Çok Bulutlu 22.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
19.04.2015 13:27

"Kimse vatandaşa tepeden bakamayacak"

Başbakan Davutoğlu, "Başbakanlıkta bir mekanizma kuracağım ve sizinle istişare ederek bir Roman kardeşimizi kendime danışman olarak alacağım" dedi.

"Kimse vatandaşa tepeden bakamayacak"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Roman sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldiği toplantıda, "Psikolojik ön yargıyı kırmak önemliydi. Kırdık. Varsa hala psikolojik ön yargı size söz veriyorum hepsini çatır çatır kıracağız. Kimse bu ülkede herhangi bir vatandaşa tepeden, dışarıdan bakamayacak. Kimse sahip olduğu kültür veya sosyal kesim itibarıyla tahkir edilemeyecek" dedi.

Roman STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle, Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenen kahvaltı toplantıda bir araya gelen Davutoğlu, sabah, 28 Şubat'ta vefat eden edebiyat üstadı Yaşar Kemal'in eşi Ayşe Semiha Baban'ı ziyaret ettiğini söyledi.

Davutoğlu, Baban ile bir sohbet ettikten sonra, Yaşar Kemal'in kitaplarını incelerken masanın üstünde Kemal'in "İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar" sözünü gördüğünü belirtti.

Yaşar Kemal'i bir kez daha rahmetle andıklarını dile getiren Davutoğlu, Roman STK temsilcilerine "Sarisinen şukar manuşah', nasılsınız güzel insanlar" diye seslendi.

Davutoğlu katılımcılara, "Bu topraklara renk, coşku, en önemlisi de bu topraklara, bu aziz ülkeye muhabbet taşıyan güzel insanlar, bütün ülkem adına sizleri saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Eğer sizler olmamış olsaydınız bu ülkenin en güzel renklerinden biri eksik olurdu. Biz bu renkleri korumak için bu ülkede, bu ülkenin kültürüne hayat veren, can veren bütün bu renkleri korumak için bu siyaset yoluna çıktık" şeklinde hitap etti.

Davutoğlu, birkaç ay önce Roman vatandaşlarla tertip edilen görüşmenin yurtdışı bazı acil programlar sebebiyle ertelendiğini anımsatarak, bugünkü buluşmadan çok memnun olduğunu kaydetti.

"Romanlar yürüyen yürektir"

Davutoğlu, kahvaltı programında yapılan sohbeti unutmayacağını belirterek, "Kibariye Hanımın güzel özlü sözleri, Rahmi Beyin yüreğinden gelerek ve göz yaşıyla ifade ettiği hususlar, diğer arkadaşlarımızın gündeme getirdiği bütün güzel konular hep benim zihnimde bu görevi ifa ederken yerini muhafaza edecek" dedi.

Davutoğlu, Roman vatandaşların sözlerinin yüreklerinden çıkmayacağını vurguladı.

Yaşar Kemal'in sözleriyle Romanlara seslenmek istediğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Romanlar yürüyen yürektir. Yürekleriyle gönülleriyle konuşurlar. Onun için birçok toplantıya şahit oldum. Birçok toplantıda bu salonda ve başka salonda bir araya geldim ama kendilerini bu kadar iyi ifade edebilen, bu kadar gönülden konuştukları için de muhataplarını etkileyebilen bir topluluğa çok az rastladım. Biz sizinle gurur duyuyoruz. Acılar yaşadığınızı bu topraklarda ve bizim de terk etmek zorunda kaldığımız Balkanlar'da, Avrupa'da birçok yerde Roman kardeşlerimizin büyük acılar yaşadığını biliyoruz. Bu acılar yok sayılmıştı. Bu acıları konuşmak bile neredeyse ayıp sayılmıştı. Biraz önce dile getirilen hususlar 12 sene, 13 sene, 15 sene önce konuşulamazdı. Türkiye'de zannedilir ki sadece şu veya bu kesime ayrımcılık yapılmıştır. Hayır. Maalesef tek parti zihniyetinden bu yana bu ülkede hepimiz değişik gerekçelerle ayrımcılığa muhatap olduk. Bir yüz karasıydı ve biz kaldırdık o yüz karasını. 14 Haziran 1930 tarihli 2510 sayılı İskan Kanunu'nu. O İskan Kanunu'nda 4. madde vardı ki işte biraz önce zikretti Rahmi Bey, şu anda baktığımızda bütünüyle utanç duyulacak bir maddeydi. Roman vatandaşımız adı verilerek sanki potansiyel suçlu gibi yansıtılıyordu."

"Kimse sahip olduğu kültür veya sosyal kesim itibarıyla tahkir edilemeyecek"

Davutoğlu, 2009 yılında Roman vatandaşlar için başlatılan çalıştaylarda, daha sonra ele aldıkları tüm faaliyetlerde aslında önce sorunların açıkça konuşulmasını sağladıklarına dikkati çekerek, "Sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde ki size nasıl muhabbetle bağlı olduğunu bilirsiniz, siz de ona bağlısınız muhabbetle ben de onu biliyorum, onun yürüttüğü faaliyetler ve değerli Bakanımız Faruk Beyin de ele aldığı konularla tek tek sorunlarınıza inmeye başladık" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Psikolojik ön yargıyı kırmak önemliydi. Kırdık. Varsa hala psikolojik ön yargı size söz veriyorum hepsini çatır çatır kıracağız. Kimse bu ülkede herhangi bir vatandaşa tepeden, dışarıdan bakamayacak. Kimse sahip olduğu kültür veya sosyal kesim itibarıyla tahkir edilemeyecek. Birkaç gün önce aday tanıtım programımızda Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni okudum. Bizzat kaleme aldığım bir sözleşme. Onun bir maddesi var ki özellikle sizleri de düşünerek kaleme aldığımız bir madde. Orada şunu dedik. İnsan onurunu zedeleyen hiçbir politika, uygulama meşru görülemez ve gösterilemez. İnsan onuruyla taçlandırılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliği taşıyan hiç kimse, hiçbir makam ve güç sahibi tarafından tahkir edilemez. İnancı, rengi, cinsiyeti, dili, ırkı, siyasi düşüncesi, felsefi anlayışı ve hayat tarzı sebebiyle ayrımcılığa maruz bırakılamaz, herhangi bir şekilde nefret söylemine muhatap kılınamaz. Bu bizim için yeni düsturdur.

Önce psikolojik ön yargıları yıktık sonra da bu ilkeler ışığında bütün yasalardaki ayrımcılıklara bir son verdik ve bu yüz kızartıcı 1934 tarihli tek parti yönetimine dayanan İskan Kanunu'nu değiştirdik. Biz Roman kardeşlerimize sahip çıktıktan sonra birçok parti sahip çıkmaya başladı. Roman kardeşlerimizden bahsetmeye, toplantılar yapmaya veya aday göstermeye başladı. Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum sizin huzurunuzda. Önce CHP'nin tek parti döneminde çıkan 14 Haziran 1934 tarihli İskan Kanunu dolayısıyla Romanlardan CHP adına özür dilesin."

Davutoğlu, "Başı açık, başı örtülü, Roman ve diğer bütün kesimler, Türk, Kürt, Sünni, Alevi hepimiz kardeşiz. Hepimiz asli unsuruz. Eğer böyle bir ayrımcılık olursa, size söz veriyorum, ayrımcılığa veya herhangi bir yanlış muameleye muhatap olursanız takip etmek üzere Başbakanlıkta bir mekanizma kuracağım ve sizinle istişare ederek bir Roman kardeşimizi kendime danışman olarak alacağım" dedi.

Davutoğlu, Roman STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle, Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde bir araya geldiği toplantıda, Dersim dosyasını açıp Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Alevi vatandaşlarından devlet adına özür dilediğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkıp bir şey söyleyemediği anımsattı.

İnsan onurunun kendileri için çok önemli olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Tunceli'ye, Dersim'e gittiğimde de aynı sözleri söyledim. Bize oy verip vermemek önemli değil. Bizim için tek mesele var, vatandaşlarımızın insan onuru. İnsan, bizatihi insan olduğu için onurludur, eşrefi mahlukattır. Biz ona baktığımızda, hele sizler gibi muhabet dolu gözlere baktığımızda onda sadece ve sadece onuru görürüz. Hiçbir ayrımcılığa izin vermeyiz. Çağrıda bulunuyorum. Komisyonda da karşı çıktıkları bu konu. Mesele bir adayı, iki adayı bir toplum kesiminden göstermek değil, listelere onları koymak değil, onların gönlünü kazanmak, önce onların gönlüne girmek. Mesele, adayların listelere girmesi değil, mesele Romanların gönlüne girebilmek. Biz Romanların gönlüne girdik."

Davutoğlu, İzmir'den milletvekili adayı olan Cemal Bekle'yi Meclis'e hep birlikte sunacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"İşte bu sebeple çok güzel ifade etti Cemal Bey, 'Romanlar çok fazla bir şey istemedi, sadece dahil olmak istedi' ve ne güzel söyledi diğer arkadaşlar. Dahil olmak istediler. Askerliği onurla yapan ve askerliği yapmamış gence kız vermeyen Romanlar, bu topraklarda nasıl ikinci vatandaş muamelesi görür? Kan vermek gerektiğinde canını, kanını ortaya koyanlara, ikinci sınıf muamele yapılmasına biz müsaade eder miyiz? Etmedik, etmeyeceğiz."

Bir sebeple daha Romanlara özellikle teşekkür ettiğini vurgulayan Davutoğlu, "O da ne biliyor musunuz? Balkanları ben adım adım, köy köy bilirim. Sizler sadece bu toprakların kültürlerine büyük renk katmadınız. Dışarıda bıraktığımız ecdat yadigarı topraklara da bugün Balkanlar'da Roman kardeşlerimiz sahip çıkıyor. Camilere, mescitlere, türbelere..." ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Makedonya'nın İştip şehrine gittiğini hatırlatarak, ziyarette gördüklerini şöyle anlattı:

"Göçler dolayısıyla çok az nüfus kalmıştı. Tek camisine sahip çıkan Roman vatandaşlarımızdı, Roman kardeşlerimizdi. Caminin tamiratını yaptık. Dışişleri Başdanışmanı olarak gittiğimde camiyi gördüm, tamirat için gerekli girişimde bulunduk TİKA üzerinden. Dışişleri Bakanı olarak gittiğimde baktım ki cami cemaati hep Roman kardeşlerimizden oluşuyor. Hepsini bağrıma bastım. Sizin adınıza bağrıma bastım."

"Hiçbir ayrım olmadan, hepiniz asli unsurusunuz"

Davutoğlu, konuşması sırasında bir vatandaşın, Romanların "asli unsur" olduğunu belirtmesi üzerine, şunları dile getirdi:

"Aynen, asli unsur tabirini de bu sözleşmeye özellikle koyduk ve şunu söyledik, bakın ne güzel dediniz 'asli unsur' diyerek. Hiçbir ayrım yapmadan, yüz yıl önce Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşının acıları üzerinde onurlu bir istiklal savaşı vererek Cumhuriyetimizi kuran nesillerin tohumları olarak bizler bu onurlu savaş sonunda özgürleştirilen vatanımızın asli unsurlarıyız. Hiçbir ayrım olmadan, hepiniz asli unsurusunuz."

Davutoğlu, 2009 yılından itibaren yapılan çalıştaylar ile birçok adım atıldığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2010 yılında başbakan olduğu dönemde ilk kez bir Roman buluşması yaptığını aktardı.

Daha sonra 2012'de Roman vatandaşlar ile ilgili politikaların koordinasyonunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına verildiğini kaydeden Davutoğlu, Türkiye Roman Hakları Forumu'nun 2012 yılında bir toplantı gerçekleştirdiğini hatırlattı.

Davutoğlu, 2013'te de Akdeniz Sosyal Hizmet Merkezi bünyesinde Romanlarla ilgili bir etüt merkezi açtıklarını kaydederek, Roman katılımı için kamu sektörü ve sivil toplum işbirliği çalıştayını tertiplediklerini söyledi.

"Roman Çocuklar ve Eğitim" adlı bir çalıştay daha yaptıklarını dile getiren Davutoğlu, en önemlisi de Roman vatandaşların dilini ve kültürünü yaşatmak amacıyla Trakya Üniversitesi'nde Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü'nü kurduklarını belirtti.

Davutoğlu, Balkanlardan Roman vatandaşların yaptığı katkılar için yeni bir çalıştay gerçekleştirdiklerini ifade ederek, Türkiye içinde ve dışındaki Romanların kardeşliğini pekiştirecek faaliyetlere adım attıklarını vurguladı.

"Hiç kimse Roman vatandaşlarımıza tepeden bakamayacak"

Başbakan Davutoğlu, "Bu topraklarda nasıl bir muhabbetle, yürekle, asli unsurlar olarak, asli unsur olarak yer almışsanız, size Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, en önemlisi de bir kardeşiniz olarak taahhüt ediyorum ki, hiç kimse roman vatandaşlarımıza tepeden bakamayacak, dışlayamayacak, ötekileştiremeyecek" dedi.

Bu çerçevede Roman vatandaşlarla gönül hediyeleşmesi gerçekleştirmek istediğini aktaran Davutoğlu, "Zaten hediyenin en güzelini sizler verdiniz. Güzel sözlerle, ifadelerle, Kibariye hanım, diğer beyefendi, hepiniz verdiniz. Bana öğretmen olarak hitap eden İzmir Faytoncular Derneği'nden gelen kardeşimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Hepinizden güzel şeyler öğrendik, istifade ettik" dedi.

Yeni alacakları tedbirleri, müjdeleri ve yeni atılacak adımları paylaşmak istediğini aktaran Davutoğlu, toplantı sırasında Nebahat Bilgiç'in, Ataşehir Belediyesi'nin Roman vatandaşları soğukta sokağa atmasını ve orada yaşanan acı olayları gündeme getirdiğini söyledi.

Davutoğlu, bu davranışı kınadığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"İşte aynı zihniyet. İskan Kanunu'nu çıkaran zihniyet, İskan Kanunu ki o maddeyi okumuyorum bile, okumaktan bile utanıyorum o maddeyi. İskan Kanunu'nu çıkaran zihniyet, bu günde size bu davranışı sergiliyor. Aynı zihniyet bakın, bir taraftan başörtülü zulmünü başlatan zihniyettir ama reklamlarına bakın. Sadece size dönük değil bu tavır. Herkese dönük. Şimdi parti propagandasına bakın başörtülüler ki hepsi kıymetlidir ama sadece tarlada çalışan vatandaşlarımızla ilgili ama seçilmiş gibi görünen zümrede yok.

Hayır, başı açık, başı örtülü, Roman ve diğer bütün kesimler, Türk, Kürt, Sünni, Alevi hepimiz kardeşiz. Hepimiz asli unsuruz. Eğer böyle bir ayrımcılık olursa, size söz veriyorum, ayrımcılığa veya herhangi bir yanlış muameleye muhatap olursanız takip etmek üzere Başbakanlıkta bir mekanizma kuracağım ve sizinle birlikte istişare ederek bir Roman kardeşimizi kendime danışman olarak alacağım. Doğrudan benimle irtibatla kuracak ve her hangi yanlış bir uygulama olduğunda da gerekli adımlar atılacak."

(AA)

Sıradaki Haber
Kılıçdaroğlu partisinin seçim bildirgesini açıkladı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz