Puslu 11.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Gündem
29.11.2016 16:27

''3 milyon mülteciyi misafir ediyoruz''

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Ben bir siyasetçi olarak bütün hayatım boyunca şununla gurur duyacağım; 3 milyon mülteciyi misafir ediyoruz." dedi.

''3 milyon mülteciyi misafir ediyoruz''

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları çerçevesinde Brüksel'de Türk ve yabancı medya mensuplarıyla bir araya geldi.

AB Bakanlığının görüşmelerden faydalanmak istediğini anlatan Bakan Çelik, "Uzun zamandır Türkiye ile AB'nin resmi çevreleri arasında bir siyasi diyalog devam ediyor. Fakat doğrudan gazeteciler arasında, akademisyenler arasında, iş adamları arasındaki diyaloğun zayıfladığını görüyoruz. Bundan sonrasında bu diyaloğun daha da güçlendirilmesi için biz elimizden geleni yapacağız." diye konuştu.

Avrupa'ya empati çağrısı

Türkiye'de 15 Temmuz'da yaşananları anlayabilmek için Avrupalıların empati yapması gerektiğini söyleyen Çelik, "Gözünüzün önüne getirin lütfen. Brüksel'i düşünün. Belçika'yı düşünün, Almanya'yı düşünün, İngiltere'yi düşünün, Fransa'yı düşünün. Böyle bir ülkede parlamentosunun bombalandığını düşünün. O parlamento binalarını hepiniz görmüşsünüzdür. O parlamento binalarını gözünüzün önüne getirin ve o binaların bombalandığını düşünün. Bizimle empati kurun lütfen." ifadesini kullandı.

Çelik, Türkiye'nin sınır komşularının Irak ve Suriye olduğunu hatırlatarak "Bu sınır yaklaşık bin 295 kilometredir. Bu sınırın öbür tarafında ne Irak tarafında ne Suriye tarafında herhangi bir ordu gücü yoktur. Herhangi bir polis gücü yoktur. Buradaki güvenlik krizinden doğrudan etkilenen bir ülkeyiz biz." dedi.

Avrupa'da bazı ülkelerin 100, 150 mülteci almak için referanduma gittiğini vurgulayan Çelik, "Benim ülkemde 3 milyon mülteci misafir ediliyor ve bunların 800 bini çocuk. Bunların 200 bini kamplarda yaşıyor. Diğerleri Türk halkının misafirperverliği sayesinde şehirlerde yaşıyor. Bunun ortaya çıkardığı insani ve siyasi maliyeti düşünün." diye konuştu.

"Mülteciler için 25 milyar dolar"

Türk halkının sığınmacılara sahip çıktığını vurgulayan Bakan Çelik, "Biz, devlet ve millet olarak, devlet ve sivil toplum örgütleri olarak şu ana kadar mülteciler için 25 milyar dolar harcadık ve Türk halkı bunu destekleyen bir tutum içerisindedir. Bu insanlar ölümden kaçmıştır ve bu insanlara bizim devletimiz kucak açmıştır. Utanç verici şeyler oluyor bazı AB ülkelerinde. 200 kişi, 300 kişilik bir mülteci yerleştirmesi için referanduma gidiyorlar. Ya da mültecilere karşı sınırlarını kapatıyorlar. Dün bir şey okudum çok içim parçalandı. Almanya'da yaklaşık olarak 9 bin mülteci çocuğun kayıp olduğu söyleniyor. Başka ülkelerde de böyle rakamlar var. Biz küreselleşme çağındayız. Ulus devletleri aşan ulus üstü birliklerin çağındayız. Ama çocuklara bakamıyoruz. Çocukları koruyamıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Demokrasimizi koruyacağız"

Türkiye'nin bu kadar büyük bir güvenlik problemi karşısında demokrasisini korumak için olağanüstü hal ilan ettiğini dile getiren Bakan Çelik, "Yüzlerce generalin katılmış olduğu bir darbe girişimine uğramış bir ülke. Irak ve Suriye sınırında bin 295 kilometreden sürekli terör saldırısına uğrayan bir ülke. 3 milyon mülteciyi misafir eden bir ülke. Ve bu ülke şunu söylüyor; Ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin sınırları içerisinde kalıyorum ve olağanüstü hali de Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin 15. maddesinin tanıdığı hak çerçevesinde yapıyorum. Bizim demokrasimiz için zor zamanlardan geçiyoruz. Biz demokrasimizi koruyacağız." diye konuştu.

"23. ve 24. fasılları açalım, buyurun konuşalım" 

Böyle bir dayanışmanın demokrasi tarihi açısından parlak bir sayfa oluşturacağını söyleyen Çelik, "Şimdi Türkiye çeşitli şekillerde eleştiriliyor. Biz hiçbir şekilde eleştiriden kaçmıyoruz. Bu eleştirilerle yüzleşebilecek bir özgüvene sahibiz. Her ülke her ülkeyi eleştirebilir. Bu demokratik kültürün bir gereğidir." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin de Avrupa ülkelerinde yükselen İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve aşırı sağ konularında ciddi kaygılarını dile getirdiğini hatırlatan Çelik, "Özellikle ifade hürriyeti ve basın hürriyeti gibi konularda biz bunları tartışabilecek bir özgüvene sahibiz. Örneğin 23. ve 24. fasılları açalım, buyurun konuşalım. Ama Türkiye-AB katılım müzakerelerinde hiçbir ilerleme olmayacak ancak o fasılların içeriğiyle ilgili olarak Türkiye'ye sürekli olarak suçlama yöneltilecek. İşte bu, paylaştığımız ortak değerler açısından kaygı verici. " şeklinde konuştu.

"Bu durum, paylaştığımız ortak değerleri de yıpratmaktadır"

Bu bakımdan Avrupa Parlementosunun (AP) Türkiye ile üyelik müzakerelerinin dondurulması yönündeki tavsiye kararının son derece vizyonsuz olduğuna dikkati çeken Çelik, "Bu, Avrupa değerleri etrafında dayanışmak yerine, Avrupa değerlerini bir başka ülkeyi köşeye sıkıştırmak için bir araç gibi kullanma şeklinde bir yaklaşımdır. Bu durum, paylaştığımız ortak değerleri de yıpratmaktadır." dedi.

Hukuk devletinin her şeyden önemli olduğunu kaydeden Çelik, "Yapıcı eleştiriyi bir kazanım sayarız. Ancak yapıcı olmayan negatif eleştiriler ve evrensel değerleri araçsallaştıran vizyonsuz eleştirileri tabiki dikkate almamız mümkün değildir. Bugün göç krizi, terörle mücadele gibi konularda Türkiye ve AB arasında daha yoğun ilişkilerin kurulması gereken bir dönem, daha güçlü köprülerin kurulması lazım, daha ciddi ilişkilerin geliştirilmesi lazım." ifadelerini kullandı. AA 

Sıradaki Haber
"AB defterini henüz kapatmış değiliz"
Yükleniyor lütfen bekleyiniz