Annelerin yüreğindeki acı aynı

Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, "Roboskili annelerle Soma'daki kadınların yüreğindeki acı aynı acıdır. Birlik, beraberlik içinde emekçiler, ezilenler olarak birbirimize sahip çıkarak bu cendereden çıkacağız" dedi.

Demirtaş, Manisa programı kapsamında Soma ilçesine gelerek İnönü Mahallesi'nde oturan şehit madenci İsmail Cambal'ın ailesini ziyaret etti.

Cambal'ın eşi Leyla ve oğlu İsa Cambal ile sohbet eden Demirtaş, aileye ve tüm Somalılar'a başsağlığı dilediğini ifade etti.

Demirtaş, Türkiye'nin 25 milyon işçinin emeği üzerinde yükseldiğini ancak emeğin hakkının verilmediğini belirterek kendisinin de bir işçi çocuğu olduğunu, yoksulluğun verdiği sıkıntıyı iyi bildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin kendisi için koltuk yarışı olmadığını söyleyen Demirtaş, "İşçilerin, emekçilerin, çalışanların hakkını savunmak çok daha kutsal ve değerli" dedi.

Kazanın sorumlul peşinden gideceklerini, kimin bu işte suçu varsa bu veya öbür dünyada hesabını vereceğini dile getiren Demirtaş, ülkedeki tüm emekçilerin kalbinin Soma'da attığını, bu bayramın işçiler için en acı bayram olduğunu sözlerine ekledi.

Leyla Cambal ise eşinin emekli olduğu halde 3 çocuğunu okutmak için çalışmaya devam ettiğini, yoksulluk acısını çok yaşadıklarını, bu nedenle ölüm pahasına çalışmak zorunda olduklarını söyledi.

Eşinin madende çalıştığı dönemde bazı zamanlar vardiyadan eve geldiğinde gazdan etkilendiğini söyleyerek uzun süre uyuduğunu ifade eden Cambal, eşinin madenden değil sorumsuzluktan öldüğünü savundu. 21 yıllık çalışma sonrası kendilerinin ancak bir ev alabildiğini, eşinin taşeron olarak çalıştığı şirketin sahiplerinin zengin olduğunu iddia eden Cambal, "Benim yaşadığım acıyı başka biri değil dağlar taşlar bile yaşamasın" dedi.

Demirtaş daha sonra Soma Mezarlığı içindeki maden şehitliğine geçti. Burada şehitlerin mezarı başında dua okunmasının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Demirtaş, Soma'daki maden faciasını katliam olarak niteleyerek bu olayın kamuoyunda yeteri kadar tartışılmadığını savundu.

Ölenlerin 301 işçi ve yoksul değil de milyarder olsaydı tepkilerin çok farklı olacağını, hükümetin dahi düşebileceğini öne süren Demirtaş, "301 milyarder ölseydi ortada ne hükümet kalırdı, ne vali, ne kaymakam. 301 emekçi katledildiği zaman arkalarından sadece yalanlar dile geliyor. Yoksulların kaderi değildir bu. Acılar bile dökülen gözyaşları bile timsah gözyaşları. Biz Türkiye'nin ezilenleri, yoksulları olarak bu gidişatı değiştirebiliriz. Soma da aşırı kar hırsının sonucudur. Patronlar için para, işçinin canından daha kıymetlidir. Biz 'paranın, patronun kölesi olmayacağız, yaratandan başka kimsenin kölesi olmayacağız' demek için birleşmek zorundayız. Emekçinin Kürdü, Türkü, Lazı, Zerkezi, Alivisi, Sünnisi yoktur. Hepsinin emeğini sömürürler."

Soma'da insani değerlerin, insanlık onurunun katledildiğini, insan olarak kendilerini hakarete uğramış hissettiklerini dile getiren Demirtaş, kaza sonrası cesetlere zor ulaşıldığını, ölü sayısının saklandığını iddia etti.

"Maden patronları kazandıklarının yüzde 10'unu güvenliğe harcasalardı bugün 301 işçi, bayrama aileleri, çocuklarıyla girecekti" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Soma ve Roboski acısı birleştiği gün bu ülke kendini kurtaracak. Bugün bu duyguyu görüyorum. Roboskili annelerle Soma'daki kadınların yüreğindeki acı aynı acıdır. İkisinden de çıkışın yolu aynıdır. Birlik, beraberlik içinde emekçiler, ezilenler olarak birbirimize sahip çıkarak bu cendereden çıkacağız."

AA