TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör ile Serhat Akça'nın sorularını cevaplandıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CHP'nin megakent ve lojistik merkez ülke projesini değerlendirdi. İşte programdan bazı bölümler...
İstanbul üzerine CHP'nin mega şehir projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Büyük hayaller kurabilirsiniz. Bir de gerçekler vardır. Gerçekleri görmek gerekir. Son 5 yılda dünyada en çok gelişen İstanbul'dur. Kılıçdaroğlu'nun söylediği megakent projesi büyük söz söyleyerek büyük odak noktası oluşturma anlamı taşımaz. Hiç tenkit görmediğine göre bu olabilir diyor. Lojistik merkez diyorsunuz. Bütün Avrasya bölgesinden ürünler buraya gelecek buradan dünyaya dağılacak diyor. Bu geçmiş yüzyılın ifadesi. Kimse malı görmeden internet üzerinden alıyor artık. Amsterdam'daki çiçek mezat salonu gibi mallar görünüyor falan, böyle bir şey olmaz. Şangay'dan Bakü'ye 55 günde gelen ürün 15 saatte gelecek diyor. İstanbul Boğazı'ndan 55 bin gemi geçiyor. Merkez olmak bir takım planlarda ön plana çıkmak değil. Dünyayı kontrol eden bir mekanizma kurmanız gerekir. İstanbul zaten bunu şu anda yapıyor, bunu zaten başardı. Tamamen hayal mahsulü, kim nasıl anlattıysa artık Kılıçdaroğlu'na. Plancı olarak çok yanlış buluyorum. 20 yılda 200 milyar dolar yatırım yapacağız diyor. 2 milyon 200 bin istihdam sağlanacak diyor. İşsizlik yüzde 5'e indirilecek diyor. 1 yılda 110 bin istihdam derseniz, biz sadece İstanbul olarak geçen yıl bu kadar sağladık. Lojistik master planlarının ihale şartnamesini hazırlamak 1 yılınızı alır. 2-3 yıldan aşağı olmaz. Nasıl bir merkez olduğunu bilmiyorum. İzmir'de denesinler bir bakalım. Finans merkezi zaten İstanbul'a kuruluyor. Buradan dünyayı yönetmek mümkün olacak. Bilişim çağı artık dünyanın başka yerlerindeki sistemi kullanabiliyorsunuz. Bunun için mega mega konuşmaya gerek yok. Kılıçdaroğlu'nun bence dünyayı gezip görmesi, onlara dokunması lazım. Afrika'daki bir ürünü hiç görmeden Amerika'ya satabiliyorsunuz.
Gelişen İstanbul nereye gidiyor, nerelerin merkezi oluyor?
-Şehir yöneticileri iş adamı gibi düyünmek zorunda. Bürokratik mantıkla değil. Yarışan şehir de artık yok. Odak şehir olmak. Öyle bir şehir düşünün ki herkes orada olmak istiyor. Ticari ya da yaşam olarak. 1594'te Kanuni döneminde İstanbul dünyanın en büyük ve en kalabalık şehri. Kıtaların geçiş noktası. Geçmişte 40'lı yıllardaki sanayileşme sürecinde İstanbul Anadolu şehirleri gibi sıkıntı yaşadı. Daha nitelikli argesi bulunan ve kendisini hissettiren bir şehir olmalı. Kongreler kenti dedik 2011'te İstanbul birinci oldu. Kongre yapılacak yer yoktu eskiden. 30 bin kişiyi aynı anda ağırlayacak kongre merkezlerine sahip artık İstanbul. Finans kenti, fuar kenti İstanbul. Fuar alanlarımız yetmiyor. 3 milyon metre kare bir fuar alanı düşünüyoruz 3. havalimanı yakınında. Dünyanın etkilendiği bir şehir İstanbul. İstanbul dünyanın en önemli, etkileyici, yönlendirici, takip edilen bir şehir hâline gelebilir bu ivmeyle. Dünyanın 130 ülkesinden büyük İstanbul. Bir devlet, öyle bakmak lazım İstanbul'a. Ekonomik olarak dünyayı etkileyen bir özelliği var. Pilotun yanına geçtim. Kıbrıslı pilot, "Bizim petrollerimiz yok ama 3. havalimanı önemli bir merkeze sahip. Tercih burası olacak" diyor.
Yeni dönemde ulaşımda neler olacak?
-Ulaşım uzmanlarının ifadesi ekonomik güç geliştikçe hareketlilik nüfusun üç katına çıkabiliyor. İnsan 3-5 defa yer değişteribiliyor. 28,5 milyonluk bir hareket var İstanbul'da şu anda. Büyük dünya şehirlerinin hepsi ulaşım konusunda sıkıntılı. Megakentler hep çözüm arıyor. Tokyo, Paris vs. hepsinde böyle. Dünyada hiçbir belediye bu ölçekte metro inşaatı yapmıyor. Diğer ülkelerde devlet eliyle yapılıyor. 35 milyar lira civarında yatırım yapmışız ulaşıma. Toplam yatırımlar 68 milyar lira. Devlete 1 lira borcumuz yok, bu yüzden kredi alabiliyoruz. 110 km inşaatımız devam ediyor. 120 km de planımız var. Çok fazla otobüsle çözülmüyor zaten. E5'te bir sistemden bahsettim. E5'i 12 şerite çıkardık. İlk kez size söyleyeyim. Yan yollardan, sağ şeritlerden metrobüs gibi belirli saatlerde kullanalım dedim. Aynı saatte 15 bin kişi aynı istikamete gidiyorsa otobüs hattı, 25 bin ise hafif metro, 35 bin ise metro hattı gibi ihtiyaçlar oluyor. Etiler metrosu günde 20 bini geçti. Tek tüp üstelik burası. 1873'te küçük bir tünel metro yapmışız orada kalmışız. Kendi gücümüzle yapalım, İstanbul gençliğinin geleceğini borçlandırmayalım dedik. 100 bin araç bir metro hattından çekiliyor. Zamanı doğru kullanma da önemli. Ancak metrolarla çözülür bu sıkıntılar.
Başkanlık sistemi
-Yerel yönetici anında karar verip uygulamaya geçebiliyor. Yönetim sistemlerini insan tarih boyunca hep denedi. Kabile devletleri dahil. İmparatorluk, diktatörlük vs. Her türlü sistem denendi. Dünya çok hızlı değişiyor. Yönetimler bu hıza erişmek istiyor. İş adamları da bunu yakalamak için çaba sarf ediyor. Simitçinin bile argesi olmalı. Cumhurbaşkanımız belediye başkanlığı dönemindeki refleksi bildiği için başkanlık sistemi diyor. Yönetimi de kendimiz seçiyoruz. Türkiye daha hızlı adım atabilmeli. Bir görüş diyorlar ki diktatörlük. Diğeri Tayyip beyden sonra gelenler ne yapar diyor. Yasaları ona göre yaparsınız herkes ona uyar ve halka hesabını verir.
Fetih şöleni
-Haliç'te 29 Ekim'de hep yapıyoruz. Bir militarist kutlama değil bu. İstanbul'un fethi dünyaya farklı yansıdı. Niçin çağ değişti? Yönetim mantığı değişti. Şatolardan, kalelerden yönetilen halk yerine birebir halkla temas eden gerektiğinde dava edilebilen yönetim mantığı geldi. Türk Hava Kuvvetlerimizin Türk Yıldızları gösteri yapılacak, efekt, ses ve lazer gösterileri, mehteran gösterileri yapılacak. Dünyada barış görüşmeleri yapılacaksa İstanbul'da yapılmalı. İstanbul barış kentidir. Belki bu anlamda Yassıada barış görüşmeleri için mekan olabilir.
Seçim
-Politikanın içindeyim 43 yıldan beri. İyi ki demokrasi var ülkemizde. Seçimle insanlar işbaşı yapıyor, bu çok güzel bir şey. Darbelerle neler yapıldığını görebiliyoruz. Tüm ülkemiz için önemli bu. Yalnız burada üzerinde durduğum konu şu: Ülkenin geleceğini 4 yıl vereceksiniz. Siyasi saplantılarla değil, ülkeyi düşünerek bu yetkileri vermeniz lazım. Şunu kabullenemiyorum. Filan partinin kalesi. Böyle olduğu takdirde partiler nasıl olsa benim kalelerim var deyip hiç kaygı duymayacak. Avukata vekalet verirken düşünürsünüz uzun uzun. Futbol takımı gibi, küme düşse de takımımın arkasındayım gibi dememek gerekir. Demokrasi için en önemli anlayış bu. AK Parti'nin tek başına iktidar olacağını düşünüyorum, öngörüyorum, temenni ediyorum.
Barajlar
-Barajlarımızın doluluk oranı yüzde 93. Günde 3 milyon metreküp su tüketilen bir şehir İstanbul. En önemli mesajım suyun israf edilmemesi. Bir lokantada yemek yerken bile içebileceğim kadar su alıyorum. Bardağın yarısı kadar bir su, dünyanın başka yerinde susuzluktan ölen insanların hayatı demek. Her 7 yılda bir kuraklık oluyor. 2007'de bir olmuştu, 2014'te bir olmuştu. Bu ve önümüzdeki birkaç yıl kuraklık görünmüyor.
Cep trafik uygulaması
-Bu uygulamada dünya birincisiyiz. Uygulama ile otopark doluluk oranlarını bile görebiliyoruz.
(TRTHABER.COM)
13.1ºC
Ankara
