Açık 7.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
AA 15.03.2015 16:06

Cumhurbaşkanı Erdoğan Balıkesir'de konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de halka seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Balıkesir'de konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çanakkale, bin yıllık hesabın yeniden görüldüğü bir savaştır. Hamdolsun, bu hesaplaşmadan alnımızın akıyla çıktık. Çanakkale'de ikinci bir Balkan faciası yaşamış olsaydık, inanın bugün çok farklı bir yerde olurduk. Gaybı elbette Allah bilir ama şundan eminiz, Çanakkale'de dökülen her bir damla kan boşa gitmemiştir" dedi.

Erdoğan, Kuva-i Milliye Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmaya, bugün YGS'ye giren tüm gençlere başarı dileyerek başladı.

Kamu ve özel sektöre ait 38 hizmetin toplu açılışını gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, 2 milyar 645 milyon bedelli yatırımların hayırlı olmasını diledi, eserlerin yapımında emeği geçenleri kutladı.

Alandakilerin "Dik dur eğilme, bu millet seninle" tezahüratları üzerine Erdoğan, "Gençler, bundan endişeniz var mı? Evelallah siz böyle dik durdukça hiç endişe etmeyin. Unutmayın, sizin bu enerjiniz, bize daha farklı enerji veriyor. Çünkü siz Asım'ın neslisiniz, siz fetih neslisiniz. Çünkü siz, 'kim var' dendiğinde, sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyen bir nesilsiniz" değerlendirmesini yaptı.

Fatih Sultan Mehmet'in "Hüner bir şehir bünyad etmektir, reaya kalbin abad etmektir" sözlerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şehre hizmet ederek sizlerin kalbini kazanan herkesten Allah razı olsun. Bu hizmetler, yatırımlar, bu eserler inşallah artarak devam etsin" dedi.   

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü temaslarını anımsatarak, Çanakkale'den Balıkesir'e selam getirdiğini söyledi. Çanakkale Şehitliği'ni ziyaret ettiğini kaydeden Erdoğan, "Çünkü bu diyar, sıradan bir diyar değil. Savaştepe nerede? Burada. 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda'. Biz buyuz, bu nesil bu. Onun için 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferimizin 100'üncün yıl dönümünü bir kez de buradan Balıkesir'den kutluyorum" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 18 Mart'ta Çanakkale'de olacağını, 24 Nisan'da de dünya liderlerinin Çanakkale'ye geleceğini, 30'u aşkın devlet başkanı, başbakan ve bakan ile bir arada olacaklarını bildiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"24 Nisan'da Çanakkale'de toplanacağız, oradan şehitlerimizi hayırla yad edeceğiz. Yeni Zelanda'dan Avustralya'dan inşallah başbakanlar buraya gelecek. İnşallah Pakistan, Azerbaycan, buralardan devlet başkanları bizimle beraber olacaklar. Milletçe bir araya geleceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.  

Balıkesir, Çanakkale'de en çok şehit veren ilimizdir. Bursa'nın hemen arkasından Balıkesir ikinci sırada yer alıyor. Bu zaferin şerefi, elbette tüm milletimizindir ama şehitlerinin çokluğu itibarıyla Balıkesir'in yeri bir başkadır. Bu vesileyle Anadolu'nun kapılarını milletimize açan Sultan Alparslan'dan, Anadolu'yu ebedi vatanımız olarak mühürleyen Çanakkale Savaşları'nın kahramanlarına kadar, vatanın istiklali, milletin istikbali için şehitlik mertebesine erişen, gazilik şerefine nail olan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, hepsini minnetle, hürmetle, rahmetle yad ediyorum."

'Bunları kafaya takmaya gerek yok'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tezahüratlar üzerine, inşaatlar bitince Balıkesirli gençleri Cumhurbaşkanlığı'nda ağırlamaktan memnuniyet duyacağını ifade ederek, "Çünkü orası cumhurun, orası milletin evi. Bunu anlamayanlar çıkabilir, hiç umursamayın. Anlayan anlıyor, bilen biliyor. Biz yolumuza devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Alandakilerin "Vur vur inlesin, Pensilvanya dinlesin" sloganları atması karşısında da Erdoğan, "Sevgili gençler, hiç gerek yok. Gözü vardır göremez, kulağı vardır duyamaz, dili vardır söyleyemez. Kalpler mühürlüdür. Onun için hiç bunları kafaya takmaya gerek yok ama biz çok çalışacağız" dedi.

Çanakkale Savaşı'nın önemine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Çanakkale Savaşı, bizim için savaşlardan bir savaş değildir. Çanakkale, bin yıllık hesabın yeniden görüldüğü bir savaştır. Hamdolsun, bu hesaplaşmadan alnımızın akıyla çıktık. Çanakkale'de ikinci bir Balkan faciası yaşamış olsaydık, inanın bugün çok farklı bir yerde olurduk. Gaybı elbette Allah bilir ama şundan eminiz; Çanakkale'de dökülen her bir damla kan boşa gitmemiştir. 2020'de Meclisimizin açılışının, 2023'te Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılına hazırlanıyorsak, bu bugünÇanakkale Zaferimizin 100'üncü yıl dönümünü kutlayabildiğimiz içindir.

Çanakkale Savaşı bir mucizeler savaşıdır. Bu savaşta insan aklını, havsalasını, mantığını zorlayan o kadar çok şey yaşanmıştır ki düşmanlarımız dahi bu işe şaşmış kalmıştır. Mesela Balıkesirli Seyit Onbaşı'nın hikayesi... Seyit Onbaşı, bugün haltercilerin sadece yerinden kaldırmakla dahi büyük başarı elde ettiği ağırlığın çok daha fazlasına sahip top mermisini onlarca metre yürüyerek, merdiven çıkarak topa yerleştirmiştir. Tek bir top mermisiyle dönemin en büyük, en modern savaş araçları olan zırhlı gemileri devre dışı bırakan topçularımızdan, kendilerinden 50 kat fazla düşmanı durduran neferlerimize kadar, sayısız kahramanlık destanı bu savaşta yazıldı. Bir avuç mayınla koskoca filoları darmadağın eden gemicilerimizden, düşmanının yarasını kendisininkinden önce saran şefkat dolu yüreğe sahip kınalı kuzularımıza kadar ibretlik pek çok hadise bu savaşta yaşandı.

Ne büyük milletiz, bu dedelerimiz bizim ne büyük millet. Orada, kendi yarasını, acısını bırakıyor, gömleğini yırtarak düşmanının yarasını sarıyor. Millete bak. 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz / Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz'. Biz böyle bir milletiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Müslümanlarla teröristleri özdeşleştirme çabası bir proje olabilir, bu bilinçte altyapısı hazırlanmış bir süreç olabilir. Birileri yaşananları istismar etmek, kendi emelleri için kullanmak istiyor olabilir. Bize düşen buna karşı kendi medeniyetimizin o tüm insanlığı kucaklayan değerleriyle mukabele etmektir'' dedi.

Bu milletin bilincine kavuşmanın herkesin karı olmadığına dikkat çeken Erdoğan, bugün dünyada yaşanan çatışmalarda, savaşlarda insanlık ve vicdan adına eksik olan ne varsa hepsine Çanakkale Savaşı'nda şahit olunduğunu belirtti.

Çanakkale'nin aynı zamanda bir insanlık, ahlak ve vicdan dersi olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Çanakkale, bugün için dahi bize pek çok ibretler sunan, yol gösteren, ışık tutan bir zirvedir'' dedi.

Erdoğan, Çanakkele Zaferi'nin 100'üncü yılı vesilesiyle, tüm kurum, araştırmacı, bilim adamı, edebiyatçı, sinemacı ve belgeselcilerin, ilgili herkesin Çanakkale'yi tüm yönleriyle millete ve dünyaya tanıtmasını özellikle arzu ettiğini söyledi.

Böyle muhteşem bir mücadelenin tarih kitaplarının iki kapağı arasına mahkum edilemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, ''Allah orada bulunan, ülkesinin ve milletinin mukadderatı için ölüme dahi tereddütsüz yürüyen tüm kahramanlarımızdan razı olsun. Dualarımız, aminlerimiz onların üzerine olsun. Allah bu milleti bir daha o imtihandan geçirmesin. Ama aynı zamanda Çanakkale'deki o inançtan, o ruhtan, o iradeden de ayrı komasın'' diye konuştu.

'Afrika bizim için asla meçhul bir yer olmadı'

Günümüz dünyasının siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, ahlaki her bakımdan büyük savrulmaların yaşandığı bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz de bu savrulmaların içine yuvarlanıp, istikametimizi şaşırırsak inanın kaybeden sadece kendimiz olmayız. Türkiye hiçbir zaman sadece 780 bin kilometre kare vatan toprağından ibaret bir yer olmadı. Bugün de sorumluluğumuz, sadece kendi sınırlarımızdan ibaret değil. Balkanlar'dan çekilmiş olabiliriz ama oradaki kardeşlerimizle gönül bağımızla, akrabalık bağımızda güçlü şekilde devam ediyor. Kafkasya'dan uzaklaşmış olabiliriz. Ortadoğu ile aramızda sınırlar girmiş olabilir. Aynı şekilde oradaki kardeşlerimizle de gönül bağımız, akrabalık ilişkilerimiz sürüyor. Afrika bizim için asla Kaf Dağı'nın arkasındaki meçhul bir yer olmadı.''

Etiyopya, Cibuti, Somali'ye yaptığı ziyaretleri anımsatan Erdoğan, ''Niye? Çünkü oralara gitmek zorundayız da onun için. Oralarda ecdadımız Osmanlı'nın gittiği yerleri bizlere gösterdiler ve arkadaşlarımı oralara gönderdim. Şimdi biz oradaki yıkılmış eserleri yeniden ayağa kaldırıyoruz. Niye? Dedemizin bıraktığı mirasa sahip çıkmak için. Orta Asya bizim için asla atalarımızın bin yıl önce geldikleri meçhul topraklar anlamına gelmedi'' dedi.

Pakistan, Hindistan, Güney Asya ve Moğalistan'ın kesinlikle yabancı yerler olmadığını belirten Erdoğan, ''Karakurum'a giden biz olduk. Orhun Anıtları'na giden biz olduk. Oralardaki müzeleri ihya eden biz olduk. Milli değerlerse bu milli değerlere sahip çıkan biz olduk. Bu işler lafla yapılmaz, uygulamayla yapılır. Bu uygulamaları ortaya koyan biz olduk. Mısır'da, Esma yavrularımıza sahip çıkan biz olduk. Onların o ruh dünyasına, o gönül dünyasını sahiplenenler biz olduk. Çünkü 'Rabia' sadece bir Esma kızın şehadeti değildi, o bir izdi ve o izi sürmek önemliydi'' diye konuştu.

'Biz nereye yönelirsek, onlar da aynı tarafa yöneliyor'

''Dünya beşten büyüktür'' demelerinin bir anlamı olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Bunu biz dillendirdik. Zira tüm dünyayı, bir ülkenin iki dudağı arasına terk edecek kadar, haktan, hakikatten, adaletten, özgürlükten uzak olmak, dünya halklarına haksızlıktı. Bunu dillendirmemiz gerekiyordu, bunu biz dillendirdik'' ifadelerini kullandı.

Bunu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda, uluslararası toplantılarda, ikili görüşmelerde de dillendirdiklerini belirten Erdoğan, artık dünyanın şartlarının güncellendiğini, güncelleneceğini ve 196 ülkenin mukadderatını içindeki beş ülkenin belirleyemeyeceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bu adalet midir? Bu hak mıdır? Bu hakikat midir? Bu demokrasi midir? Böyle bir şey olamaz. Öyleyse gereğinin yerine gelmesi lazım. İşte biz bu coğrafyaların hepsiyle de gönül bağımızı, kardeşlik bağımızı, ortak medeniyet tasavvurumuzu sürdürüyoruz, sürdürmeye de devam edeceğiz'' dedi.

Tüm bu bölgelerde, dünyanın yaşamış olduğu o büyük dönüşümü sancıları içinde kıvrananların Türkiye'yi izlediğini, takip ettiğini, rehber olarak gördüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz nereye yönelirsek, onlar da aynı tarafa yöneliyor, yönelmek istiyorlar. Bu büyük medeniyetin günümüzdeki temsilcisi, varisi olarak gördükleri Türkiye'nin kendilerini içinde bulunduğu belirsizlikten kurtaracağına inanıyorlar. Böyle bir mücadele şu anda sürüp gidiyor. Ne kendi evlatlarımızı, ne de bu insanları hayal kırıklığına uğratamayız. Böyle bir vebali asla üstlenemeyiz. Bölgemizde yaşanan müessif olaylar, dünyanın kalanı nezdinde tüm Müslümanları töhmet altında bırakan, tüm Müslümanları terörist olarak gösteren kötü bir dönemin kapılarını aralıyor. Batı nezdinde Müslaman zannetmeyin ki Afrika çöllerinde devesini güden gariptir. Batı nezdinde Müslüman evvela biziz, bu topraklardır, bu ülkedir. Dolayısıyla Müslümanlara yönelik her hareketin, her tepkinin ilk hedefi de biz oluyoruz.''

'Bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde DEAŞ olamaz'

Avrupa'da neler yaşandığını, Türkiye'nin hangi derneklerinin, vakıflarının, camilerinin, kültür merkezlerinin saldırıya uğradığını gayet iyi bildiklerini, hepsini izlediklerini, takip ettiklerini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Müslümanlarla teröristleri özdeşleştirme çabası bir proje olabilir, bu bilinçte olarak alt yapısı hazırlanmış bir süreç olabilir. Birileri yaşananları istismar etmek, kendi emelleri için kullanmak istiyor olabilir. Bize düşen buna karşı kendi medeniyetimizin o tüm insanlığı kucaklayan değerleriyle mukabele etmektir. Eskiler güzel bir ifade kullanıyordu, neydi o, 'Kem alatla kemalat olmaz.' Yani kötü vasıtalarla, yanlış araçlarla doğru sonuçlar elde edilemez. Müslümanı terörist, İslam dünyasını terörün, cinayetlerin, kavgaların kaynağı olarak göstermeye çalışanlara karşı kendi değerlerimizle mücadele edeceğiz. Onlar Müslümanları öldürebilir, biz daima Müslümanların yanında, masumların yanında, mağdurların yanında olacağız. Onlar milyarlarca insanın mağduriyeti pahasına kendilerine bir refah düzeni kurabilir. Biz mağdurun yanında yer alacağız. Onlar çıkarları için tüm dünyayı ateşe atmayı göze alabilir. Biz hakkın, hakikatin, şefkatin, merhametin yanında yer alacağız. Çünkü bizim inancımız, bizim medeniyetimizin, bizim tarihimiz, bizim kültürümüz bunu emrediyor. Ne diyor Hazreti Peygamber, 'Müslüman, dilinden ve elinden insanların selametli olduğu kişidir. Mümin ise insanların canları ve malları konusunda emin oldukları kişidir.''

Hiçbir Müslümanın, hiçbir müminin masumlara kötü söz söyleyemeyeceğini, masumlara el kaldıramayacağını, kurşun sıkamayacağını, bomba atamayacağını, masumların gırtlağını kesemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, ''Bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde DEAŞ olamaz, Boko Haram olamaz, aynı şekilde bizim medeniyetimizin olduğu hiçbir yerde ırkçılık da olamaz, soykırım da olamaz, mezhepçilik de olamaz'' dedi.

(AA)
 

Sıradaki Haber
'Ekonomide kriz görüntüsü oluşturmaya çalışıyorlar ama nafile'
Yükleniyor lütfen bekleyiniz