Açık 18.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Eğitim
AA 24.03.2012 10:19

Çocuklara ''Tatlı-Sert'' Olmalı

Ülker;''Çocuklarımıza şefkat gösterip onlarla oynamalıyız.''

Çocuklara ''Tatlı-Sert'' Olmalı

 

Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rıza Ülker; anne, baba ve öğretmenlerin çocukların eğitiminde, ''tatlı-sert'' yöntemini kullanması gerektiğini belirtti. 

Bu davranış biçiminin çocukları tetikte olmaya ittiğini ifade eden Ülker, ''Çocuklarımıza sürekli şefkat gösterip onlarla oynamalıyız ama gerektiğinde de kuralları uygulama adına onlara karşı dik durmalıyız. Çocuk bunu yanlış anlamayacak, kırılmayacak ve bize kızmayacaktır. Çünkü çocuk anne, baba ve öğretmeninin şefkatini hatırlayıp, onların kendisini sevdiğini düşünecektir'' dedi.

Çocuk bir yanlış yaptığında ona bağırılmaması gerektiğini, bağırıp çağırmakla problemin çözülemeyeceğini anlatan Ülker, şöyle konuştu:

''Bağırıp çağırmakla problemi çözemeyiz. Her bağırdığımızda çocuklar özgüvenlerini yitirir, içine kapanık ve problemli çocuk haline gelebilirler. Onları keşfetmeliyiz, iç dünyalarına girmeliyiz. Onları, kucaklamalıyız, öpmeliyiz, onlarla oynamalı, onlara ilgi göstermeliyiz. Çünkü ilgi, çocukları iyileştirme gücüne sahiptir.’’

Çocuk bir hata yaptığında anne ve baba çok dikkatli olmalı. O sırada çocuk sığınacak bir liman arıyor. Çocuğa kızdığınız zaman, onunla kurduğunuz bağın güçlenmesi fırsatı kaçırılmış olur.

Örneğin, Solomon Adalarında, yerli halk ormanın bir bölümünü tarımda kullanmak istediklerinde ağaçları kesmezmiş. Onun yerine ağaçların etrafını sarıp bağırarak sövüp sayarlar lanet okurlarmış. Birkaç güne kalmadan ağaçların yaprakları solar, kuruyup büzülür ve ağaçlar kendi kendine ölürmüş.

Toplumun ve ailelerin her çocuktan aynı sonuçları beklemesinin de yanlış olduğunu belirten Ülker, ''Kendi yeteneğinin dışındaki alanlara yönlendirilen çocukların, başarabilmek için çırpınması ve başaramaması, onları eğitimden soğutur'' dedi.

Ailelerin özellikle de babaların gelenek, görenek, kültür ve saygı gereği çocuklarını büyüklerinin yanında sevemediğini ifade eden Ülker, çocuğun şımarmaması kaygısıyla sert davranan baba karakterlerinin problemli olduğunu söyledi.

''Çocuk. baba ile oynamak ister. Özellikle erkek çocukları babalarıyla güreş gibi fiziksel oyunları oynamak ister.  Araştırmalar bu tarz hafif-sert oyunların, erkek çocuklarının fiziksel gelişimine çok faydalı olduğunu gösteriyor. Babanın olmadığı ailelerde erkek çocukları problemli büyüyor. Halk arasında dolaşan 'annemin duası, babamın gölgesi yeter' sözü bu açıdan bakıldığında çok doğru.''

Sıradaki Haber
Yurt Öğrencilerine Ücretsiz İnternet
Yükleniyor lütfen bekleyiniz