Çok Bulutlu 23.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
14.05.2014 18:30

"Son denetim 57 gün önce yapıldı"

Bakan Çelik, son denetimin 13-18 Mart'ta yapıldığını açıkladı.

"Son denetim 57 gün önce yapıldı"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma'daki maden faciasına ilişkin "Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, şüphesi olmasın, bu bütün yönleri ile aydınlatılacak bir konudur. En ufak bir noktasının dahi gizli saklı kalma durumu söz konusu değildir" dedi. 

“TEFTİŞE TABİ TUTULMUŞ” 

Bakan Çelik, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, millete, kederli ailelere başsağlığı, yaralananlara Allah'tan acil şifalar diledi. Bakan Çelik, şöyle devam etti:  

"İlgili kömür işletmesi son 4 yılda 8 kez programlı teftişe tabi tutulmuş, ayrıca ilgili iş yeri ile ilgili şikayet ve kazalardan dolayı da 8 kez inceleme teftişi gerçekleştirilmiş. Bu inceleme teftişlerinde elektrik panolarında kilitlenme sisteminin olmadığı, lastik tekerlekli yükleyicilerinin geri vites ikaz sinyallerinin olmadığı, acil toplanma yerinin belirlenmediği, ateşçiler için antistatik elbisenin eksik olduğu, bant taşıyıcılarının ikaz sistemlerinin yeterli olmadığı gibi hususlar, şikayet incelemeleri neticesinde ortaya çıkmış hususlar. Bunlar 2002-2013 yıllarında yapılan şikayetler ve meydana gelen kazalar neticesinde ortaya çıkan eksiklikler ve o dönemler içerisinde giderilmiş. En son 13-18 Mart 2014'te yapılan teftişlerde mevzuat açısından herhangi bir noksanlığın olmadığı, iş yerinde bizzat yapılan teftişlerle tespit edilmiş bulunmaktadır." 

“MEVZUATA AYKIRI BİR DURUMUN OLMADIĞI GÖRÜLÜYOR”

Çelik, 30 Haziran 2012'de yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na bağlı olarak 36 ikincil mevzuatın yayımlandığını ifade ederek, yasanın pek çok yenilik getirdiğini anlattı. Yasanın, maden ocakları gibi çok tehlikeli iş yerlerinde risk değerlendirmesi yapıp, muhtemel riskler giderilmeden çalışma yapılamayacağı şartını getirdiğini anlatan Çelik, yasanın, bin kişinin üzerinde çalışanı olan çok tehlikeli iş yerlerinin tam zamanlı iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurması zorunluluğu getirdiğini hatırlattı. Yasanın, acil durum planlaması ve bunu uygulama zorunluluğu getirdiğine işaret eden Çelik, çok tehlikeli iş yerlerinde çalışanlara mesleki eğitim zorunluluğu bulunduğunu ve bütün çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitiminden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.  

Kazanın olduğu iş yerinde 13 iş güvenliği uzmanı ve 4 iş yeri hekimi bulunduğunu belirten Çelik, bu rakamların yeterli olduğunu ifade etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, şu bilgileri verdi:

"Teftiş neticesi mevzuata aykırı bir durumun olmadığı görülüyor. O zaman ister istemez şu soru aklımıza geliyor: O zaman kaza neden oldu? Yasa var mı, var. Denetim var mı, var. Denetim neticesinde de mevzuata aykırılık tespit edilmemiş. O zaman idari ve adli olarak soruşturma devam ederken bizim de İş Teftiş Kurulu Başkanımız başta olmak üzere teknik kadrolarımız, orada gerekli çalışmaları yapıyor.”  

Bakan Çelik, iş güvenliği uzmanlarının tespitlerini içeren rapor defterinin her iş yerinde olması gerektiğine işaret ederek, "Teknik heyetimiz bunu inceleyeceği gibi inanıyorum ki savcılık da bunu dikkate alacaktır. Bu defterin de yol gösterici olacağına inanıyorum" dedi. Maden Kanunu gereği orada bir maden mühendisinin teknik nezaretçi olarak bulunması gerektiğine dikkati çeken Çelik, "Onun tespitleri de yol gösterici olması açısından önem arz etmektedir" diye konuştu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmeyi amaçladıklarını ve farkındalık oluşturmak için çok çalışma yapıldığını anlatan Çelik, "Kazanın ardından yapılan yorumları izlediğini, Türkiye'de böyle bir yasanın çıkıp çıkmadığını bilmeyen insanların konuştuğunu görmekten çok üzüldüğünü" anlattı.

Bakan Çelik, iş kazalarını minimize etmeyi amaçladıklarını dile getirerek, meslek hastalıklarını sıfırlamanın ve iş kazalarının da yüzde 98'ini önlemenin mümkün olduğunu söyledi. Çelik, "Bunun için de bu farkındalığın mutlak suretle oluşturulması gerekiyor. Bu görev, yalnız bakanlığın, bürokratların, siyasilerin, sendikaların değil, hepimizin görevidir." ifadelerini kullandı.

“İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN MADDİ HESABI YAPILMAMALI”

İş sağlığı ve güvenliği bakımından olumlu gelişmeler olduğunu, bu alanda eğitim veren meslek yüksekokulu sayısının 33'e çıktığını anlatan Çelik, farkındalığın artırılması konusunda gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerek YÖK ile temasların devam ettiğini kaydetti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu hepimizin birlikte sahiplenmesi gereken bir olaydır. Acı günlerde yalnız değil, bütün günlerde bütün zamanlarda bu acıları yaşamamak için üzerimize düşen önemli görevdir. İşverenlerimize buradan seslenmek istiyorum; bu salonlarda, iki yıl boyunca iş güvenliği yasasını tartıştık. Şunu ifade etmek istiyorum; iş sağlığı güvenliğinin maddi hesabı yapılmamalı, çünkü hiçbir maddi kaygı, insan hayatından daha değerli değildir. Bunu aslında işçimiz de işverenimiz de hepimiz, lafta söyleriz ama asıl bunun uygulaması önemlidir. İnsan hayatından önemli ne olabilir? Hayatını kaybeden kardeşlerimizi hangi servet geri getirebilir, hangi imkanlar geri getirebilir, var mı böyle imkan? Maddenin değeri işte bu kadar ama yüzlerce can gidiyor."

İşçi ve işveren temsilcileri ile sendikalara seslenen Çelik, meydanlarda iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili ne kadar bütçe ayrıldığı, ne kadar eğitim verildiği, ne kadar gayret edildiği gibi konular ile mevzuattaki eksikliklerin tartışılması, sorgulanması gerektiğini ifade etti.

Bakan Çelik, "Siyasetçinin üzerine düşeni siyasetçi, hükümetin üzerine düşeni hükümet, sendikanın üzerine düşeni sendika yapmaya çalışsın. Çünkü derdimiz, amacımız çalışma hayatı. Çalışma hayatındaki riskleri ve sıkıntıları ortadan kaldırmak için dayanışma içinde olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. 

ÇOCUK İŞÇİ ÇALIŞTIRILDIĞI İDDİALARI 

Kayıt dışı bir çalışma olduğuyla ilgili kendilerine bir bilgi gelmediğini ifade eden Çelik, şunları söyledi:

"15 yaşında bir çocuğun çalıştırıldığı şeklinde bir bilgi geldi, arkadaşlarımıza hemen talimat verdik. Orada bir kriz merkezi kurduk, Soma'da Çalışma Bakanlığı olarak. Buradan da Müsteşarımızla birlikte biz sürekli irtibatlıydık, gelişen tüm olayları anında müdahale ettik. 15 yaşında değil bu delikanlının 19 yaşında olduğunu tespit ettik." 

Sıradaki Haber
Bakanlıktan Soma açıklaması
Yükleniyor lütfen bekleyiniz