Az Bulutlu 18.6ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Bilim Teknoloji
18.06.2017 11:43

İlgimiz sevdiklerimizden ziyade sosyal medyada

Yeni medya ve sosyal medya uzmanı Kara, yeni teknolojiler sayesinde; evlerin, eşyaların akıllandığını ama ev içindeki iletişimin kopma noktasına geldiğini belirtti.

İlgimiz sevdiklerimizden ziyade sosyal medyada

Teknolojinin gelişmesi hayatı kolaylaştırırken, farkına varmadan değerlerimizden uzaklaşmamıza neden olmaya da başlamış durumda. Sevdiklerimizle, ailemizle bir araya geldiğimizde, sohbetlerimiz esnasında mobil cihazlarımız sohbetlerimize engel oluyor. Bir araya gelindiğinde cepte kalması gereken telefonlar ellerimizde, sohbetin tadını çıkarmak yerine telefon ekranlarına gömülüyoruz.

Yeni medya ve sosyal medya uzmanı Semih Kara, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; Yeni teknolojiler sayesinde; evlerin, eşyaların akıllandığını ama ev içindeki iletişimin kopma noktasına geldiğini belirterek, “Eskiden bir dairenin içinde bulunan odaların her birinin işlevine göre bir adı vardı: Yatak odası, çocuk odası, oturma odası vs. Son yıllarda ise odalar, insanların diğer aile bireylerinden uzaklaşıp, telefonlarıyla baş başa kalabilecekleri gizlenme mekânlarına dönüştü. Evin içindeki bireyler odalarından çıkmaz oldu. Herkes odasına kapanmış durumda. Oturma odalarında belki bir araya gelip yemek yiyorlar ama onu da adeta vardiya usulüyle hallediyorlar. Sosyal medyadan kafasını kaldırmayı başaran, gelip hızlıca yemeğini yiyor ve ardından yemeğini bitiren hızlıca odasına çekiliyor. Odalarda herkes büyülenmiş gibi elindeki telefon, tablet ekranına gözlerini sabitlemiş, tanımadıkları insanlarının hayatlarına, sohbetlerine odaklanmış vaziyette. Evler değişse de çoğu insanın odası tek bir renkte aydınlanıyor: Ekranın yüze vuran mavi ışığı” dedi.

İnsanlar kurduğu sanal dünyada kalmayı tercih ediyor

Günümüzde yoğun olduğunu iddia ederek bir araya gelemeyen milyonlarca insan olduğunu aktaran Kara; “Bu insanlar gerçekten de bu kadar yoğunlar mı? Tabi ki de hayır! Çoğu kimse evinden, yaşadığı yerden çıkmak istemiyor, kendine kurduğu sanal dünyada kalmayı tercih ediyor. Yapılan sohbetlerin çoğu, sosyal medya üzerinden yapılıyor. “Zamanım yok” diyen insanların çoğunun sosyal medya hesapları incelendiğinde, yoğun bir şekilde gerçekle bağdaşmayan, kendi sanal dünyalarının içinden paylaşımlar yaptığını görüyoruz.” Şeklinde konuştu.

Çocuklarımızı, ekranlara emanet ettik!

Özellikle son yıllarda çocuklarımızı ekranlara emanet ettiğimizin de altını çizen Yeni medya ve sosyal medya uzmanı Semih Kara, “Ebeveynler eskiden çocuklarıyla ilgilenirdi. Şimdilerde ise ekranlara emanet eder oldu. Geçmişte, çocukları mutlu etmek için onların temel ihtiyaçlarını giderme ve onlarla kaliteli zaman geçirme çabası vardı. Bu sayede onlarla birlikte biz de mutlu olur, huzur bulurduk. Son zamanlarda bu anlayış maalesef değişti. Son yıllarda, artık kendileri de sosyal medya bağımlısı olmaya başlayan ebeveynler, çocukların eline bir tablet veya telefon tutuşturmaya, çocukların ekrana odaklanmalarını sağlayarak susturmaya yoluna gidiyor. Ebeveynler, artık maalesef çocukları susturup kendi sanal dünyalarına gömülmeyi tercih ediyor.” ifadelerini kullandı.

Peki, evin içindeki iletişimi geliştirmek için ne yapmalıyız?

Sosyal medyanın doğru kullanılabileceğine de dikkati çeken Kara, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Sosyal medyayı tamamen yasaklamak asla çözüm değil. Çocuklar, davranışlarının sonuçlarını algılayamaz, sorumluluğunu alamazlar. Bu konuda ebeveyn ve öğretmenlerin çocuklara rehberlik etmesi çok önemli. Sosyal medyayı onlarla birlikte keşfetmek, yararları ve zararları konusunda onları bilgilendirmek; hem çocukların sosyal medyayı doğru kullanmayı öğrenmesi açısından öğretici olacak hem de kişisel mahremiyetini, güvenliğini sağlamak, sağlığını korumak açısından faydalı olacaktır.
Bu sorunun üstesinden gelmenin yomu, çocuklarımızla kaliteli zaman geçirmenin önemini anlamaktan geçiyor. Yani, çocukların yaşı ve gelişimleriyle uyumlu aile içi etkinlikler, sohbetler, oyunlar yoluyla onlarla olan duygusal bağımızı kuvvetlendirmemiz gerekiyor. 

Sıradaki Haber
Samsung, milyonları riske attı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz