"Her an, her imkanımızla savaş için hazırız"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 5'inci Büyükelçiler Konferansı'na katılan büyükelçiler onuruna akşam yemeği verdi.

Başbakan Erdoğan, buradaki büyükelçilere hitabında, Türkiye'nin son 10 yıldır dış politikada ezberleri bozduğuna dikkat çekerek, statükocu bir dış politika anlayışı ile bir yere varmanın mümkün olmadığını vurguladı.

Başbakan Erdoğan “Bir kere, her ülke bizim iddia sahibi bir ülke olduğumuzu bilmek durumundadır. Yeryüzündeki her ülke bizim hedefleri olan bir ülke olduğumuzu bilmelidir. Yine her ülke bizim iddia ve hedeflerimizin arkasında güçlü bir milli irade, güçlü bir devlet olduğunun da farkında olmalıdır. Sahip olduğumuz güç, asla ve asla kontrolsüz, dengesiz, saman alevi gibi gelip geçici bir güç değildir. Bunu göstermeliyiz. Çünkü biz gücümüzü tarihimizden alıyoruz, medeniyet birikimimizden alıyoruz. Bunun yanında gücümüzü istikrarlı şekilde büyüyen bir ekonomiden, reformist, dinamik bir iç siyasetten alıyoruz" dedi.

"Biz tribünlerden seyreden değil, hadiselerin içinde yer alan, onları yöneten ve yönlendiren aktörler" olmalıyız diye konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Suriye’de yaşanan olaylara tavırsız, tepkisiz kalması, bu olayları görmezden gelmesinin kesinlikle mümkün olmadığını bir kez daha vurguladı.

"Geçmişte gözünü kapatan, kulağını tıkayan anlayış vardı"

Başbakan şöyle devam etti:

“Suriye’deki olaylara tepkisiz kalarak belki bugünü kurtarabilirdik, doğrudur. Ama biz geleceğe, gelecek nesillere yeni acı hatıralar miras olarak bırakmak istemiyoruz. Bundan 50 yıl sonra Suriye’deki nesillerin “Türkiye zor zamanda bizim yanımızda değildi” duygusunu yaşamasını, bunu dillendirmelerini biz istemiyoruz. Geçmişte Türkiye’nin bu şekildeki duruşu da etraflıca sorgulanmalıdır. Gözünü kapatan, kapısının önünde yaşananlara kulağını tıkayan Türkiye’nin geçmişte böyle bir dış politikayla ne kazandığı, ne kaybettiği sorgulanmalıdır. Bugün ihracatta kırdığımız rekorların, geçmişte neden kırılamadığı, bugün nasıl başarıldığı, mutlaka iyi analiz edilmelidir”

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin savaşın değil, barışın tarafında olduğunu, ve barış için ne bedel ödenmesi gerekiyorsa, ödediğini ve ödemeye devam edeceğini kaydetti.

"Her an, her imkanımızla savaş için hazırız"

Erdoğan, "Her an her imkanımızla savaş için hazırız. Gerektiğinde topraklarımızı korumak konusunda asla bir tereddüt içinde olmayız. Ama son ana kadar barış için mücadele eder, son ana kadar son ana kadar barışın tesisi için çabalarız ve çabalıyoruz" dedi.

Davutoğlu'ndan "Zihni dönüşüm" vurgusu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, Türkiye'nin dış politika alanında son yıllarda büyük bir "zihni dönüşüm" yaşadığına işaret etti ve bunun gerçekleşmesinin de, ancak güçlü bir siyasi irade desteği ile mümkün olduğunu belirtti.

Davutoğlu, "Bütün hedefimiz muktedir ve müşfik bir devletin, güçlü bir dış politikasının inşa edilmesi. Türkiye Cumhuriyeti devleti, gelecek dönemde hem bölgesinde hem de küresel alanda müşfik ve muktedir bir dış politika anlayışını yürütmeye devam edecektir” diye konuştu.