"Türkiye yolunu buldu"

Nurcan ÇALIŞKAN-Paris

TBMM Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Platformu Paris’te ‘Cinsiyet Eşitsizliği Sempozyumu ile cinsiyet eşitsizliği kavramının hem ulusal düzeyde hem de AB düzeyinde tartışılması, cinsiyet eşitsizliğinin ana plan ve programlara dahil edilmesi için yapılması gereken çalışmaları konu alan 3 günlük bir program düzenlendi. Programa Türkiye’den ve Avrupa’nın birçok ülkesinden siyasetçiler, kadın dayanışma dernekleri, gazeteciler, kanaat önderleri katıldı. AK Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, MHP Kadın Kolları Başkanı Şükran Şener, AK Parti Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, CHP İzmir Milletvekili Oğuz Ayan, AK Parti Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan ve CHP Kadın Kolları temsilcilerinin katıldığı topaltının açılış konuşmasını AK Parti İzmir Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri Mehmet Tekelioğlu yaptı.

Tekelioğlu, konuşmasına “Bütün kültür farklarına rağmen Avrupa Birliğini önemsiyoruz” sözleriyle başladı. Tekelioğlu, "AB üyeliği için eksiklerimiz var ancak biz bunları gidermek için çalışıyoruz. Demokrasi mazeret üretmez. Bunları tespit edip o eksikleri kapatmak için adımlar atıyoruz” dedi.

Türkiye’nin uzun bir süredir terörle mücadele ettiğini, AB’nin bunu göz önünde bulundurarak, Türkiye konusunda karar vermesi gerektiğini söyleyen Tekelioğlu, Türkiye’ye destek olunması gerekliliğine dikkat çekti. Tekelioğlu konuşmasında, Demokratik Reform Paketi'nin demokrasi açığını kapatmak bakımından önemli olduğunu vurguladı.

Tekelioğlu'nun konuşmasının ardından AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Helene Flautre söz aldı. Türkiye’nin AB üyeliği sürecine değinen Flautre, “Türkiye’nin AB üyeliği projeyi güçlendirir, istihdam, barış ve kalkınmaya katkıda bulunur” dedi.

Kadın-erkek eşitliği konusuna da değinen Flautre şunları söyledi: “Fransa parlamentosunda kadın parlamenter yüzde 26, Türkiye’de yüzde 14. Bunun yanı sıra Türkiye’de kadınlara yönelik uzun vadeli istihdam hedefi yüzde 35, Fransa’nın hedefi ise yüzde 75 aradaki fark belli."

Türkiye’de kadınların istihdam alanının genişletilmesi için sivil toplum örgütleri ile parlamentonun daha etkilli çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Flautre, konuşmasının son bölümünde bazı milletvekillerinin TBMM çalışmalarına başörtüsü ile gelmesine değindi.

“Konuşmamın son bölümünü başörtüsü konusuna değinmek istiyorum" diyen Flautre, "Bazı çevreler başörtüsünün siyasi bir araç olduğunu iddia etse de, Avrupa da bu konu da farklı yaklaşımlar var. Örneğin İngiltere'de bütün memurlar başörtü takabilir. Türkiye’de yakın tarihte yapılan değişiklikle bu konuda adım atılsa da başörtüsü takma hakkı üniforma giymeyen memurlara tanınıyor. Yani burada devlet ayrım yapıyor. Geçtiğimiz günlerde dört kadın vekil TBMM’ye başörtü ile geldi. Bu denildiği gibi toplumda kutuplaşmaya veya olumsuz tepkiye yol açmadı. Bence bu gelişmeyle nihayet Türkiye yolunu buldu. Burada konunun özü kadının ekonomik sosyal alanda eşitliği. Vekillerin meclise başörtüsüyle girmesi ise buna olumlu bir örnek oldu diyebilirim.”