Açık 6.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
21.03.2017 12:02

Türk Kızılayı tarihi bir başarıya daha imza attı

Türk Kızılayı, göçmenlere yönelik üstlendiği rolle, insani yardım konusunda dünyaya yine örnek oldu.

Türk Kızılayı tarihi bir başarıya daha imza attı

Türk Kızılayı, Suriye rejiminin kuşattığı Humus'un Vaer mahallesinden sivillerin tahliyesi ve güvenli bölgelere yerleştirilmesi konusunda yürüttüğü çalışmayla tarihi bir başarıya daha imza attı.

Suriye'de rejim ve muhalifler arasında 13 Mart'ta varılan anlaşma uyarınca, Vaer bölgesinde yaşayan 30 bin sivilin tahliyesi için Suriye Arap Kızılayı ve Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içerisinde çalışan Türk Kızılayı, burada yürütülen operasyonda üstlendiği rolle, insani yardım konusunda dünyaya yine örnek oldu.

Türk Kızılayı, güvenli bölgelere sevk edilen sivillerin gıda ve içecek başta olmak üzere barınma, kıyafet ve sağlık hizmetlerini karşılıyor.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, bölgede yürütülen tahliye operasyonu ve insani yardım çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Humus kentinin Vaer bölgesinde, Halep'teki gibi uzun yıllardır insani yardım ulaştırılmasıyla ilgili ciddi sıkıntıların yaşandığını, 13 Mart'ta rejim güçleri ile muhalifler arasında yapılan anlaşma çerçevesinde buradaki 30 bin insanın güvenli bölgelere nakliyle ilgili karar alındığını söyledi.

Bu karara göre nakliyelere Arap Kızılayı ile Türk Kızılayı'nın nezaret ettiğini ve bu çerçevede operasyonun başladığını anlatan Kınık, "Operasyona göre, 30 bin kişinin yaklaşık 8 bininin -ki bunlar yaşlılar, devlet memurları ve öğrenciler- orada kalmasına izin verildi. Onun dışında rejimin listesinde olmayan yaklaşık 7 bin insanın, Humus'un diğer ilçelerine ve bölgelerine geçişine müsaade edildi. 3 bin silahlı muhalifin, buradan çıkarılarak Humus'un kırsalına gönderilmesine, 6 bin sivilin Cerablus'a, 6 bin sivilin de İdlib'e geçmesine izin verildi." diye konuştu.

Bu çerçevede iki gün önce Humus Vaer'den ayrılan konvoyun dün akşam saatlerinde Cerablus'a 25 saatlik yolculuk sonunda ulaştığını aktaran Kınık, ağırlıklı olarak kadın ve çocuklardan oluşan bin 500'e yakın insanın, Cerablus'taki AFAD, İHH ve Türk Kızılayı'nın beraber organize ettiği bir operasyonla kurulan çadırlara yerleştirildiğini belirtti.

El-Bab kırsalında Tadif bölgesinde rejimin kontrolünde olan sınırda bu otobüsleri aldıklarını ve Cerablus'a kadar nezaret ettiklerini ifade eden Kınık, bu operasyonun 8 hafta devam etmesinin planlandığını, ikinci konvoyun ise hafta sonu, cumartesi günü gerçekleştirileceğini söyledi.

"Şu an acil bütün beşeri ihtiyaçlara muhtaçlar"

Suriye'nin 7. yılına girmiş bir iç savaş ile yüzleştiğini ve bu savaşın ülkedeki altyapıyı, kamu düzenini ve üretim kapasitesini yok ettiğini dile getiren Kınık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu an acil bütün beşeri ihtiyaçlara muhtaçlar. Gıda, barınma, ilaç... Kadınların, çocukların, gençlerin, herkesin kendine özgü ihtiyaçları var. Bunları temin için biz çalışıyoruz. Türkiye'de 3 milyon Suriyeli kardeşimizi hayata tutundurmaya, bu topraklara alıştırmaya çalıştığımız gibi Suriye'nin içinde de yerlerinden edilmiş 6,5 milyon insana destek veriyoruz.

6 yıl içinde sadece Kızılay aracılığıyla Suriye'ye sevk edilen insani yardım malzemesi miktarı 40 bin tır. Dolayısıyla bu bölgeler, yardıma muhtaç bölgeler. Çünkü İdlib kırsalında 400 çadır kentte 700 bin insan yaşıyor. Azez bölgesinde, Halep'in kuzeyinde 250-300 bin insan kamplarda yaşıyor ve bu insanlar bir şey üretemiyorlar. Yardıma muhtaç haldeler. Dolayısıyla bu perspektiften bakıldığında gıda, sağlık hizmetleri, barınma, hijyen, su, sanitasyon, psikososyal destek, eğitim ve hayata daha üretken olarak katılmaları için bir takım daha ileri projelere ihtiyaçları var."

"Çok boyutlu bir çalışma yürütülüyor"

Fırat Kalkanı Operasyonu'na da değinen Kınık, "Bu, o bölgede güvenli bir alan oluşturdu. Özellikle Vaer bölgesinden sevk edilecek olan 12 bin civarında insanın da bu bölgelere geçişi, buraların güvenli bölge olduğunun ispatı. Türkiye'nin de haklılığını kanıtlayan bir gösterge bu." dedi.

Bu bölgede çok boyutlu bir çalışma yürütüldüğünü, Türkiye'den elektrik, su verildiğini, sivil halkın kendi iç güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye'nin Suriyelileri eğittiğini, meslek sahibi yaptığını ifade eden Kınık, burada halkın kendi teşkilatlarını kurduğunu, o bölgelerde hem mülki idare hem de güvenlik ve belediyecilik hizmetlerinin Suriyeliler tarafından verilmeye başlandığını söyledi.

Cerablus ve El-Bab sokaklarının her şeye rağmen hareketlendiğini, dükkanların yavaş yavaş açılmaya başladığını belirten Kınık, "Bu enkazlar kaldırılacak, yıkılan yerler onarılacak. Biz de destek verilmesi gereken öncelikli alanlara yönelik Cerablus'ta, Sağlık Bakanlığımız ile bir hastane işletiyoruz. Buna benzer bir hastane El-Bab'ta 3 hafta içinde açılmış olacak. İdlib, Azez, El Bab bölgelerinde büyük hastaneler yapma veya mevcut binaları büyük hastanelere dönüştürme, buralara personel, cihaz ve işletme desteği verme yönünde desteklerimiz olacak. Kırsalda da Sağlık Bakanlığımızla beraber temel sağlık hizmetlerine yönelik 15 civarında tıp merkezi açılacak." diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının da eğitim hizmetlerine destek verdiğini anlatan Kınık, AFAD'ın da Er Rai (Çobanbey) bölgesinde büyük bir insani yardım merkezini tamamlamak üzere olduğunu, bu şekilde insani yardımların daha düzenli sağlanmış olacağını belirtti.

Karkamış gibi bazı sınır kapılarında ticaretin tekrar başladığını aktaran Kınık, "Tarımla uğraşanların zeytin, fıstık gibi ürünlerini Türkiye'ye satışı ve Türkiye'den de bir takım malzemelerin alınışı gibi canlanan bir ticari hayat da var. Bu güvenli bölge çok boyutlu bir kalkınma ve insani destekle beraber ayağa kalkıyor." dedi.

"Bu, özgün bir yaklaşım"

Kerem Kınık, Türkiye'nin Suriye'de yürüttüğü ve dünyaya insani yardım konusunda örnek olacak çalışmalara ilişkin, şu bilgileri verdi:

"Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde yaptığı bütüncül yaklaşımla dünyaya yeni bir insani destek modeli öneriyor. Bu, şu anlama geliyor, bir taraftan çatışmayı ve terör baskısını ortadan kaldırıyor. Bu aslında askeri ve güvenlik operasyonu. Bir taraftan acil insani destek veriyor Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarımızın yaptığı gibi. Bir de kalkınma desteği veriyor. O bölgelerin ticari anlamda üretken hale gelmesi, insanların izzetiyle, onuruyla yaşayabilecekleri ortamları onlara sağlamak için bu üç yaklaşım çok önemli; güvenlik, acil insani destek ve kalkınma yardımları. Bu, özgün bir yaklaşım. Bunun ilk örneklerini Somali'de verdik. Sadece gıda götürmüyorsunuz, o ülkeyi destekleyerek ayağa kaldırıyorsunuz. Bu, dünyanın örnek alması gereken bir yaklaşım."

"Kızılay, kazandığını ihtiyaç sahiplerine veren bir köprüdür"

Kınık, Türk Kızılayının dünyadaki 190 Kızılay ve Kızılhaç ulusal derneğinden biri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Operasyonel büyüklük, hizmet verdiği insan genişliği, yaptığı proje çeşitliği açısından baktığınızda Türk Kızılayı dünyadaki en büyük 5 dernekten biri. Dünyada kendi çadır tesisleri olan dünyadaki iki tane Kızılay-Kızılhaç örgütünden birisiyiz. Özellikle kamudan kaynak kullanmıyor olmamız, kaynağımızı kendimiz geliştiriyor olmamız, operasyonel büyüklüğümüzün çerçevesi, diğer dernekleri de bir meraka ve bizimle irtibata geçmeye sevk ediyor. Biz de onlara bu modeli anlatıyoruz. Kızılay aslında bir vakıftır, gayrimenkulleri, fabrikaları, ticari işletmeleri, bağışları vardır. Kızılay, buralardan kazandığını ihtiyaç sahiplerine veren bir köprüdür. Bu anlamda Kızılay 149 yaşında örnek bir kuruluştur."

Türk Kızılayı'nın her zaman yardıma açık olduğunu ifade eden Kınık, sözlerini şöyle tamamladı:

"2868 numaralı kısa mesaj hattımızı da hatırlatalım. Şu anda Kızılay o kadar farklı coğrafyalarda o kadar farklı projeler yürütüyor, bir takım kurtarma ve insani destek operasyonlarına devam ediyoruz. Dolayısıyla çok boyutlu hizmetlerimiz var dünyada. Bir taraftan Türkiye'de yardıma muhtaç ve terör mağduru insanlarımıza desteğe devam ediyoruz. Onun için vatandaşlarımızın 2868'e bir kısa mesaj göndermeleri Kızılay'a destek sağlayacaktır." 

Sıradaki Haber
Kurtulmuş: 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' demeye ihtiyacımız var
Yükleniyor lütfen bekleyiniz