Parçalı Bulutlu 19.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 28.11.2014 22:03

"Gençler toplumsal mutabakat istiyor"

Kurtulmuş, "genç nüfus yeni bir toplumsal mutabakat istiyor" dedi.

"Gençler toplumsal mutabakat istiyor"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Küresel ölçekte barış için uluslararası bir yapının ortaya çıkartılması, bunun için mücadele edilmesi, uluslararası arenada faaliyet gösteren tüm kuruluşların ortak hedeflerinden birisi olmalıdır" dedi.

Kurtulmuş, 30. İSEDAK Toplantısı kapsamında düzenlenen "İslam Ülkelerinin Kalkınma Sorunları ve 2015 Sonrası Kalkınma Gündemi" başlıklı özel oturumda yaptığı konuşmada, İslam ülkelerinin 2015 sonrası kalkınma gündemine harcayacakları çabanın sadece kendi coğrafyalarında değil, dünya genelinde karşılık bulacağını belirtti.

Sadece ekonomik tedbirler alarak, bu imkanlar üzerinde yoğunlaşarak yeryüzünde küresel ölçekte bir kalkınmanın sağlanmasının mümkün olmadığını dile getiren Kurtulmuş, bunun yanında dünyadaki politik sorunların nasıl aşılacağının da önemli olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, adalet, özgürlük ve fırsat eşitliği çerçevesinde yeni bir küresel sistemin nasıl kurulacağının, kalkınmanın gerçekleşmesini sağlayacak ana noktalar olduğunu vurgulayarak, yeni bir barış sisteminin kurulması konusuna en az kalkınma kadar yoğunlaşmak gerektiğini söyledi.

Kalkınmanın küresel ölçekte yaygınlaşmasının önemine değinen Kurtulmuş, "Üzülerek ifade ediyorum ki bugün dünyada yaşadığımız uluslararası sistem hangi imkanı kullanırsa kullansın, hangi uluslararası inisiyatifler ortaya konulursa konulsun maalesef küresel ölçekte kalkınmayı sağlayamıyor. Çünkü uluslararası sistem küresel ölçekte barışı da sağlayamıyor. Küresel ölçekte barış için uluslararası bir yapının ortaya çıkartılması, bunun için mücadele edilmesi, uluslararası arenada faaliyet gösteren tüm kuruluşların ortak hedeflerinden birisi olmalıdır. Bu istikamette atılacak adımlar başarılı sonuçlanamazsa dünyanın, ekonomik kalkınmayı da yeterince hissedilen düzeyde sağlaması mümkün olmayacaktır" şeklinde konuştu.

"ALDIĞIMIZ MESAFE YETERLİ DEĞİL"

Kurtulmuş, İkinci Dünya Savaş'ından sonra kurulan BM'den IMF'ye ve Dünya Ticaret Örgütü'ne kadar bütün uluslararası sistemin maalesef istenilen düzeyde dünya barışını sağlayan kuruluşlar olmaktan çok uzaklaştığını belirterek, BM'nin barışı sağlayan kuruluş olmanın ötesinde, güçlülerin dayattığı siyasal sistemin kabul ettirilmesinin aracı olduğunu söyledi.

İSEDAK toplantıları sayesinde 30 yıl içinde İslam ülkeleri arasında birçok kuruluşun doğduğunu, bunlarla ekonomik ve siyasi dayanışmaları gerçekleştirmek için önemli adımlar atıldığını dile getiren Kurtulmuş, "Aldığımız mesafe küçümsenecek bir mesafe değil. Ama aynı zamanda aldığımız mesafe yetinecek, başarı sağladığımız noktada değil. İslam ülkeleri büyük potansiyellere sahip olmasına rağmen, hem nüfus hem yetişmiş insan gücü olmasına rağmen, petrol ve doğalgaz gibi kaynaklara rağmen ne yazık ki bu gücün gerektirdiği performansı ortaya koyamamaktadır" dedi.

Kurtulmuş, İslam ülkelerinin dünyanın en stratejik bölgesinde olduğunu, birçok imkanları bulunduğunu aktararak, ancak İslam dünyasının bugünkü vaziyetinin hiç iç açıcı olmadığını vurguladı.

Numan Kurtulmuş, "İslam dünyası silkinmek, kendine gelmek zorundadır. Yoksa, toplanır toplanır dağılırız. Güzel güzel isimleri olan kuruluşlar kurarız ama bu kuruluşların sonucunda millet aya giderken biz yaya kalırız. Sorunlarımızın başında gelen şey, kuruluşlarımıza ruh verecek yapının yeterince sağlam olmamasıdır" diye konuştu.

"GENÇ NESİLLER YÖNETİMLERE GÜVEN DUYMAK İSTİYOR"

Müslüman ülkelerin aydınlarının, siyasetçilerinin ve üst gruplarının Batı medeniyeti karşısında yenilgi psikolojisi içinde olduğunu belirten Kurtulmuş, bu psikolojiyi ortadan kaldıracak her türlü tedbiri almak ve çabayı ortaya koymak gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, İslam dünyasında siyasi irade zaafı bulunduğunu, ortak sorunlarda bile ortak siyasi perspektifin ortaya konulamadığını, İslam coğrafyasında geçmişe göre yetişmiş insan gücünün olduğunu ancak bunun konsolidasyonunun sağlanamadığını anlattı.

İslam ülkeleri arasındaki ticaretin zayıf olmasının nedenlerinden birinin, ortak üretim ve dağıtım imkanlarının sağlanamaması olduğunu ifade eden Kurtulmuş, her alanda ortaklaşarak yeni projelerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kurtulmuş, sorunların çözümü için daha fazla bütünleşmenin sağlanamadığını dile getirerek, sosyal adaletsizlikler, bölgeler ve sınıflar arasındaki farklılıklar ile gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Yeni bir toplumsal mutabakatla İslam ülkelerinin kendi içindeki birliğin ve dirliğin de sağlanması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, İslam dünyasındaki demokratik standartların yüksek seviyeye gelmesinin zorunluluğuna değindi.

Kurtulmuş, toplumlar arasındaki demokratikleşme talebinin asla rafa kaldırılamayacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"İslam dünyasındaki genç nüfus yeni bir toplumsal mutabakat istiyor. Genç nesiller yeni demokratik yönetimlere güven duymak istiyor. Ama ülkelerinin yöneticilerinden de kendi gelecekleri konusunda teminat almak istiyor. Bu itimat ve teminat dengesi üzerinde toplumların özgürleşmesini sağlayabilirsek İslam dünyasının geleceği parlaktır. Siyasetin demokratikleşmesiyle birlikte genç nüfusun siyasal sisteme dahil edilmesi, itimat ve teminat ekseni üzerinde yeni bir toplumsal mutabakatın tek tek bütün ülkelerde inşa edilmesi, İslam dünyasının öncelikli meselelerindendir. Siyasal sistemi özgürleştirelim, genç kitlelerin önünü açalım, piyasayı özgürleştirelim. Bu üç şeyi sağlarsak, 10 yıl sonra bambaşka bir İslam dünyasını konuşmuş oluruz."  

Sıradaki Haber
Sacit Kayasu vefat etti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz