Sezer'in evini ziyaret eden HDP Milletvekili Abdullah Levent Tüzel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ünlü şairin sabah 07.00 sıralarında vefat ettiğini aktararak, "İşçi sınıfının şairi, emekçi dünyasının çok değerli kadın yazarlarından Sennur Sezer'i kaybettik. Uzun süredir bir nefes darlığı problemi vardı ve muhtemelen ölümü buna bağlı olarak gerçekleşti" dedi.
Tüzel, ünlü yazar için yarın 12.00'de Evrensel ve Hayat Televizyonu'nun Kocamustafapaşa'daki binası önünde bir tören yapılacağını kaydederek, Teşvikiye Camisi'nde kılınacak ikindi namazını müteakip, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedileceğini söyledi.
Sennur Sezer'in Emek Partisi'nin de kurucusu olduğunu aktaran Tüzel, şöyle konuştu:
"Beraber 1996'da partimizi kurduk. Birlikte çok sayıda işçi direnişine, demokrasi şölenine ve barış yürüyüşüne katıldık. O, her seslendiğinde, 'kardeşlerim', 'oğullarım' ve 'kızlarım diye söylerdi. Emek dünyasının sorunlarını, taleplerini ve direnişlerini çok yakından takip ederdi. Dizelerine, programlarına hep bunları yansıttı."
Levent Tüzel, Sezer'in 50 yılı aşkın süre boyunca, Türkiye halklarının, işçilerinin ve emekçilerinin dünyasında olduğuna işaret ederek, "Genç bir kızken, tersane işçisi olarak yaşama atıldığından bu yana, hep hayatı böyle onurlu bir şekilde sürdü. Onu tabii ki hiç unutmayacağız, özlemle anacağız, yaşatacağız. Ben bütün sevenlerine, dostlarına, ailesine sabırlar ve baş sağlığı diliyorum" dedi.
Gürkan: "Örnek bir şairdi"
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan da Sennur Sezer'in kaybının "acı" olduğunu belirterek, "Sadece partimiz için değil, işçi sınıfı, emek mücadelesi, demokrasi mücadelesi, kadın mücadelesi ve bütün bunların toplamı üzerinden acı bir kaybımız" diye konuştu.
Nacitarhan: "Gittiği yerlerde hep bir yoksulun evinde kalmıştır"
Evrensel Basım Yayın Genel Yayın Yönetmeni Cavit Nacitarhan ise Sezer'in 25 yıldır bütün eserlerinin kendileri tarafından yayınlandığını ifade ederek, "Sennur Sezer hep hayatın içinden yazdı. Yani dışarıdan bakarak yazmadı. Bir işçinin evinde konakladığına hep tanık olabilirsiniz. Gittiği yerlerde hep bir yoksulun evinde kalmıştır, otellerde kalmamıştır. Çünkü onların hayatlarını yazdı. Onların hayatlarının içine girdi ve hayatlarının direkt içinden onların hayatlarını yazdı" dedi.
Sennur Sezer'in, kendisinin öğretmeni olduğunu da dile getiren Nacitarhan, şu bilgileri aktardı:
"Güçlü bir hafızaya sahipti, yani ansiklopedik bir hafızası vardı. Bunun için de bütün edebiyat camiasında 'Madam Larousse' olarak anıldı. Şu anda durduğumuz sokağın tarihini, şu ağacın hangi ağaç olduğunu anlatabilecek durumdadır. Bizim sürekli başvurduğumuz yazarlardan biri olmuştur."
Sennur Sezer
Sennur Sezer, 12 Haziran 1943'te Eskişehir'de doğdu. İstanbul Kız Lisesi'nin ikinci sınıfından ayrıldıktan sonra Taşkızak Tersanesi'nde çalışmaya başladı. 1967'de Adnan Özyalçıner ile evlendi. 1982 yılına kadar çeşitli yayınevlerinde ve ansiklopedilerde düzelticilik ve metin yazarlığı yaptı.
Gerçek ve müstear isimle özellikle Yeşilçam'a çok sayıda senaryo yazan, çeşitli ansiklopedi ve antolojilerin oluşturulmasında payı bulunan Sennur Sezer, Evrensel gazetesi ve Evrensel Kültür Dergisi'nin yanı sıra çeşitli gazete ve dergilerde yazdı.
"Gecekondu", "Yasak", "Direnç", "Sesimi Arıyorum", "Bu Resimde Kimler Var", "Afiş" ve "Akşam Haberleri" Sezer'in yazdığı kitaplar arasında yer alıyor.
AA
17.9ºC
Ankara
