Çok Bulutlu 14.7ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 22.01.2015 17:06

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör cinayettir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörün dini olmaz, terörün mezhebi olmaz, terörün hiçbir insanı değeri olmaz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terör cinayettir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Etiyopya Addis Ababa Üniversitesinde yaptığı konuşmasında, Fransa'nın başkenti Paris'te bir dergiye terörist saldırı yapıldığını ve insanların öldüğünü hatırlattı.

Saldırının hemen ardından tüm Avrupa ve dünyada bütün Müslümanlara yönelik hoşgörüsüzlük sergilenmeye başlandığını vurgulayan Erdoğan, camilere, ibadethanelere, Müslümanlara yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Erdoğan, Paris'teki saldırıdan sonra Müslümanlara, ibadethanelere saldırıların daha da arttığına işaret ederek, "Arkadaşlar terörün dini olmaz, terörün mezhebi olmaz, terörün hiçbir insani değeri olmaz. Terör cinayettir. Bunu, adı Müslüman olan birisi de yapıyorsa teröristtir, Hristiyan olan birisi de yapıyorsa teröristtir, Musevi olan biri de yapıyorsa teröristtir. Bunlar katildir, canidir, barbardır" diye konuştu.

"Suriye'nin başındaki zatı da aynı tavırla kınamak görevimizdir"

Türkiye olarak 40 yıldır terörle mücadele ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, bölücü terör örgütünün, şu anda Suriye'de kan döken DEAŞ terörünü de Filistinlilere yönelik İsrail devlet terörünü de dünyanın diğer bölgelerindeki tüm terör örgütlerinin eylemlerini de birer cinayet olarak niteledi.

Terör ve şiddetin sadece silahla yapılmayacağını ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kutsal değerlere saldırı bir terördür, bir şiddet eylemidir. İnançlara saldırı, ırkçılık, ayrımcılık bir terör eylemi, şiddet eylemidir. Dünyanın tüm ülkeleri bunu görmek, terörün ve şiddetin her türüne karşı ortak tavır almak zorundadır. Elbette, Paris'te bir dergiye saldıran teröristleri şiddetle kınayacağız, kınıyoruz ve onlara karşı ortak mücadele vereceğiz. Ama aynı şekilde, 350 bin insanın ölümüne sebep olan ve hala öldürmeye devam eden Suriye'nin, terörist başı olan, başındaki zatı da aynı tavırla kınamak, aynı şekilde onlara karşı tavır belirlemek de bizim insani ve vicdani görevimizdir."

Şu anda Türkiye'de 1 milyon 700 bin sığınmacının olduğunu bildiren Erdoğan, Lübnan da yaklaşık 1 milyon 700 bin, Ürdün'de 1 milyon ve Etiyopya'da ise 500 bin Somali'den sığınmacı olduğunu kaydetti. Erdoğan, bu insanların buralara canlarını kurtarmak için geldiğini söyledi.

"Dinimizde 'insanları git öldür' böyle bir şey yok"

Bugün yine Somali'de terör eylemi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her şey çok açık ortada, ne adına yapıyorlar bunu? Eğer 'İslam adına yapıyoruz' diyorlarsa ben bir Müslümanım. İslam'da böyle bir şey yok. Bir Müslüman bir defa intihar edemez. Öldürdüğü insan kim, onlar da Müslüman. Böyle bir İslam kesinlikle yok, bizim dinimizde de 'İnsanları git öldür' böyle bir şey yok. DEAŞ terör örgütüne, diğer terör örgütlerine karşı aynı ortak ve samimi mücadelenin sergilenmesi şart. İsrail'in Filistinliler'e karşı uyguladığı sistematik teröre karşı da aynı ortak tavrın, aynı ortak mücadelenin sergilenmesi şarttır. 

Antisemitizme karşı olduğum kadar islamofobiye, ırkçılığa, ayrımcılığa, kutsal değerlere saldırıya karşı da insanlığın ortak tavır takınması şarttır. Eğer bu samimi ve ortak tavır takınılmazsa işte bugün olduğu gibi vicdanlar yaralanır, vicdanlarda adalet duygusu zedelenir."

Erdoğan, Türkiye'nin terör karşısındaki tavrına da değinerek, "Kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, hangi bahanenin hangi maskenin arkasına saklanırsa saklansın, biz ülke olarak terörün tamamen karşısındayız. Biz İslami terör gibi son derece yanlış bir isimlendirmeye karşıyız. Kimse İslam ile terörü bir anda anamaz. Zira İslam barıştır, kelime itibarıyla da barıştır" ifadesini kullandı.

Bir insanı öldürenin, tüm insanlığı öldürmüş gibi olacağına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu İslam'ın köküdür. Bir insanın yaşamasına vesile olanlar, tüm insanlığın yaşamasına vesile olmuş gibidir. Dolayısıyla bu tür terör saldırılarına, farklı inançlara yönelik saldırılarda ne yazık ki dünyada birlikte yaşama kültürünü yok ediyor. Biz, Türkiye olarak bunu görüyor, bütün dünyaya bu noktada uyarılarımızı yapıyor, barış çağrılarımızı hiç bıkmadan, usanmadan yapmaya devam ediyoruz."

"Etiyopya'yı barışın tesisinde politik güç olarak görüyoruz"

Etiyopya ile aynı hassasiyeti aynı düşünceleri taşıyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını dile getiren Erdoğan, "Başbakanlığım sırasında güzel ülkenizi birkaç kez ziyaret etmiş ve değerli dostum müteveffa Başbakan Zenavi ile kapsamlı görüşmeler de bulunmuştum. Kendisinin ülkesi için yaptığı hizmetler her türlü takdirin üzerindedir. Bu vesileyle müteveffa Başbakan Zenavi'yi saygıyla anıyorum" dedi.

Bu ziyaretinde de Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn ile çok verimli görüşmeler yaptığını ifade eden Erdoğan, Türkiye'de büyükelçi olarak görev yapmış Etiyopya Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome Wirtu ile bu defa Cumhurbaşkanı olarak bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.

Erdoğan, "Umuyorum ki Türkiye ile Etiyopya gerek teröre karşı gerek yoksulluğa, sömürüye, adaletsizliğe karşı kararlı mücadele verecek ve dünyaya örnek ülkeler olmaya devam edecektir. Özellikle hoşgörü ülkesi Etiyopya ile hoşgörü ülkesi Türkiye'nin işbirliği dünya barışına inanıyorum ki eşsiz katkılar sağlayacaktır. Biz Etiyopya'yı Afrika ülkesini ilgilendiren meselelerde üstlendiği sorumluluklar ve bölgesel konulardaki etkisiyle kıtada istikrarın ve barışın tesisinde önemli bir politik güç olarak görüyoruz" diye konuştu.

Afrika Birliği Örgütü ve hükümetler arası kalkınma otoritesi örgütünde Etiyopya'nın güçlendiği yapıcı rolü takdirle takip ettiklerini anlatan Erdoğan, Etiyopya'nın Somali ve Güney Sudan başta olmak üzere bölgesel istikrarın teminine verdiği katkıları önemsediklerini söyledi.

Özellikle Somali'nin istikrarı ve kalkınmasına yönelik çalışmalardaki ortaklığı daha da geliştirmek gerektiğini düşündüklerini bildiren Erdoğan, bu konuları da bugün ele aldıklarını kaydetti.

"3 bin 95 Afrikalı öğrenci burslar sayesinde Türkiye'de"

Heyetlerindeki iş adamlarının Addis Ababa'da muhataplarıyla görüştüklerini, iş forumunu gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, Türkiye ve Etiyopya'nın işbirliği daha da yoğunlaşacağını dile getirdi.

Türkiye'nin ekonomik ortaklığının yanı sıra her ihtiyaç duyulduğunda tereddüt etmeksizin Afrikalıların yardımına koşan bir ülke olduğunu anlatan Erdoğan, tahsis ettiği bursların bu alanda çok önemli ve hayati bir boşluğu doldurduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, halihazırda 3 bin 95 Afrikalı öğrencinin lisans ve doktora seviyesindeki burslar sayesinde Türkiye'de bulunduğunu söyledi.

Etiyopya'dan bin 181 öğrencinin bu kapsamda Türkiye'nin en kaliteli üniversitelerinde hiçbir masrafta bulunmadan eğitim hayatlarına devam ettiklerini aktaran Erdoğan, Başbakan Desalegn'e, gelecek öğrencilere de hazır olduklarını ifade etti.

Gelecek dönemde imkanlar nispetinde bu sayıyı artırarak daha fazla Etiyopyalı öğrenciye eğitim fırsatı sunacaklarını bildiren Erdoğan, "Küresel bir sağlık meselesi olarak gördüğümüz Batı Afrika'daki Ebola salgınının bir an önce durdurulması için elimizden gelen her türlü katkıyı sağlıyoruz. Ebola salgınıyla mücadele için ayırdığımız 5 milyon dolarlık katkıyı ve muhtelif tıbbi malzemeyi salgından etkilenen ülkelere ulaştırıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı (TİKA) Adis Abbaba ofisi aracılığıyla Etiyopya'da da muhtelif alanlarda çok sayıda projeyi desteklediğini, kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunduğunu söyledi.

Her zaman Afrika'nın yanında olmaya devam edeceklerini kaydeden Erdoğan, şunları belirtti:

"Başkaları gibi elmas için, kömür için, petrol için, ucuz iş gücü için değil. Kardeşimiz, dostumuz özellikle o dostluk bağı içinde gördüğümüz Afrikalıların her durumda yanlarında olacağız. Bir kez daha sıcak misafirperverliğiniz için teşekkür ediyorum. Şahsıma tebliğ edilen fahri doktora unvanından dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum.  Etiyopya'da bulunmaktan bu vesileyle sizlere hitap etmekten büyük bir memnuniyet duyduğumu bir kez daha belirterek hepinize sevgilerimi saygılarımı sunuyorum." 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnsanlık daha mı medeni bir yere gidiyor, yoksa daha mı barbarlaşıyor? Bunun bugün samimi şekilde konuşulması lazım. Eğer insanlık yedinci yüzyılda Etiyopya'nın sergilediği o büyük hoşgörünün, o çok büyük bir arada yaşama kültürünün daha gerisindeyse orada bir yanlışın olduğu açıktır" dedi.

Toplantıda, mevkidaşı, 7 yıl Türkiye'de büyükelçilik yapan Etiyopya Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome Wirtu'nun elinden fahri doktora unvanı almanın kendisini memnun ettiğini dile getiren Erdoğan, "Şahsıma tevdi edilen fahri doktora unvanından büyük bir heyecan duyduğumu belirtiyor, şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu. 

Erdoğan, Etiyopya'nın gerek Afrika kıtasında gerek yeryüzünde çok farklı, müstesna bir yeri olduğunu anlattı.

80'den fazla dilin, farklı kültürlerin, inanç ve etnik kökenlerin EtiyopyaIı kimliği altında tam bir uyum ve ahenk içinde varlıklarını idame ettirdiklerinin görüldüğünü kaydeden Erdoğan, bu uyum ve ahengin bin yıldır bu topraklarda köklü şekilde devam ettiğini belirtti.

Erdoğan, Etiyopya'nın kendi takvimiyle, alfabesiyle hem Afrika'nın hem de dünyanın en eski medeniyet merkezlerinden birisi olduğunu vurgulayarak, "Yine Etiyopya hiç sömürü olmamış, özellikle sömürgeciliğe karşı verdiği mücadele ve liderlikle Afrika kıtasında gerçekten farlı bir yerde durdu, duruyor. Etiyopya, insanlığa çok şey öğretti, bugünde öğretmeye devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Osmanlı Devleti'ne gönderdikleri yardımı hiç unutmadık"

Türkiye dahilinde ve Türkiye'nin bugününde Etiyopya'nın farklı bir yeri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Türkiye ile Etiyopya ilişkileri bundan 500 yıl önce, 16. yüzyılda başlamıştır. Memluk Türk Devleti ve Osmanlı Devleti, Habeşistan adı verilen bu bölgeyle ilk irtibatları kurmuş, yüzyıllar boyunca da bu irtibat devam etmiştir. Şu anda hala Harrar'da çok sayıda Türk kökenli aile yaşıyor. Birinci Dünya Savaşı'nda Etiyopya Harrar Türkleri'nin, Osmanlı Devleti'ne gönderdikleri yardımı hiç unutmadık ve unutmayacağız" diye konuştu.

Erdoğan, gerek Harrar Türklerine gerek dost Etiyopya'ya bir vefa göstergesi olarak TİKA aracılığıyla çok sayıda insani yardım ve kültür projesini başarıyla uyguladıklarını anlattı.

TİKA'nın Afrika'da ilk ofisini Etiyopya'da açtığını, bugün de iki ülkenin dostluğu ve dayanışması için başarıyla çalışmasına devam ettiğini bildiren Erdoğan, TİKA faaliyetlerinde gösterdikleri yardım için de Etiyopya hükümetine ve halkına ayrıca teşekkürlerini iletti.

Erdoğan, Osmanlı Devleti'nin en önemli sultanlarından biri olan Sultan Abdülhamit ile Habeş İmparatoru 2'nci Menelik arasındaki işbirliğini hatırlamak ve hatırlatmak istediğinin altını çizdi.

Habeş İmparatoru 2'nci Menelik'in, Sultan Abdülhamit'ten Kudüs'teki Etiyopyalı rahiplerin dinlerini özgürce yaşamalarıyla ilgili taleplerde bulunduğunu aktaran Erdoğan, "Sultan Abdülhamit, bu talepleri karşıladı ve Kudüs'te Etiyopyalı rahiplerin inançlarını serbestçe yaşamaları imkanını getirdi. Aynı şekilde İmparator Menelik'te Etiyopya'daki Müslümanların özgürce yaşamalarını temin etmiştir. İki devlet adamı arasındaki güzel ilişkinin açıkçası bugün, bütün insanlık için çok önemli bir örnek teşkil ettiğini, tüm insanlığa çok güzel dersler verdiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Hoşgörünün, toleransın, farklılıklara saygının ülkesi oldu"

Erdoğan, Etiyopya'nın İslam ve Müslümanlar nezdindeki yerine de özellikle değinmek durumunda olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Tarihteki bu güzel hadisenin tekrar tekrar hatırlanmasının, düşünülmesinin çok önemli olduğuna inanıyorum. Mekke'de İslam Peygamberi Hazreti Muhammed aleyhisselatu vesselam ve arkadaşları çok ağır işkencelere maruz bırakılmıştır. İşkenceler dayanılmaz noktaya gelince Hazreti Muhammed, bazı ashabına Habeşistan'a göç etmelerini tavsiye etti. İlk Müslümanlardan 15 kişi denizi tekneyle geçerek, buraya ulaştılar ve dönemin Meliki Necaşi'ye sığındılar. Mekkeliler, Neşaşi'den bu Müslümanları iade etmesini istedikleri halde Necaşi emin vasfıyla adil vasfıyla kendisine sığınanları iade etmedi, istedikleri kadar topraklarında kalabileceklerini söyledi. Bu hadisenin İslam tarihinde çok büyük önemi vardır. Burada asıl önemli olan Hristiyan bir devletin, Hristiyan bir melikin büyük bir hoşgörü içinde ilk Müslümanlara sahip çıkmış olmasıdır."

Erdoğan, 615 yılında, yedinci yüzyılda Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında böyle bir yakınlaşmanın, dayanışmanın yaşanmasının son derece önemli olduğunu belirterek, Etiyopya'nın o tarihten itibaren her zaman hoşgörünün, toleransın, farklılıklara saygının ülkesi olduğunu kaydetti. 

Etiyopya'nın emin ve güvenilir bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eğer dünya Etiyopya’yı kendisine örnek almış olsaydı inanın Almanya’da Holocoust, soykırım diye bir facia yaşanmazdı. Etiyopya örnek alınsaydı Irak’ta, Suriye’de din ve mezhep farklılıklarından dolayı masum insanlar katledilmezdi. Eğer Etiyopya örnek alınmış olunsaydı inanın şu anda Filistin’de, Avrupa’da diğer bazı ülkelerde Müslümanlara karşı ayrımcılık yapılmaz, zulüm yapılmaz, insanlığın vicdanını kanatan acılar yaşanmazdı."

Bundan 14 asır önce 15 Müslüman'ın Etiyopya topraklarına sığındığını ifade eden Erdoğan, şunları anlattı:

"Dönemin meliki onları kovmuyor, iade etmiyor, inançlarıyla alay etmiyor, onların kutsallarına hakaret etmiyor, ibadetlerine karışmıyor, onları geri isteyen zalimlere o masum insanları teslim etmiyor. Bugün medeni olduğunu iddia eden bazı ülkelere, toplumlara, bazı aydınlara sorsanız 'yedinci asır karanlık bir asır, geri kalmış, ilkel bir asırdır’ derler. Oysa bugün sözüm ona medeniyetin yaptıklarını, yedinci yüzyılda onların geri ve karanlık dedikleri yapmıyorlardı. Onun için biz o yedinci asra asla 'karanlık çağ demiyoruz, asla ilkel, gerici çağ’ demiyoruz. O asır Müslümanlar içinde Hristiyanlar içinde gerçekten parlak bir asırdı, aydınlık bir asırdı, gerçekten asrısaadetti."

"Soykırım diye bir vahşet yoktu"

"O karanlık dedikleri, ilkel dedikleri asırlarda inanın savaşın dahi bir ahlakı vardı" diyen Erdoğan, kadınlara, çocuklara, yaşlılara, engellilere dokunulmadığını, insanların topyekun katledilmesinin, soykırım diye bir vahşetin olmadığını söyledi.

Bugün atom bombalarının, nükleer silahların, kimyasal ya da konvansiyonel silahların toplu halde insanları katlettiği bir vahşetin o dönemlerde asla yaşanmadığını belirten Erdoğan, insanlığın daha mı ileriye yoksa daha mı geriye gittiğinin bugün ciddi şekilde tartışılması gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlık daha mı medeni bir yere gidiyor, yoksa daha mı barbarlaşıyor? Bunun bugün samimi şekilde konuşulması lazım. Eğer insanlık yedinci yüzyılda Etiyopya'nın sergilediği o büyük hoşgörünün, o çok büyük bir arada yaşama kültürünün daha gerisindeyse orada bir yanlışın olduğu açıktır" değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan'a konuşmasının ardından Addis Ababa Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi.

Erdoğan-Desalegn görüşmesi

Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile başkent Addis Ababa’daki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye ile yıllık ticaret hacminin 400 milyon dolar olduğunu, bunu 500 milyon dolara çıkartmayı amaçladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile Afrika'daki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn tarafından, Addis Ababa Milli Sarayı'nda onuruna verilen akşam yemeğine katıldı.

Sıradaki Haber
"Bu oyun Mecliste sona erdirilmiştir"
Yükleniyor lütfen bekleyiniz