'Altyapı yatırımları desteklenmelidir'

Uluslararası Para Fonu (IMF) Direktörü Christine Lagarde, altyapı yatırımlarının ekonomik büyümeyi kısa ve uzun iten önemli bir güç olduğunu, bu nedenle altyapı yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

 

G20 Liderler Zirvesi kapsamında, "G20 Liderleriyle Ana Oturum: Büyüme ve İstihdam İçin Daha Kapsamlı Bir Çerçeve" başlıklı B20-L20 Ortak Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun katılımıyla gerçekleşti.

 

Antalya'nın Belek Turizm Bölgesinde bulunan Titanic Otel'de düzenlenen toplantının oturum bölümünde konuşan IMF Direktörü Christine Lagarde, konuşmasına Paris'te yaşanan terör saldırısından duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı.

 

Paris'te doğduğunu ve hayatının en güzel yıllarını Paris'te geçirdiğini anlatan Lagarde, "Cuma akşamı da Paris'teydim. İzin verirseniz sizlerle oradaki hisleri paylaşmak istiyorum. Olan bitenlerden dolayı öncelikle bir reddediş vardı, sonra panik yaşandı, daha sonra şok, daha sonra korku, daha sonra da derin bir üzüntü yaşandı. Arkadaşlarımızla olduğumuz yerden çıktık, çocuklarımıza ulaşmaya çalıştık. Aslında çoğumuz bunu yaşamıştır belki ama ben daha önce hiç yaşamadım. Ağlayın diye bunları anlatmıyorum. Bunları söylüyorum size çünkü hepimizin bir şeyler yapabileceğini düşünüyorum. Eğer Paris'te çalışanlarınız varsa, sevdikleriniz varsa onlara mutlaka mesajlarınızı gönderin. Bu mesajlar hiçbir zaman aşırı olmaz. Sonuçta kendinizi tamamen savunmasız hissediyorsunuz ama sonuçta bu felaketin üzerinden gelebilmek adına, bu nefretin üzerinden gelebilmek adına güçlü duruşu sergilememiz gerekiyor. Bu duruşu sergilemeniz için de başkalarının desteğine ihtiyacınız var" diye konuştu.

 

İş olsun, emek olsun bütün iş camiasının bu desteği verebileceğini ifade eden Lagarde, "İki dünya olarak burada bir araya geldik. Bir şeyler yapabiliriz, bir sonraki toplantı Paris'te olmalı" dedi.

 

Sadece Paris için değil, bu korkunun, bu felaketin etkilediği her yer için sözlerinin geçerli olduğunu ifade eden Lagarde, dayanışmayı göstermek adına herkesin yapabileceği bir şeyler bulunduğunu vurguladı.

 

Altyapının önemi

 

Dünyanın birçok ülkesinde hem kısa hem de uzun dönemde büyümenin itici gücünün altyapı olduğunu ifade eden IMF Direktörü Lagarde, "Sonuçta büyümeyi kısa ve uzun dönemde iten bir güçtür altyapı yatırımları. Çünkü istihdam yaratır" ifadelerini kullandı.

 

Lagarde, köprüler, otobanlar, okullar, hastaneler gibi inşa edilen tüm altyapı yatırımlarının istihdam yarattığına dikkati çekerek, altyapı projelerinin de dünyanın her yerinde bulunduğunu söyledi.

 

Altyapı projelerine ivme kazandırılmasının çok önemli olduğunu, finansal kuruluşlar olarak bu alanda çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Lagarde, "Aynı zamanda İslam finansmanını desteklemek de önemli. Gerçekten bunun büyüme açısından çok önemli bir rolü olabilir. Altyapı projelerinde kamu sektörünü özel sektörle bir araya getirebilmek de çok önemli. Bu birleşmenin daha fazla olması gerekiyor. Geleneksel olarak bunun az olduğunu söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

 

 Mark Carney Paris'teki terör saldırılarını kınadı

 

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney,  Paris'teki terör saldırılarını kınayarak, "Paris'teki herkese buradan desteklerimi sunmak istiyorum. Işıklar şehri her zaman ilerlemenin örneğidir. Fransızların bu sürece getirdiği her şey gerçekten çok önemli. Buradaki iddia çok önemli, bu iddiaların hepsini gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu adımları atarken o insanları onurlandırabiliriz" diye konuştu.

 

Finansal istikrar ve düzenlemelerin tutarlılığının, büyümenin ön şartlarından en önemlileri arasında bulunduğunu dile getiren Carney, "Krizin kümülatif maliyeti GSYH'nin 4'te biri oranında yani 60 trilyon dolar. Aynı zamanda kaybedilen istihdamı da katarsak kaybedilen maliyet daha fazla" ifadelerini kullandı.
 

- "Sistemimize zarar veren konuları elimine edebiliyoruz"
 

Carney, öncelikle bankacılık sektörüne odaklanılması gerektiğini belirterek, "Bu yüzden biz de bu sektöre odaklanıyoruz. Bankacılık sektörüne düzenleme açısından kesinlik sağlayan ve belirgin bir ortamı artık sunabiliyoruz. Varlıkların ticareti 3'te bir oranında azaldı. Gelişmiş ekonomilerin çoğunda ve gelişmekte olan ülkelerde bankalararası borçlanma ve genel borçlanma oranlarında artış söz konusu" değerlendirmesinde bulundu.
 

Gerçekten bankacılıkta ihtiyaç duyulan bileşen ve araçların yerli yerinde olduğunu anlatan Carney, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Risk ağırlıklarını tekrar hesaplayabileceğimiz araçları koyabildik. Tüm bunlar, KOBİ'lere borç yaratmak yani para verebilmek adına çok önemliydi. Çünkü artık en iyi bankaların en yetkin olduğu alanlardan bir tanesi KOBİ'leri finansmanla buluşturabilmek."
 

Carney, KOBİ alanında düzenleme açısından bir sorun kalmadığını vurgulayarak, "Finansal kapsayıcılık çok önemli. Kara para aklama ve terörün finansmanıyla çok fazla mücadele ettik. Burada finansal kurum ve kuruluşlar için belirsizlik ortamları da vardı. Dünya ülkelerinin yüzde 40'ında böyle bir durum izlendi. Bunlar çok savunmasız ülkelerdi. Sonuçta hem şirketleri hem de ülkeleri tutamazsınız. Şu anda IMF ve Dünya Bankası ile bu sorunun boyutunu tanımladık. Teknolojiyi kullanıyoruz ve bilgiyi çok iyi bir şekilde bankalar arasında paylaşabiliyoruz. Sistemimize zarar veren konuları elimine edebiliyoruz. KOBİ'ler küresel finans sistemine bu sayede erişim sağlayabiliyor. Bu konuda çalışmalarımıza devam edeceğiz" diye konuştu.

OECD Genel Sekreteri Angel Gurria işbirliği çağrısı yaptı

Toplantının oturum bölümünde konuşan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, Paris'teki terör saldırılarını kınadıklarını, terörizm konusunda çok daha fazla ve sıkı işbirliğine ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
 

Küresel krizin başlangıcından itibaren 7 yıl geçtiğini, krizden bu yana büyümenin düştüğünü, işsizliğin arttığını anlatan Gurria, büyümede kriz öncesi dönemdeki seviyelere bir türlü ulaşılamadığını ifade etti.

Gurria, "Biz aslında ticaret gen haritası üzerinde çok çalıştık, küresel değer zincirlerinden, aynı zamanda katma değer yaratmaktan bahsediyoruz. Hizmetler sektörü, ticaretin kendisinden daha korumacı. Ticaretin kolaylaştırılması anlaşması da çok fazla umut vadediyor. Ticaretin kolaylaştırılması anlaşmasına devam etmemiz gerekiyor çünkü tarifeleri düşürmenin tek yolu bu" diye konuştu.
 

Ülkelerde sektör düzenlemeleri ve finansmanla da ilgili birtakım problemler olduğuna işaret eden Gurria, "Bunlar insanların yaptığı şeyler, dolayısıyla eğer biz yaptıysak ve yanlış yaptıysak geri dönüp düzeltebiliriz" ifadesini kullandı.
 

-"Henüz yatırımları patlatamıyoruz"
 

Toplantılarda Dünya Bankası, IMF, OECD gibi önemli kuruluşlar ile G20, G7 gibi platformların sürekli yatırımlara vurgu yaptığına dikkati çeken Gurria, "Ama henüz bu yatırımları patlatamıyoruz. Yatırımlar yarının büyümesinin tohumlarıdır. Eğer yatırımı yapamayacak olursak, bunu başaramayacak olursak, büyüyemeyeceğiz" dedi.
 

Angajman kurallarının çok önemli olduğunu, bu kuralların özellikle yatırım için uygulanması gerektiğini ifade eden Gurria, kamu-özel sektör ortaklığı projeleri için spesifik ve ulusal seviyede kuralların oturtulması gerektiğini söyledi.
 

Gurria, "Şimdi artık ulusal düzeye dönmemiz, ulusal düzeyde yatırım stratejileri geliştirmemiz, bilhassa da bunu altyapı yatırımları için yapmamız gerekiyor" dedi.
 

-"Verimlilik düşüş gösteriyor"
 

Son 10 yılın geleneksel büyüme lokomotifinin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde KOBİ'ler olduğuna dikkati çeken Gurria, KOBİ'ler anlamında da bir düşüş ve yavaşlama söz konusu olduğunu, kredilerin KOBİ'lere akışında sorunlar olduğunu dile getirdi.
 

Gurria, bu hususların verimlilik değerlerinde negatif büyümeyi getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Verimlilik gerçekten de düşüş gösteriyor. İngiltere olsun, Meksika olsun, Türkiye, ABD neresi olursa olsun verimlilikte bir düşüş var. Büyümeyi orta dönemde iyi seviyelerde tutan bütün göstergelerde yavaşlama ve düşüş var. Bütün bunları inovasyonla ilgili politikaları da getirerek, bertaraf etmemiz gerekiyor ama bu konuda da pek iyi haberler yok. Burada da bir yavaşlama ve gerileme var. Küresel büyümede yavaşlamayı getiren unsurlardan biri inovasyonun olmaması diğeri ise yönetişim ve düzenlemeyle ilgili konular."

-"Kapsayıcı bir şekilde çalışılması gerekiyor"
 

Kapsayıcılığın önemini vurgulayan Gurria, yapılan bütün düzenlemelerin eşitsizliği giderebilme adına herkesi kapsar nitelikte olması gerektiğini söyledi.
 

Gurria, "KOBİ'ler, küresel değer zincirleri, eğitim, sağlık, istihdam olanakları, maaşlar, iş kalitesi bütün bu konularda kapsayıcı çalışmamız gerekiyor çünkü eşitsizlikler büyüyerek artıyor. Bu, büyümenin önündeki engellerden biri de bu" değerlendirmesinde bulundu.

Coca Cola Üst Yöneticisi Muhtar Kent moderatörlük yaptı

Coca Cola Üst Yöneticisi Muhtar Kent'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda konuşan ILO Genel Direktörü Ryder, G20 Türkiye dönem başkanlığının çok başarılı geçtiğini belirterek, "Bence Türkiye'nin başkanlığının en önemli başarılardan biri, kapsayıcılığı hem başkanlığın mesajı, hem sonucu haline getirmiş olması" dedi.
 

B20 ve L20'nin, G20'de hak ettiği yeri bulmasının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Ryder, açıklanan ortak deklarasyonun da çok büyük bir başarı olduğunu ve G20 çalışmalarına bir katma değer sağladığını söyledi.
 

İş ve emek dünyasının G20 hükümetlerinden ne beklediği konusunda verdikleri mesajların çok açık olduğunu ifade eden Ryder, şunları kaydetti:
 

"B20 ve L20'nin sadece uluslararası anlamda değil, ulusal anlamda da birbiriyle nasıl etkileşim içinde olacağı konusu önemli. Yani iş yerlerinde, şirketlerde nasıl etkileşim içinde olacaklar, toplu sözleşmelerde, diyalogda, iş yerlerinde nasıl bir ortak çalışma, çaba gösterecekler? Ortak deklarasyonun da mesajı bu zaten. Beceri kazandırılması, gençlerin istihdamı, yatırım, altyapı konusunda KOBİ'lere verilecek destek, aktif emek piyasası politikaları, bütün bunlar büyümenin desteklenmesi, istihdamın artırılması için çok önemli."

Emek, iş gücü ve iş dünyasının birlikte çalışarak iş yerlerinde, işletmelerde kapsayıcılığı hayat geçirmesi gerektiğini vurgulayan Ryder, açıklanan deklarasyonun da eyleme geçirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Ryder, gelişmekte olan ülkeler için bir diğer önemli konunun da kayıt dışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye ve istihdama geçiş olduğunu sözlerine ekledi.
 

-BBVA Üs Yöneticisi Gonzalez
 

İspanyol bankası BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Francisco Gonzalez da büyümenin bütün ülkeler için tek hedef olmaması gerektiğini belirterek, KOBİ'lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması hedefinin de çok önemli olduğunu dile getirdi.
 

Gonzalez, "Bu kapsamda, öncelikle KOBİ'lerde ne olup bittiğine yönelik daha fazla bilgiye ihtiyacımız var, aynı zamanda da daha uzun vadede bankalar tarafından tanınırlıklarının sağlanması gerekiyor" dedi.

KOBİ'lere yönelik yeni finansman araçlarının sunulmasının önemine dikkati çeken Gonzalez, "Bunun yanı sıra tavsiyemiz finansal düzenlemelerin iyileştirilmesi. Krizin başlangıcından bu yana yeni düzenlemeler geldiğini görüyoruz, artık bu noktada biraz durup bakmamız gerekiyor. Bir anlamda aslında büyümeyle finansal makro istikrar arasında bir denge kurmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
 

-"Türkiye kadar başarılı olmaya çalışacağız"
 

Çin Uluslararası Ticaretin Desteklenmesi Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı ve B20 Çin Şerpası Yu Ping ise B20'nin gelecek yıl Çin Dönem Başkanlığında yapılacağını hatırlatarak, "Türkiye başkanlığında bu yıl tartışılan pek çok konu Çin'de de tartışılamaya devam edecek" dedi.
 

G20'nin bazı alanlarda aktif rol oynamasını istediklerini dile getiren Yu Ping, ticaret ve yatırım işbirliğinin kurumsallaşmasının son derece acil ve önemli bir ihtiyaç olduğunu kaydetti.
 

B20'nin çok taraflı ticaret sistemini, bölgesel ticaret anlaşmalarını pratik hale getirme anlamında da rol oynaması gerektiğini bildiren Yu Ping, şunları söyledi:
 

"Bölgesel ticaret anlaşmalarının aslında çok taraflı ticaret sistemini tamamlayıcı ve destekleyici rol oynaması gerekiyor. Biz aşamalı olarak ticaretin kolaylaştırılması anlaşmasının uygulanmasını sağlamak istiyoruz. Bunu yaparken verimliliği artırmak hedef olmalı. Önümüzdeki yıl elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz, G20'nin dönem başkanlığında Türkiye'nin başarılı olduğu kadar başarılı olmaya çalışacağız."