor.

1961'den bu yana milletvekili seçiminde, seçim bölgelerinde sandalye dağılımları en yüksek ortalama veya d’Hondt sistemi denilen sistemle yapılıyor. Seçim Kanunu'nda bu açık. Meclis Başkanlığı eğer üye kontenjan dağılımını d'Hondt sistemine göre yaparsa, AK Parti'nin beş kontenjan sayısı korunmuş oluyor. Meclis Başkanlığı bunu yapabilir. AK Parti, yine 5'i koruyacağı için aralarında başkan çıkarma imkanı olabiliyor ama böyle olmazsa bile üyelerin aralarında başkan çıkarmakta fazla sıkıntı yaşamayacaklarını düşünüyorum."

(AA)

Sıradaki Haber
"Samanyolu Haber"e ceza verildi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz