"Bizi fütursuzca suçlayanlar özür dileyecekler mi?"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adana ve Mersin'de HDP ofislerine yapılan saldırıyla ilgili "Biraz önce İçişleri Bakanımız ile konuştum, fail tespit edildi ve inşallah yakalanacak. O zaman bizi böyle fütursuzca suçlayanlar özür dileyecekler mi? Faili biliyoruz, tespit ettik ve İçişleri Bakanımıza da söyledim, kim olursa olsun bulunacak ve adalete teslim edilecek ama teslim edildiğinde ve fail açıklandığında bütün bu fırsatçı çete var ya hepsinin birer özür borcu var" dedi.

Davutoğlu, partisinin Yozgat'taki mitinginde halka hitap etti.

Stalin zulmünden kaçan Azerilerin 1944'te Türkiye'ye sığınmak istediğini, nöbetçi komutanın Ankara'dan görüş istediğini anlatan Davutoğlu, "Milli Şef dedikleri İnönü iş başında, tek parti zulmü iş başında, cevap verir: 'Onları geriye gönderin, Ruslara teslim edin' der. Aynen şimdiki Kılıçdaroğlu zihniyeti. Ve 176 yiğit orada şehit edilir" diye konuştu.

Azeri bir şairin bu olay üzerine yazdığı "Bizi siz öldürün, vermeyin Rus'a. Yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa. Men ne diyem şu vefasız dağlara. Öz gardaşı dönek olan ağlara" dizelerini paylaşan Davutoğlu, "Biz döneklik yapar mıyız? Filistinli, Suriyeli, Somalili mazlumları yalnız bırakır mıyız? İşte bunlarda böyle yiğit bir ses yok. Bunlar Bozok yaylasının ruhunu anlamamışlar, anlamayacaklar" ifadesini kullandı.

Muhalefet partilerinin aynı dili konuştuğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Güya birbirlerinin zıt kutupları, HDP bir şey söylüyor, MHP teyit ediyor, CHP fırsatı kaçırmıyor, o da teyit ediyor, arkadan da paralel çete. HDP'liler çıktılar 'Diyanet'i kaldıracağız' dediler, CHP, 'biz de kaldıracağız' dedi. Allah aşkına Bozok'un çocukları bunlara fırsat verir mi? Tuttu CHP imam hatipleri kapatmak için tekrar 1+8+4 diye bir formül çıkardı. HDP'liler 'biz de yapacağız' dediler. Allah aşkına bir daha 28 Şubat zulmü gibi imam hatiplerin kapatılmasına izin verir misiniz? Bunların meselesi milletin diniyle imanıyla. Peki MHP bunların karşısında niye sessiz kalıyor, niye 'imam hatipleri kapattırmam' diye haykırmıyor. Çünkü bütün meseleleri AK Parti'yle uğraşmak."

Türkiye'nin kendi helikopterini, savaş gemisini, tankını, uçağını kim zamanında yaptığını soran Davutoğlu, aldığı "AK Parti" yanıtının ardından, alandakilerle karşılıklı "Onlar konuşur, AK Parti yapar" dedi.

"Her zaman şiddete karşı birlikte olma çağrısında bulundum"

Bütün kamuoyuna hitap ederek bir konuyu açıklığa kavuşturacağını belirten Davutoğlu, Adana ve Mersin'de HDP'nin seçim ofislerine saldırı olduğunu anımsattı.

Olayı kınadıklarını, faillerinin yakalanması içi talimat verdiğini ve diğer siyasi partilere her zaman şiddete karşı birlikte olma çağrısında bulunduğunu aktaran Davutoğlu, şunları söyledi:

"Birden HDP'liler döndüler 'Bu saldırının arkasında iktidar, Cumhurbaşkanı, Başbakan var' dediler. İşte burada onlara her türlü protestoyu yapmak doğrudur. Arkasından MHP'ye seslendiler, 'Biliyoruz siz yapmıyorsunuz ama yapmadığınızı söyleyin.' MHP fırsatı kaçırır mı, HDP'nin davetine uyup 'Biz yapmadık, AK Parti yaptı' dediler. CHP, hani Kılıçdaroğlu var ya, şu gittiği yolu bulamayan, oy atacağı sandığı bulamayıp kendi adayken kendisine oy atamayan, yolunu şaşırmış adam var ya, hani yürüyen merdivene ters binen... Söyletiyor bizi. Nasreddin Hoca olsa ona bir dersini verirdi ama... Şimdi o da çıktı iki saatte nasıl keşfettiyse 'Bu saldırının arkasında AK Parti ve iktidar var' dedi. Neden? Talimat geldi paralelcilerden, 'Hepiniz aynı şeyi söyleyin' diye. Şimdi açıklıyorum evet biraz önce İçişleri Bakanımızla konuştum, fail tespit edildi ve inşallah yakalanacak. O zaman bizi böyle fütursuzca suçlayanlar özür dileyecekler mi?"

Failin belirlendiğini, kim olursa olsun bulunacağını ve adalete teslim edileceğini belirten Davutoğlu, "Ama teslim edildiğinde ve fail açıklandığında bütün bu fırsatçı çete var ya, hepsinin birer özür borcu var özür" dedi.

"Aynı şeyi HDP söyleyebilir mi"

Davutoğlu, AK Parti iktidarı döneminde AK Partili hiçbir yöneticinin, teşkilat mensubunun herhangi bir şiddet eylemi içinde olmadığını vurguladı.

AK Parti'ye kapatma davası açıldığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkan ve Başbakan olarak "Hiç kimse sokağa inmeyecek, hiç kimse protesto etmeyecek. Anayasa Mahkemesinin kararını bekleyeceğiz" dediğini aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu ana kadar hiçbir yerde AK Parti'nin herhangi bir şiddet eylemi içinde olduğunu kimse görmemiştir, bundan sonra da görmeyecek ama aynı şeyi HDP söyleyebilir mi? Kandil'den talimat alan Demirtaş, 'Ben şiddete karşıyım' diyebilir mi? Dağda terör yapacaksın, ovada barıştan bahsedeceksin, AK Parti'yi sigaya çekeceksin öyle mi? AK Parti sigaya çekilmez, AK Parti sizi sigaya çeker sizi.

Öbür tarafta Kılıçdaroğlu, her yeri dolaşıp 'Bana bir 4 yıl verin' diyor, bu adama 4 saat verilir mi? Niye '4 yıl' diyor biliyor musunuz? Tam takır bıraktı SSK'yı, borçlu bıraktı. Bahçeli de hükümeti borçlu bıraktı. Biz geldik hazineyi doldurduk, toprak bereketlendi, Türkiye bereketlendi, Bozok Yaylası bereketlendi. Şimdi gözleri fal taşı gibi açıldı, bu topladığımız, bereketlendirdiğimiz hazineyi bitirip Türkiye'yi tekrar muhtaç edecekler. Eski Türkiye'ye izin verir misiniz? Ne güzel bir söz var, Bozok sözü, Yozgat sözü, 'Kuru söğütten düdük kavlamaz.' Kuru söğütten düdük olur mu? Bunlar kuru söğüt, kurumuşlar bitmişler. AK Parti ise yepyeni bir çınar, yepyeni yeni bir çınar, 12 yıllık bir çınar. Allah aşkına kuru söğütün dalına mı güvenirsiniz, çınara mı güvenirsiniz?"

"Yozgat'a havaalanı için gerekeni yapacağız"

Davutoğlu, Türkiye'de son 12 yıl içinde 737 hastane, bin 337 sağlık tesisi, 198 gençlik merkezi, 199 adalet sarayı, 18 bin kilometre duble yol yaptıklarını hatırlattı.

Türkiye'de geçmişte sadece 9 ilde doğalgaz bulunduğunu, şimdi Yozgat'ın da aralarında bulunduğu 74 ilde doğalgazın kullanıldığını dile getiren Davutoğlu, "Biz geldiğimizde iktidara sadece 26 ilimizde havaalanı vardı, şimdi 53 ilimizde havaalanı var. Bunu ben niye söyledim? Biliyorum ki Yozgatlılar da havaalanı bekliyor. İnşallah Yozgat'a havaalanı için gereğini yapacağız" ifadesini kullandı.

Yozgat'ın her zaman AK Parti davasının arkasında durduğunu kaydeden Davutoğlu, "Biz Yozgat'ın arkasında durmaz mıyız? İşte buradayız, huzurunuzdayız" diye konuştu.

İktidara geldiklerinde 76 üniversitenin eğitim vermesine karşın, 117 üniversite yaptıklarını ve şu anda 193 üniversitenin bulunduğunu belirten Davutoğlu, Yozgat'ta üniversiteyi kendilerinin kurduğunu söyledi.

Bozok Üniversitesi'nde beş fakülte, üç enstitü, beş meslek yüksek okulu ve birçok araştırma merkezi ve teknopark kurduklarını hatırlatan Davutoğlu, üniversitenin şu anda 15 bin öğrencisinin bulunduğunu kaydetti.

İktidarları öncesinde Türkiye'de hızlı trenin olmadığını belirten Davutoğlu, şimdi ise Yerköy'ün bütün hızlı tren hatlarının kavşak noktası olacağını dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"İnşallah Ankara'dan hızlı tren, Kırıkkale, Yerköy, Yozgat üzerinden Sivas'a, Erzincan'a, Erzurum'a gidip Kars'tan Hazar'a uzanacak. Bozok yiğitleri, sizin geldiğini Orta Asya'dan çıkan tren, buralardan geçip Avrupa içlerine gidecek. Samsun'dan, Amasya'dan Çorum'a, oradan da inşallah Yerköy'e inecek olan kuzey-güney hattı da Yozgat'tan geçip Bozok yaylasına selam verecek. Yerköy'de durmayacak. Bir kol Kayseri'ye, bir kol da Niğde, Ulukışla üzerinden Akdeniz'e inecek."

AK Parti iktidarı öncesinde Yozgat'ta sadece 44 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, şu anda ise bölünmüş yol uzunluğunun 318 kilometreye ulaştığını, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in adı verilen barajın yapımının ise hızla devam ettiğini aktardı.

Bir taraftan da Akdağmadeni'nde Bahçecik ve İnandık barajlarının yapıldığını ifade eden Davutoğlu, "Buradan çiftçilerimize sesleniyorum. Her bir köşesini Yozgat'ın, Bozok Yaylası'nın her bir köşesini bereketlendireceğiz inşallah" diye konuştu.

"Bu çerçevede öğrencilerimize bir müjde olarak da hani 'imam hatip lisesi kapatılacak' diye söyleyenlere inat, buradan sesleniyoruz. Bin 500 kişilik, öğrencili bir imam hatip lisesini de Yozgat'a yapıyoruz" görüşünü dile getiren Davutoğlu, şehirde dört hastane ve bir ek bloğun da yapıldığını hatırlattı.

"Cumhuriyet tarihi boyunca Yozgat böyle bir hizmet gördü mü"

Yozgat'taki organize sanayi bölgesi sayısını ikiye çıkardıklarını, şimdi ise üçüncüsünü yaptıklarını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece demiryolu değil, TANAP Projesi ile Azerbaycan'dan, Gürcistan'dan, Türkiye'den geçecek olan doğalgaz hattı da Yozgat'tan geçiyor. Özetle demiryolu Yozgat'tan geçiyor, karayolu Yozgat'tan geçiyor, havaalanı Yozgat'a geliyor, enerji hattı Yozgat'tan geçiyor. Allah aşkına Cumhuriyet tarihi boyunca Yozgat böyle bir hizmet gördü mü? Peki bu hizmeti size getiren AK Parti'nin neferlerine destek verecek misiniz? Yozgat'ı, Anadolu'nun kalbinde kavşak noktası yapan, turizm yolu itibarıyla da Hattuşaş'la Kapadokya arasında Yozgat'ı turizm merkezi yapacak olan AK Parti'ye destek verecek misiniz? Söz mü? Dörtte dört yapacak mıyız?"

Rabia işareti yapan Davutoğlu, "Demokrasi. Ama aynı zamanda tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, "Bozok Yaylası şahit olsun. Bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, milli birliği, milli iradeyi, insan onurunu korumaya, kudretli ve şefkatli yeni Türkiye'yi inşa etmek için gece gündüz çalışmaya Allah, tarih ve millet önünde söz veririz, söz veririz, söz veririz. Bozok Yaylası'nın sözü daima yerine gelir" sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Bazı kesimlerin AK Parti'de ihtilaf beklentisi içinde olduğunu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından görevin Recep Tayyip Erdoğan'a, başbakanlığın da kendisine devredildiğini anımsattı. Davutoğlu, AK Parti'nin 3 başbakan, 2 cumhurbaşkanı, 4 meclis başkanı çıkardığını, hiçbirinde de ihtilaf yaşanmadığını söyledi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 3 dönem görev yaptığına, tekrar milletvekili adayı olmamalarına rağmen hep beraber çalışmaya devam ettiklerine işaret eden Davutoğlu, AK Parti teşkilatında vedanın değil, vefanın egemen olduğunu kaydetti.

AK Parti'nin girdiği bütün seçimleri kazandığına dikkati çeken Davutoğlu, "Kazananlar, o kadronun öncüleri, Cemil Bey (Çiçek), Bekir Bey (Bozdağ) gibi gerektiğinde bir dönem ara verebiliyorlar ama 12 seçim kaybeden Bahçeli, hala 'Seçimi kaybedersem bırakırım' diyemiyor" diye konuştu.

Alandakilerin yuhalaması üzerine "yuhalamayın" uyarısında bulunan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu, kaç seçim kaybetti hala 'Bırakırım' demiyor. Meydan okudum, Bozok Yaylası'ndan yine meydan okuyorum, eğer biz seçimi kazanamazsak, birinci parti olamazsak ben görevimi bir arkadaşa devredeceğim ama onlar devredecekler mi? Çünkü onlar hizmet, dava meraklısı değil, koltuk meraklısı. Oturdukları koltuk da iktidar koltuğu değil, muhalefetin genel başkanlığı, genel müdürlük koltuğu. Düşünün orası bile o kadar sıcak geliyor ki terk etmiyor, bunlara bir iktidar imkanı verilse hiç bırakmamaya kalkarlar ama bu millet bu koltuk meraklılarına iktidarı verir mi?"

Başbakan Davutoğlu, "Hayır" yanıtı alması üzerine, alandakilerden 2002 yılını, "milliyetçilik nutku atan" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemi hatırlamalarını istedi. Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Hatırlayın, Türkiye IMF'ye muhtaç haldeydi. Biz, bu onurlu millet, Bozok Yaylası'nın yiğitlerinin temsilcileri, IMF'den borç istiyordu. Peki IMF'ye borç defterini kim kapattı? Milli itibarımızı kim geri kazandı? Bunların döneminde bir tek kurşun almak için, mühimmat almak için, piyade tüfeği bile almak için, tank almak için başka ülkelere muhtaçtık, bu mudur milliyetçilik? Şu anda kendi tankını yapan Türkiye'yi kim kurdu? İki hafta önce Bitlis ile Muş arasında Atak helikopterleri bize eskortluk yaptı. Eğer gökyüzünde olmasaydım şükür secdesine varacaktım. İnince dua ve niyaz ettim. Sağ kanadımda Türk yapımı Atak helikopteri, sol kanadımda Türk yapımı Atak helikopteri, bize eskortluk ediyor. Dedim ki 'Ya Rabbi, bizi bir daha değil namerde merde dahi muhtaç eyleme'. Bizi muhtaç edenler utansın. O üçlü koalisyon döneminde bizi IMF memuruna muhtaç edenler utansın. Bahçeli ve o gün iktidarda olanlar ne zaman dik durdular da şimdi milli birliği savunuyorlar."

"Dörtlü çete"

28 Şubat döneminde başörtüsü yasağının geldiğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, "Zulüm diz boyuydu. Başörtüleri çekilip alınıyordu. İktidarda kim vardı? Sayın Bahçeli vardı. 28 Şubat'ın hükümetini onlar kurdu" diye konuştu.

1999'daki seçimlerde başörtülü olarak seçilen bir milletvekiline 'Başörtüsünü aç Meclis'e öyle git' denildiğini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Her baskıya boyun eğenden milli iktidar olur mu? O zamanın 28 Şubat cuntacıları 'milletvekilinin başını açacaksın' der, Bahçeli açtırır. Şimdi inşallah başörtülü ve başı açık bütün Türk kadınları omuz omuza yeni Türkiye'de TBMM'ye yürüyorlar mı?  Herhangi birisi bu onurlu kadınlarımıza 'Başını açın da öyle gelin' diyebiliyor mu? Herhangi birisi, o zamanın başbakanı gibi 'Dışarı, dışarı' diye tempo tutabilir mi? Niye? Çünkü iktidarda Bozok yiğitlerinin desteklediği AK Parti var."

(AA)